Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de kısa aralıklarla gündem değişiyor.
Doğru mu?
Doğru.
Biz neyi tartışıyorduk.
Cumhurbaşkanı kim olacak?
Bugünlerde ise yüreğimiz yanıyor.
Soma’da yüzlerce hayat söndü.
Gündemimizde o “facia” var.
“Yas” var...

BİRİNCİYİZ
Bu maden felaketini en iyi özetleyen cümle bana göre şu: “Kaza normal ama kayıplar anormal”.
Evet, kayıplar anormal. Biliyoruz ki 301 kaybımız var.
Maden kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da birinciyiz.
Neden?
Demek ki yeterli tedbiri almıyoruz.
Alsak bu konuda dünya üçüncüsü ve Avrupa birincisi olur muyduk?

740 İŞLETME
Türkiye’de kömür ve linyit işletmesi 740, ama bu madenler hakkında bilgimiz yarım yamalak.
Belki de bu yüzden günlerce bu kaza nedeniyle resmi açıklama yapılamadı.
Bu madende çalışanların sayısı bile bilinmiyordu.
Bir 2 bin, bir 5 bin, bir 6 bin dendi.
Esas rakamı dört gün sonra basın toplantısı yapan madenin sahibinden öğrenebildik.

TAHMİN OLMAZ
Hemen şu sorulabilir. Acaba bu maden çalışanları hangi sendikaya üye idi ve o bağlı oldukları sendika kazadan önce tedbirler konusunda neler yapmıştı ve kazadan sonra neler yaptı. Günlerdir faciaya “trafo patlaması”nın neden olduğu söyleniyordu. Dört gün sonra, madenin sahibi Alp Gürkan’ın basın toplantısında bunun da doğru olmadığı açıklandı.
Yani, tahmini gerçekmiş gibi yaymak yanlış olur, bu bir kez daha anlaşıldı...
Şehitlerin kaç metre derinde olduğu da, yani madenin derinliği de herkese göre farklıydı.

YAŞAM ODASI
“Yaşam odası” da çok tartışıldı.
Soma’da madende bu odalar olsa belki de ölümler bu kadar çok olmazdı, diyen uzmanlar oldu.
Bazıları da “yaşam odası” burada da vardı diye diretti.
Oysa “yaşam odası” başka “güvenli oda” başka bir şeydi.
Ve dört gün sonra bu münakaşaya son verildi.
Anlaşıldı ki bu madende “yaşam odası” yoktu.
“Yaşam odası” pahalı bir yapı. Her birinin fiyatı ortalama 200 bin lira. Soma’daki madene 40 tane lazım. Belki de bu yüzden yapılmadı. Pahalı geldi.
İnsan hayatı paraya tercih edildi.

EĞİTİM YOK
Eğitimde, öğretimde, madencilikte çok önemli.
Öğretim kitapla olabiliyor ama madencilikte özellikle eğitim stajla, tatbikatla oluyor. Bunda işçiler ve mühendisler ayrı düşünülmemeli. Birçok maden mühendisinin de eğitime ihtiyacı var.
Biliyoruz ki Türkiye’de 740 kömür ve linyit işletmesi var. Ve bunun 46’sı kamu kuruluşu.
Bir eleştiride, bu maden işletmelerinin niye özel teşebbüse satıldığı ve devlet kuruluşu olarak muhafaza edilmediği yolunda.
Buna, devlet sendikalardan kurtulmak istedi bunun için bu maden kuruluşlarını özel teşebbüse satıyor, cevabı verenler var.

BUNLAR YAPILMALI
Çare ne?
Yani bundan sonra böyle çok acı günler yaşamak ve yaşatmak istemiyorsak ne yapmalıyız?
Yani, maden kazalarında dünya üçüncüsü ve Avrupa birincisi olmak istemiyorsak ne yapmalıyız?
İlk yapacağımız, ILO anlaşmasını Meclis’ten geçirerek oradaki şartları yürürlüğe sokmak olmalı.
Madenlerde mutlaka “yaşam odaları” bulunmalı.
Zehirli gazın arttığını gösteren “sensör” sayısı artırılmalı.
Madenler her an denetlenmeli. Denetçilerin bazısının maden şirketinden ücret alan eleman olması önlenmeli.
Denetçiler de sık sık denetlenmeli.
Madenciler ve mühendisler daima eğitime tabi tutulmalı.
Cezalar caydırıcı olmalı.

ÖNLENEBİLİRDİ
Soma’daki facianın önüne geçilebilir miydi?
Evet geçilebilirdi.
Bunu Alman uzmanlar söylüyor. Onlar “Erken uyarı sistemi ve Yaşam odaları olsa idi kazanın sonucu bu kadar ağır olmazdı”, diyorlar.
Ve bizimde duamız şu olacak, bu önlemler inşallah bütün madenlerimizde acele alınır ve bir daha yüreğimiz böyle yanmaz.
Bu son olsun...

Haberin Devamı

SOMA

Haberin Devamı

Ve kutuplaşma

Haberin Devamı

“Soma Faciası” kutuplaşmayı bir kez daha gözler önüne serdi. Oysa seçimlerden sonra halk rahat etmeli. Ta ki yeni bir seçim mevsimi gelene kadar.
Bizde öyle mi?
Bir kez her salı günü liderler birbirini yiyor, sayıp döküyor, küfrediyor, halkı tahrik ediyor ve bölüyor, kutuplaştırıyor. Plan, proje ise yok.
Liderler, başta AKP başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan ve ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu durumdan, halkı kutuplaştırmaktan mesuller, sorumlular. Bunu tarih yazacak ve onları yargılayacak.
İşte bu bölünmeyi, bu kutuplaşmayı Soma faciasını yaşarken de gördük.
Siyasilerin akıllarını başlarına toplama zamanı gelmedi mi?