15 yıllık PKK terörünün sonunun geldiği anlaşılıyor.
Ama bu son nasıl bir son olacak?
Apo'nun yakalanması ve Türkiye'ye getirilmesi tarihi bir dönüm noktası teşkil etti.
PKK'nın hesabında bu yoktu, ama oldu.
Şimdi birkaç unsur aynı tarihli kavşakta kesişiyor. Bu kesişme noktası da bir perdenin, PKK terörü perdesinin kapanacağına işaret ediyor.
Önce, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teröre karşı kazandığı başarı.
Artık hiçbir kuvvet Güneydoğu'da kentte veya kırsalda, bu tam donanımlı, deneyimli ve kararlı güvenlik güçlerinin karşısında uzun süre dayanamaz, başarıya ulaşamaz. Bu anlaşıldı.
PKK terörü, Ankara'nın kararlı tutumu sonucu, Suriye'den yediği darbe dışında, Kuzey Irak'ta da zor günler yaşıyor.
Herhalde bu sıkışmanın etkisiyle olacak, PKK, Kuzey Irak'ta Barzani'ye ateşkes teklifinde bulunarak Irak'ta yer bulmaya çalışıyor.
Ankara'da dün başlayan Türk - İran görüşmelerinin de ana kunusu PKK terörü. Türkiye, İran'dan teröre her ne şekilde olursa olsun desteğini çekmesini istiyor. Hatta Ankara, Tahran'a sınır boyunda ortak operasyon yapalım teklifinde de bulunuyor.
Tüm bu müzakereler ve iki başkent arasındaki yumuşama PKK'nın o cephede de zorlanacağını gösteriyor.
Bu gelişmelerin paralelinde Apo'nun samimi veya gayri samimi, ama PKK terörüne yönelik girişimleri var. Bunun da önemi inkar edilemez.
Ankara'nın pişmanlık yasası ile desteklediği bu girişim de PKK terörünün sonunun hazırlanmasında önemli bir adım.
Tabii bunlara ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Koh'un Güneydoğu gündemli Türkiye ziyaretini de eklemeliyiz.
Tüm bu girişimlerin, aynı ana rastlaması tesadüfi mi?
Tesadüfi de olsa, planlı da olsa bir vatandaş olarak bizi sonuç ilgilendiriyor. Türkiye'nin çıkarınaysa, 65 milyonun huzuruna katkıda bulunmaya, barışa yarayacaksa bu girişimlerden memnunluk duymalıyız. Ama dikkati de elden bırakmamak kaydıyla...
* * *
PAZAR günü bu köşede
"sürprizlere hazırlıklı olalım" derken şunları da sıralamıştık:
Apo'nun silahları bırakın emri, Koh'un Türkiye'de başlattığı siyasi atılım, Kuzey Irak'ta Washington patentli yeni oluşum; PKK ve Güneydoğu sorununun ABD'de kapsamlı şekilde ele alınıp, planlamada son aşamaya gelindiği izlenimi veriyor. Böyle bir plan varsa bunun, sorunu siyasi alana çekmeyi hedeflediği artık iyice görülüyor. Bu gelişme, Güneydoğu sorununun çözümünü daha da karmaşıklaştıracaktır.
Dem Ajans'ın geçtiği bir haber bu satırları doğrular nitelikte oldu.
PKK'nın merkez komitesi önceki gün terörizmin yerine bundan böyle siyasi mücadeleyi benimseyeceğini açıkladı. Ve komite, ABD öncülüğünde şekillenen yeni dünya düzeni ile çatışmama ilkesini de ilan etti.
Bildiride;
"ABD önderliğinde şekillenen yeni dünya düzeninin her alanı etkilediği gibi Ortadoğu'yu da etki alanı içine aldığı" vurgulandı. Ve
"Ortadoğu coğrafyasında bazı güçler bu sürece direnseler de çok geçmeden aynı sürece tabi olmak zorunda kalacaklar" denildi.
Tüm bunlar terörün amacını siyasete devretmek üzere olduğunu gösteriyor.
Türkiye savaş alanlarında elde ettiğini siyaset arenasında kaybetmeyecek kadar deneyim kazanmış olmalı...
Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr