Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan Heper


ÖRGÜTLÜ siyasal partilerin, daha geniş bir deyimle örgütlü seçkin kümelerin demokratik bir hükümet sisteminin varlığı için yeterli olup olmadığı her zaman bir soru olarak ortadadır.
Bu soru bugün de Türkiye'de güncelliğini koruyor.
İşte son seçimlerdeki aday tespit skandalı.
"Demokratik" dediğimiz seçimin sonucunda Meclis'e giren milletvekillerini beş parti liderinden başka kimsenin seçtiği söylenebilir mi?
Onlar istediklerini listelere koydular, istediklerini o listelerin başına yerleştirdiler. Yani istediklerini milletvekili yaptılar.
Daha seçmen oy vermeden kimlerin milletvekili olacağı belli olmuştu.
* * *
BUGÜN çektiklerimizin altında belki de bu demokratik olmayan sürecin sonuçları yatıyor.
Yani milletvekillerinin büyük bölümü kendisini seçtiren lidere bağlılığı millete bağlılığa, doğruya bağlılığa tercih ediyor.
İşte son günlerdeki durumumuz bunun kanıtı değil mi?
Tüm Türkiye'de aklı başında güçler ve kesimler, ekseriyet bu hükümetin devamının ülke yararına olmadığını söylüyor.
Son çıkışı TİSK (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) Başkanı Refik Baydur yaptı.
Baydur, işçi, işveren örgütlerini, işadamları derneklerini ve sivil toplum kuruluşlarını hükümete karşı ortak tepkiyi dile getirmek amacıyla birlikte deklarasyon yayınlamaya çağırdı.
Türk siyasal tarihinde görülmemiş bir durum.
Vakti zamanında yalnız TÜSİAD'ın bir bildirisi bile Türkiye'yi sarsacak kadar yankı uyandırmıştı.
Oysa bugün Refah ve DYP dışında tüm Türkiye ayakta.
Ama dediğimiz gibi lidere bağlılığı millete bağlılığa tercih eden bazı milletvekilleri, bu olağanüstü durumu görmezden gelmeye gayret sarfediyor.
* * *
GENSORU verildi.
Hükümet hakkında düğüm Meclis'te çözülecek.
276 güvensizlik oyu, genel isteği yerine getirecek.
Yani bu hükümet gidecek.
Peki gider mi?
Yani 276 menfi oy bu Meclis'ten çıkar mı?
Masa başı hesaplara göre ANAP, DSP, CHP, DTP, BBP ve bağımsızların toplam 267 oyu var. Bu durumda hükümeti düşürmek için en az 9 DYP'linin oyu gerekiyor.
Eğer BBP iktidarı düşürme yönünde oy vermezse bu durumda DYP'den menfi oy vermesi gereken milletvekili sayısı 16'ya yükseliyor.
Öyleyse Türkiye'de çoğunluğun istediğinin yerine getirilmesi ve bu kaosun bitmesi en çok 16 DYP'liye bağlı.
İşte milletvekili adayı saptamalarının demokratik olmaması milletvekillerinin ne yönde oy kullanabileceklerini de önceden tahminini zor hale sokuyor.
Demokrasi tüm şartlarıyla geçerli olsa, milletvekillerinin yeniden seçilme şansları lidere bağlı olmasa belki önümüzdeki gensorudan beklenen sonuç çok farklı olacaktır.
Tahmindeki zorluk da, Türk demokrasisinin zaafı da buradan geliyor.

Yazara Emaild.heper@milliyet.com.tr