Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Köşelerde siyaset, manşetlerde siyaset, ağızlarda siyaset.
Bıktınız değil mi?
Oysa dünyada ve Türkiye’de siyasetten başka şeyler de oluyor.
Yani siyasetten başka dünya da var.
Mesela geçen gün TV’de Huysuz Virjin bir Karadeniz fıkrası anlattı, kısa ve güzel.
Temel eve, karısına telefon ediyor.
Emüne suyu ateşe koy, hazırlan, celiyorum.
Olmazsa çay yaparız!..
***
Ben kısa cümlelere, kısa yazılara eskiden beri bayılıyorum. Ama biz de yazı dendi mi nedense “uzun” anlaşılır.
Oysa, “Maksat eserse mısra-i berceste kâfidir” değil mi?
Mesela Şirin Payzın’ın geçende bir sözü hoşuma gitti.
Belki “malumu ilan” diyeceksiniz, belki de “günaydın”, ama ne derseniz deyin...
“Medya saygınlığını kaybetti.”
Doğru söze ne denir?
Doğruyu da, adeta her gün bu işlerin tartışmasına “başkanlık” eden biri daha yakından görür, bilir, değil mi?
Bir doğru sözü de bir politikacımız söyledi. Belki de “yılın sözü”nü.
Bu politikacının AKP’li olması da ilginç.
Mehmet Ali Şahin, “Asgari ücreti bin lira olan bir ülkede, bir siyasetçi 700 bin liralık saat alamaz” dedi.
Ben buna “yılın sözü”, diyorum ve alkışlıyorum. Ya siz?
***
Tv’de bir görüntü de, benim ve benim gibileri çok üzdü, hatta belki ağlattı...
Bir domuz yavrusuna yapılan işkence.
Bunu dakikalarca seyretmeye gücüm yetmedi.
Kaç kişi taşlar atarak, eziyet ederek o yavruyu öldürmek istedi, yaraladı.
Araç altında ezmek istedi. Bir bayram havasında yaralı yavrunun üstüne basarak resim bile çektirdiler.
Bunlar insan olamaz.
Evet bu vicdansızlara insan denemez.
Ve onlara verilen ceza çok, çok, çok az oldu.
Bu cinayetin asıl cezası halkın lanetidir. O da verildi.
***
Hepimiz böyle vicdansızız sanılmasın.
Geçende Tunceli’ye de aç domuzlar inmişti. Ve halk onları yemle besleyip, karınlarını doyurarak ormana dönmelerini sağladı.
Aramızda böyleleri de var. Karamsar olmayalım, değil mi?
***
Benim aklımdan çıkmayan bir haber de şu oldu.
0-6 yaş arasındaki 500 çocuğumuzun anneleriyle beraber cezaevlerinde yatıyor olması.
Fazla ukalalık etmeyeyim, ama bu çocuklara, bu günahsız evlatlarımıza, bu yavrulara yazık değil mi? Yetkililerin onları memlekete kazandıracak ve bu hayattan kurtaracak acele çare bulmaları gerekmez mi?
***
15 yaşında bir çocuk kaldırımda yürüyor.
Ve hızla gelen bir otomobil kaldırıma çıkıp genci altına alıyor, parçalıyor ve komaya sokuyor. Kaldırımda ne hayaller kurarak yürüyen 15 yaşındaki çocuk şimdi belki de öldü.
Şoför, yani bu arabayı kullanan, daha doğrusu kullanamayan, 215 promil alkollü, yani sarhoş çıktı, ama serbest bırakıldı.
Çüş!..
İnsan hayatı bu kadar kıymetsiz mi?
Caydırıcı olmazsak bu katliamlar artar.
***
Arabada radyo dinleyerek gidiyorum.
Okullar tatil oluyor ve küçük öğrenciler karne alıyor.
Onlarla konuşan bir genç gazeteci arkadaşımız küçük kızlara “ne olmak istediklerini” soruyor.
Ve aldığı bir cevap dinleyenleri de, beni de şaşkına çevirdi.
- Ben “melek” olacağım.
- Ne, melek mi, o da nereden çıktı? Niye?..
- Çünkü melekler etrafa iyilik saçar, ben de etrafımdakilere hep iyilik yapacağım, hep iyilik dağıtacağım...
***
Fazla söze, yoruma ne hacet.

Haberin Devamı

DIŞ Politikada çelişki

Haberin Devamı

Suudi Arabistan krallıkla idare ediliyor ve nüfus 27 milyon.
Orada demokrasi yok, laiklik hak getire, insanlar eşit değil.
Kadın ikinci sınıf...
Kral ailesinde 25-40 çocuğu olanlar da var. Bir kadın bu kadar doğurur mu?
Bunlardan bize ne, bu onların iç işi değil mi? Evet.
Evet ama Ankara kral öldü diye yas ilan ediyor.
Aynı Ankara Suriye’de demokrasi yok diye Esad’ı düşman ilan ediyor ve halkına eşit gözle bakmamasını affedemiyor.
Bu çelişki değil mi?
Türkiye dış politikada tarafsız olmalı, onu tutup, bunu düşman ilan etmemeli.
Ankara, 76 milyonun menfaatine bakmalı, birkaç kişinin isteğine değil...

Haberin Devamı

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ...

* Atina’daki seçim sonucuna en çok Kılıçdaroğlu sevindi.
Bu sevinç ona yeter.
* Türkiye geri adım atmaz.
Ama yerinde sayar.
* Ahmedinecad’ın yardımcısına yolsuzluktan 5 yıl hapis.
Bizde olsa kurtulurdu.
* Mahkemeler kapatılsın...
Bir onlar kalmıştı.
* Tüketicinin güveni bitti.
Yeni mi?
* Hem elektrik ödenmiyor, hem de devlet tehdit ediliyor.
Hem suçlu, hem güçlü.
* Hendek savaşı.
Tarihte değil, bugün Diyarbakır’da.
* TÜSİAD: Laikliğe tüm gücümüzle sahip çıkmalıyız.
TÜSİAD da olmazsa.
* Bizim damat sahtekârmış.
Yalnız o olsa iyi.
* İstanbul’da su fiyatı zamlandı.
“Sudan zam” desenize.