Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan tarihi konuşmasını yaptı...
“Silah bırakmadan çekilme olmaz” dedi
Ben bunların iki tarafça önceden konuşulup karara bağlandığını zannediyordum.
***
Türkiye nereden nereye geldi. Haydi unutun 30 yıl önceyi daha 1-2 yıl önce böyle miydik?
Böyle konuşabiliyor muyduk?
Kimini methetti Erdoğan için şöyle ya da böyle bir çıkış yaptı.
Bir çıkışında “Nobel” kelimesini bile soktu.
Şimdi bu yolun mutlu bir şekilde sona ermesini sağlamak gerek.
Bu 70 milyonun da yararına olacaktır.
***
Başbakan’ın o tarihi konuşmasında doğrusu ben beklediğim açıklamasını bulamadım.
Başbakan tabir yerindeyse eskileri tekrar etti, kıvırdı.
Oysa ben ve bizim gibiler, “Artık şöyle yolun sonuna nokta koyacağız” demesini, “işin sonlandırılacağını” demesini bekliyorduk.
Oysa Başbakan Erdoğan şöyle dedi:
“Önce silahları bırakıp öyle gidecekler.” Doğru ama bu önceden görüşülmez mi?
Murat Karayılan telsiz mesajında örgütün tüm kadrolarına ateşkes ilanını ‘büyük strateji, yeni dönem’ olarak nitelendirerek “Ateşkese harfiyen uyacağımızı pratikte göstereceğiz” dedi. “Silah bırakmanın şu anda gündemde bulunmadığını” söyleyen Karayılan; ‘ikinci adım’ dediği akil adamlar komisyonunda kadınların da yer almasını istedi.
***
Yani, Türkiye’nin geleceği bir kez daha tıkandı.
“Silah bırak öyle çekil. Silah bırakmam ve çıkarım.”
Bugüne kadar bir orta yol bulunmuştur zannederim.
Orta yol silahı bırakmak ve 76 milyonun kardeşçe yaşamasıdır.
Bunun için de Başbakan Erdoğan istikbalini ortaya koymuştur.
Silah bırakılmalı ve mutlu mesut yaşam bir an önce başlamalıdır.
***
Bu konuda Hüseyin Çelik de PKK’nın çekilmesinde olmazsa olmazları şöyle anlattı:
“Siz şöyle silahlarınızla teçhizatınızla resmi geçit yapar gibi gidemezsiniz. Bu aleni tahriktir.”

Haberin Devamı

Adam çok...

30 yıl geçti. Binlerce çocuğumuz öldü, kan aktı. Askere oğlu giden aileler mateme girdi...
Bu böyle gitmezdi. Ya anlaşma sağlanacak ya da kanayan kan gövdeyi götürecekti.
Şimdi bir çare deneniyor.
Yalnız anlamadığım bir şey var.
Bu çare acil olmalı.
30 yıl yetmez mi?
Herkesin görüşü alındı, yazıldı, çizildi, söylenmedik ne kaldı?
Yani herkes “akil adam”lık yaptı.
Şimdi bize “nasihat” lazım değil “hareket” lazım.
Bu hareketi de ancak hükümet ve onun bakanlığı sağlar.
Yok, 7 bölgeden, 7’şer adam seçilecekmiş de. Bunlar bir araya gelecekmiş ve müzakere edecekmiş de.
Ve bunların ekseriyeti seçildi. Bakalım ne yapabilecekler.

Haberin Devamı

Zevk unsuru

Yapıldı, yapılacak. İşte, maketi, nihayet temeli de atıldı.
Çamlıca‘da cami bir süre sonra karşımızda. Ama bakalım nasıl?
Türkiye’ye yakışır, dünya çapında bir eser mi, yoksa sıradan bir bina mı?
Şimdi merakla bekliyoruz.
Bu asrımızın bir zevk ölçüsü de olacak olması, unutulmamalı...
Biz tutturduk “Taç Mahal” olsun diye...
Yani onun aynısı değil tabii, onun gibi bir eser...
Maalesef olmadı.
Çabalarımız boşa gitti. Şimdi yarım bitiriyoruz.
İnşallah mahcup olmayız.