En tartışmalı seçim sonuçlandı. Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı. Bu seçimde en dikkat çekici şey, katılım oranının düşük olması.
Yıllar ilerliyor, eğitim seviyesi yükseliyor, cumhurbaşkanı ilk defa halkın oyuyla seçiliyor.
Ve halkın büyük bir kısmı bu seçime katılmıyor.
Bunda yazn tesirini aramak, tarım işlerinin yer değiştirmesini sebep olarak göstermek boşunadır.
Halk, seçmen, adayları beğenmemiştir.
Bana göre katılımdaki başlıca düşüklük sebebi budur.
* * *
CHP ve MHP İhsanoğlunu aday gösterdi.
Ama gerektiği kadar adaylarının arkasında durdular mı?
Hayır.
“Çatı adayı” demek kolay ama hiç tanınmayan bir kişiyi vatandaşa 1 ayda tanıtıp sevdirmek zor.
Hele bu kişinin karşısında 12 yıllık bir hükümet, 30 yıllık bir siyaset deneyimi olan, 8 seçim kazanmış, günde 3 meydan mitingi yapabilen bir rakip olursa.
* * *
Sonuç ta bunu gösteriyor.
İki partide de sonucun böyle olabileceğini yani CHP’nin de MHP’nin de hüsrana uğrayabileceğini tahmin edenler vardı. Fakat onları dinleyen olmadı.
Siyasette matematiğe önem verenlerin dediği oldu CHP+MHP oyları İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı yapar hesabı yapıldı.
Ama yanlış hesap sandıktan döndü.
İhsanoğlu bu iki partinin seçimde aldığı toplam oyu alamadı.
* * *
Seçimin gayri resmi sonuçları açıklandıktan sonra CHP adına Genelbaşkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Haluk Koç ve MHP adına genel başkan konuştu.
İkisi de esti gürledi.
Seçimi kazanan Tayyip Erdoğansa onlardan sonra Ankara’ya geldi ve balkon konuşması yaptı.
Bu konuşmada herkesi kapsayan bir dil kullandı.
Sertliği aşıp, kucaklayıcı, mülayim olması balkon konuşmalarının gereği mi, yoksa çizilen yeni bir yol haritası mı göreceğiz.
MHP’de parti içi kavga olmaz.
* * *
Hareket ve değişim bu partide beklenmemelidir.
Ama CHP öyle değil.
CHP seçimden önce de parça parçaydı.
Şimdi o parçaların çarpışması beklenmeli.
Ve Kılıçdaroğlu partide, dış görünüşte de olsa, birliği artık sağlayamaz.