Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bazıları diyor ki “Kürtler Türkiye’yi bölmeyecek, Türkiye Kürtlerle büyüyecek.”
Duacıyız...
İnşallah böyle olur ve bu hepimizin lehine olur.
Kısa bir zaman önceye kadar Kuzey Irak hakimi Barzani “amacımız Büyük Kürdistan’ı kurmak, ama daha erken” diyordu.
Yani amaç Türkiye, Irak, İran ve Suriye Kürtlerini biraraya getirip “Kürdistan Devleti” kurmak.
PKK’da bunun için 30 yıldır cinayetlerine devam etmiyor mu? 35 bin can gitmedi mi? Amaç “bağımsız Kürt devleti” değil mi?
* * *
Ama bugünlerde görünüş değişti. Hiç olmazsa Barzani tarafında değişti.
Şartlar öyle gerektirdi ve Barzani Bağdat’tan uzaklaştı, Ankara’ya yaklaştı. Ve Büyük Kürdistan şimdilik unutldu.
Çünkü Kuzey Irak’ın petrolü Türkiye’den dünyaya satılıyor ve Kuzey Irak’ı Türk müteahhitler yeniden inşa ediyor.
Bu “Türk-Kürt Federasyonu”nu bile akla getirdi.
* * *
Şimdi geldiğimiz noktada, 30 yıl süren savaşın bitmesi daha doğrusu bitirilmesi de söz konusu. PKK silah bırakırsa bu olacak. Ama PKK ne alırsa karşılığında silah bırakacak barış olacak, işte o meçhul, o bir türlü açıklanmıyor.
* * *
Başbakan, “Güneydoğuya yatırım lazım. Devlet bunun için elinden geleni yapıyor. Güneydoğu ve doğuya para yağdırıyoruz” diye konuşuyor.
İstatistikler; Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerinde kaçak elektrik faturasının 4 milyar liraya vardığını gösteriyor. Ama tenakuza bakın ki, BDP bölgede kaçak elektrik faturasını yeterli bulmuyor, kaçağın daha çok olması için teşvik ediyor, tahrik ediyor.
* * *
Yani bir yanda barış umutları var, öte yanda sinsi, açık bizi birbirimize düşman etme hareketi, bölünmeyi teşvik ve tahrik hareketi.
CHP milletvekili Birgül Ayman olayı da bunu gösteriyor.
Ayman ulusla milleti karşılaştırdı.
Ulusta çok millet olduğunu, milletinse tek olduğunu söylemek istedi. Ama maksatlı, maksatsız bu milletvekiline söylemedik kalmadı ve bölücülük bu bahane ile zirveye çıkartıldı.
Bakın Ayman’ın sözlerine:
“İnsan topluluklarının üç formu olduğu kabul edilir. Birincisi klan, kabile, ikincisi milliyet toplumları. Ülkemiz Türk ulusu biçiminde oluşmuş durumda. Hem gayrimüslim, müslim vatandaşlara sahibiz. Hem Boşnak, hem Kürt, hem Ermeni... Bunların toplamına Türk vatandaşı diyorsun. Irk gibi perspektifim yok.”
Bu nazari olarak doğru ama bugün pratikte işe yaramıyor.
Öyleyse günümüzde orta yol şu olmalı. “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” başlığı altında 75 milyonu ifade etmek.
Eğer 75 milyonun bütünlüğü buna bağlıysa, niye olmasın, değil mi?
* * *
Bunları bir yana bırakalım. Yeni bir sayfa açalım.
Türkiye’ye gücünü kaybettirmek isteyen dış ve iç kuvvetleri bundan böyle adam yerine koymayalım.
Biz, 75 milyon kardeşiz, artık akrabayız. Bizi etnik ayrımcılıkla batırmak isteyenlere yüz vermeyelim.
Unutmayalım, bu 75 milyon içindeki çeşitli kökenden gelenler vardır, olabilir. Zaten etnik kökenimizi biz seçmiyoruz ki.
Ama bütün bunlar Türkiye’de artık tek vücut olmuşlardır. Ve birbirlerinden farkları yoktur.
Bu yüzyılda etnik ayrımcılık cahilliktir ve düşmanların oyununa gelmektir.

Haberin Devamı

2 KÖPRÜ
Ve Haliç Köprüsü

Boğaz’da iki köprü var.
İkisine de yapım aşamasında karşı çıkıldı.
Boğaz’ın o dünya çapındaki görünüşünü bozar diye.
Bozar mı bozmaz mı köprüler bitince belli oldu.
Bozmak bir yana köprüler Boğaz’ın güzelliğine güzellik kattı diyebiliriz.
Ama Haliç öyle mi?
Değil.
Haliç’te “metro köprüsü” yapılıyor.
Şehrin “silueti”ni bozacak diyenler bu köprünün bu şekilde yapılışına karşı.
Gidin bakın. Onların haklı olduklarını göreceksiniz.
Ben gittim, baktım ve gördüm.
Ve tarihe kayıt düşüyorum.
Acaba bu köprü daha başka türlü yapılamaz mıydı?