Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Fransa'nın yaptığına "hariçten gazel okumak" denir.
Aslında "zamansız öten 'horoz'un kafasını keserler" sözü sembolü horoz olan Fransa'ya daha da uygun ama içinde bulunduğumuz durum kafa kesmeye pek de müsait değil.
Tabii mecazi anlamda da olsa kafa kesmeye... Olsa olsa Fransa'ya Türkiye'den akan kaynakların önünü kesebiliriz; ihaleleri, alımları asgariye indirebiliriz.
Yani, mümkün olan ekonomik yaptırımları uygulayabiliriz.

Ağzınızla kuş tutsanız, bazı kendini beğenmiş Avrupalılara Türkiye'yi sevdiremiyorsunuz.
Bunlardan biri de Fransa...
Paris'in tavrı yalnız beğenmemekle kalsa iyi, yaptığı düşmanlık hatta küstahlık sayılmaz mı?
Üstelik Fransa'nın tutumu Türkiye - Ermenistan ilişkilerinde iyiye değil daha kötüye gidişe de neden olacaktır.
Bundan sonrasını, dünyadan soyutlanmış olan, geçimi, yaşamı ancak Türkiye'nin kapılarını açmasıyla mümkün olacak olan Ermenistan düşünsün...

Dünkü oylamadan önce "1915 olayları soykırımdır" tezi üzerinde Fransızlar arasında da tartışmalar yaşandı.
Bazıları; Fransa'nın hakim gibi davranamayacağını savunuyordu.
Bunlar, geçmişi bırakıp bugünün tartışılmasının yerinde olacağını ifade ediyorlardı. Bunlara göre; "Fransa parlamentosu kendi topraklarında olmayan bir olay için karar veremezdi, vermemeliydi..."
Türk düşmanlığı yapanlara göre ise "Soykırım kabulü Türk düşmanlığı sayılmaz. Fransa geçmişteki günahlarını kabul ettiği gibi Türkiye de kabul etmeliydi...
AB'ye girmek isteyen bir Türkiye inkardan vazgeçip soykırımı tanımalıdır."
diyorlardı.

Fransa'da alınan karar diğer Avrupa ülkelerinde bu konuda aleyhimize karar almak isteyenlerin arzularını da tetikleyecektir.
Fransa parlamentosu soykırım kararını ittifakla aldı.
Oylamaya Türkiye aleyhindeki 30 parlamenterin katılmış olması Türkiye aleyhtarlığının 30 parlamenterle sınırlıymış gibi algılanmasına yol açmamalı.
Çünkü oturuma katılan ve soykırım tasarısı lehinde oy veren çeşitli partilere mensup milletvekilleri, partilerinin de bu kararı desteklediğini ifade etmişlerdir.

15 gün içinde Fransa Cumhurbaşkanı'nın Ermeni soykırımı tasarısını onaylaması gerekiyor.
Bundan sonra muayyen sayıdaki parlamenter ortak başvuruyla Fransız Anayasa Mahkemesi'nden yasanın iptalini isteyebilecekler. Ama önümüzde Fransa'da yerel seçimler olması ve 300 bin Ermeni oyu bulunması, parlamenterlerin bu başvuruya cesaret edemeyeceğini de gösteriyor.
Türkiye bu tasarının kanunlaşmaması için Fransa nezdinde gerektiği kadar aktif olamadı.
Temenni edelim hiç olmazsa bundan sonra Ankara Fransa'nın canını acıtacak yaptırımlar uygulayabilsin.
Nasıl olsa, yakınlık da göstersek kendinde büyüklük vehmeden bazı Avrupalıları memnun edip yanımıza çekemiyoruz, bari can yakıp varlığımızı ispatlayalım.