Doğan Heper
HASTA adam doktora gitmiş.
Doktor;
"Günde bir sigara içeceksin. Fazla yok. Bir ay sonra gel göreceğim" demiş.
Adam bir ay sonra gelmiş.
Doktor,
"Tamam" demiş.
"Sigarayı ikiye çıkardım. Bir ay sonra gel."
Adam bir ay sonra gelmiş.
Doktor;
"Sigarayı üçe çıkardım" demiş.
"Bir ay sonra gel."
Bir ay sonra;
Doktor;
"Şimdi" demiş,
"sigarayı dörde çıkartıyorum. Bir ay sonra gel."
Bir ay sonra adam gelmiş.
Doktor;
"artık" demiş,
"sigarayı beşe çıkarıyorum. Ama burada kalacağız. Bak ne kadar rahat edeceksin. Artık beşten fazla sigara içmemenin rahatlığını yaşayacaksın ve şikayetlerin bitecek."
Adam;
"İyi ama doktor bey ben size gelmeden önce zaten ömrüm boyunca ağzıma hiç sigara koymamıştım ki."
Bilerek, dinleyerek, doğru dürüst teşhis koymazsanız tedaviniz de yanlış olur.
Türkiye'deki gibi...
* * *
BİR süredir politika dünyamızda da yanlış teşhisler ve yanlış tedavi önerileri var.
Tek tek doktorlar, toplumsal hastalığımıza, kendilerine göre, sübjektif teşhisler koyup tedaviler öneriyorlar.
Hasta aynı, doktor farklı ve çok olunca tedavi de arapsaçına dönüyor, birbirine karışıyor.
Oysa Türkiye'ye konsültasyon lazım. Doktorların bir araya gelip ortak bir tedavi yolu saptamaları gerekiyor.
* * *
İKTİDARDA koalisyon var, ama Türkiye için büyük ortak Refah'la küçük ortak DYP'nin yani Erbakan'la Çiller'in öngörüleri paralel mi?
Hayır.
Tam anlamıyla zıt.
Birinin gözü Batı'da, ötekininki Doğu'da.
Biri;
"Avrupa'yla bütünleşirsek sıhhate kavuşuruz" diyor.
Öteki,
"Malezya'dan kredi alalım, Müslüman 8'lerle otomobil yapalım, dozer yapıp Nijerya'ya satalım, kurtuluruz" iddiasında.
Birine göre 8 = 8.
Öbürüne göre 5 + 3 = 8
Varacakları noktayı aynıymış gibi gösterip ayrı yöntem ve yollarla farklı amaçları savunuyorlar.
* * *
HASTA ortada. Erbakan, Çiller, Yılmaz, Ecevit, Baykal, siyasetin uzmanı iseler Türkiye'nin önündeki tıkanıklığı açmalılar.
Tedavinin şekli belli.
TBMM kurucu Meclis gibi davranmalı. Ve daha da geç kalmadan geniş tabanlı geçici bir hükümet kurmanın çaresi bulunmalı.