Neden?Solda CHP ana muhalefet partisi olarak ayakta değil miydi? O, yani CHP, sol olma vasfını yoksa kaybetti mi? Öyle olmasa bir sol arayışına ne lüzum vardı?Veya Schröder'in CHP'ye karşı tutumu, CHP sol vasfını korusaydı böyle olur muydu?Almanya'nın sosyal demokrat Başbakanı Schröder, Türkiye'ye yaptığı son iki ziyarette CHP lideri Deniz Baykal ile görüşmedi. SDP çevrelerine göre bu ciddi soğukluğun nedeni, Alman liderin artık CHP'yi ve Deniz Baykal'ı sosyal demokrat çizgide değil, "milliyetçi" olarak algılamasıydı.Gördünüz değil mi, Türkiye'de yeni bir sol arayış var ve sosyal demokrat bir dünya lideri CHP'yi artık solda görmüyor.* * *HEP söylediğimiz gibi, CHP'ye İngiliz İşçi Partisi'ni 18 yıl sonra iktidara taşıyan atılımın bir benzeri gerekiyor.Belki de bir Tony Blair.Tony Blair, her şeyden önce "Yeni İşçi Partisi ve İngiltere için yeni hayat" diyerek yola çıktı.Bu içi boş bir slogan değildi. İçi umut doluydu ve o umut paketi halk için çok şey ifade ediyordu. Bunun özeti, yüksek maaş, herkese iş, düşük vergi demekti.Blair, yalnız sosyal demokratların değil, tüm halkın liderliğine oynadı. Yalnız İşçi Partisi'ni değil, bütün İngiltere'yi "yenileme" onun temel ilkesi ve hedefi oldu.Blair, İngiltere için gerçekçi ama yeni bir politika ürettiğinden kazandı.CHP'nin ise ne atılımı ne de Tony Blair'i görünüyor.* * *TÜRKİYE'de sağ var.Ve sağın her zaman iktidara aday partileri oldu.Ama iktidara aday sol yok. O nedenle de Türk demokrasisi topallıyor.Bakın CHP sol sayılmıyor, DSP yaşam savaşı veriyor. Oysa Türkiye'de fikri bir sol potansiyel var. DİSK'in önayak olduğu son toplantı da bunu gösteriyor. Peki neden sol tek bir güç haline gelemiyor?Bütünleşme olamadığı için solun tek başına iktidarı hep tatlı bir hayal olarak kalıyor.Sorun, tek başına CHP'nin sorunu değil, aslında sorun, Türk solunun sorunu...Bunun için Bolu'da DİSK'in önderliğinde ilk adımı atanlar da amaçlarını nihai bildirilerinde özetle şöyle duyurdular:"Türkiye solu, halkın umut ve özlemlerine yanıt verecek, yeni bir heyecan yaratacak iradeyi gösterme potansiyeline sahiptir. Bu toplantı, bu yolda atılan somut ve doğru bir adım olmuştur. Toplantının katılımcıları, atılan bu adımın sürdürülmesi konusunda görüş birliğine varmışlardır."Siyasi yelpazede boşluk uzun sürmez.Bakalım solun boş kalan yerini Bolu toplantısına katılanlar doldurabilecek mi? DİSK'in önderliğinde bazı kişiler bir araya geldiler. Yeni bir sol arayışına girdiler. Ebru Şallı TV'de kadınlara güzel olmanın altın anahtarını veriyor:"Her sabah bir kaşık bal yiyin. Günde bir saat yürüyüş veya jimnastiği unutmayın, yüzünüze taze limon sıkılmış maske yapın...Bir estetik cerrahınız olsun, yüzünüzü ve vücudunuzu ona teslim edin."Son cümle Ebru Şallı'ya değil, bize ait, tavsiyeleri daha gerçekçi olsun dedik de... EBRU ŞALLI'DAN TAVSİYE KIZLARA Milliyet geleneksel "eğitime hizmet" yolunda daha da yoğunlaşarak yürümeye devam ediyor.Biliyorsunuz, bu kez kampanyanın adı "Baba Beni Okula Gönder."Amaç; çeşitli sebeplerle okumayan kızları okutmak.Bunun için yurt yapılması gerekiyorsa yurt sağlamak, okul yapılması gerekiyorsa okul binası inşa etmek.Bunları söyleyeli daha 5.5 ay oldu.Milliyet sözünü tuttu.Pazar günü Ağrı-Hamur ve Kars-Sarıkamış kız öğrenci yurtları açılıyor.Babaların çoğu için kızları evde oturtmanın bahanesi elverişli bir yurt binası bulunmaması idi.İşte artık o bahane kalmadı. Yurtlarına kavuşan kızlar okuyabilecek.Yapılacak tören, o bölgenin kız çocuklarının alın yazısının değişmesinin kutlaması olacak.Bu kutlamaya siz de başka bölgelerdeki kızlarımız için katılabilirsiniz. Milliyet'ten 2 yurt KUŞ GRİBİ Kuş gribi salgını var mı, yok mu?Her kafadan başka laf çıkıyor.Bizde "Kuş gribi salgını var" diyenlerin sözüne rağbet edilerek hareket ediliyor. Maksadım bizim evi anlatmak değil, kanatlı hayvanların başına gelenlerden söz etmek.TV'lere artık bakamıyorum.Torbalara diri diri, üst üste doldurulan tavuklar, karbondioksit fırınlarına girmemek için adeta gözyaşı döken kazlar.Katliam.Hayvan katliamı.Oysa birçok ülkede hayvan hakları neredeyse insan haklarına eşit tutuluyor.Avustralya'nın merinos yünü üretimi sırasında hayvanlara işkence yapıldığını öne süren bir grup eylemci daha geçen gün Washington'daki Avusturya büyükelçiliği önünde çıplak eylem yapıyordu.Hint Okyanusu'ndaki Reunion Adası'nda, köpekbalığı avcıları yem olarak sokak köpeklerini kullanıyor! Solucan gibi kanca takılan köpekler, canlı canlı köpek balıklarına yem ediliyor. Balıkçıların yavru kedileri de yem olarak kullandıkları ortaya çıktı. Bunu öğrenince dünya ayağa kalkıyor.AB ülkeleri, "mezbahalarda kesim standartları" denen kurallara da uyuyor.Biz de AB yolundayız. Yakında bu kurallara uymamız bizden de istenecek.Tabii önce kanatlıların katliamına son verebilirsek. dheper@milliyet.com.tr Hayvan katliamı