YazarlarDoğu Karadeniz ruhu

Doğu Karadeniz ruhu

15.08.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Doğu Karadeniz Türkiye'nin en ilginç bölgelerinden biri olmayı sürdürüyor. Peki bu özelliğini neye borçlu?Doğu Karadeniz coğrafyasındaki karmaşık bölge tarih boyunca tam olarak anlaşılamamıştır. Kültür dünyamızın renkliliğine mütevazı bir katkı olması umuduyla birkaç noktaya değinmekte yarar var:1) Doğu Karadeniz ile Karadeniz'in diğer bölgeleri arasında hem coğrafi hem de kültürel açıdan yakınlık yoktur. Doğu Karadeniz ruhunu temsil eden bölgeler Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Rize ve Artvin il sınırları içerisinde yer alır.2) Bu bölge tarihte, Anadolu'nun birçok yeri gibi, çok kültürlü bir yapıya sahipti. Doğu Karadeniz'de ağırlıklı olarak Türkler, Rumlar ve Lazlar yaşardı. Ayrıca Hemşinliler gibi başka etnik gruplar da burada yaşadı.3) Rumlar bölgeyi terk ettiler ya da dilsel ve dinsel açıdan asimile oldular. Lazlar ise kaldılar. Bugün Lazca, eskisi kadar yaygın olmasa da, hala konuşulur. Ayrıca Giresun, Trabzon ve Gümüşhane'nin bazı dağ köylerinde Rumca ile Lazca karışımı, Hemşin bölgesinde de Ermenice ile Lazca karışımı bir dil yaşlılar arasında hala kullanılır.4) Doğu Karadeniz'deki Rum kültürünü temsil eden Pontus ve Trabzon imparatorlukları kendilerini Anadolu ve Avrupa'daki diğer Rumlara (ve / veya "Hellenlere") ait görmediler, hatta onlarla sık sık anlaşmazlığa düştüler. "Kız alıp verme" konularında da Bizans'tan çok Kafkasya'daki Gürcü imparatorlarla ve Doğu Anadolu'daki Türkmen beylikleriyle işbirliği yaptılar.5) Doğu Karadeniz'in en büyük kenti Trabzon genel sanının aksine bir Laz kenti değildir. Trabzon ağırlıklı olarak Türklerle Rumların yaşadığı bir kentti. Lazlar daha çok, Rize, Artvin illerini kapsayan bölgede ve Trabzon, Gümüşhane'nin dağlık yerlerinde yaşarlar. Bugün Trabzon kentinde yaşayan Lazların çoğu 20. yüzyılda göç eden kişilerdir.6) Farklı dilleri konuşan ve farklı dinlere üye olan Doğu Karadeniz halkı, ortak coğrafi koşulların etkisiyle, ortak bir folklor ve günlük yaşam geleneğini paylaştı. Doğu Karadeniz'den Yunanistan'a göç eden Rumlar yeni "topraklarına" ısınamadılar. Bu Rumlar aynen Doğu Karadeniz Türkleri ve Lazları gibi horon teper, kemençe ve tulum çalar.7) Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu'da yaygın olan ağalık ve aşiret düzeni Doğu Karadeniz'de hiçbir zaman var olmadı. Birey bilinci gelişmiş Doğu Karadenizliler sürekli iç içe yaşamayı da çok sevmezler. İmkanı olan her Karadenizlinin, kent ve kasabadaki evinin yanı sıra dağda, yaylada ikinci bir evi vardır. Hem yayla evleri hem de köy evleri arasında uzak mesafe olmasına dikkat edilir."Nereden çıktı bu Doğu Karadeniz şimdi?" diye şaşırmakta haklısınız."İlerlemek" üzerineTeknolojik gelişmeyle ekonomik gelişmenin işbirliği sayesinde dünyanın "ileri" gittiğini söylemeyen yok gibi. Bu artık neredeyse klişe haline geldi. Siyasetçilerimiz ve işadamlarımız da yıllardır, insanlara derin ve anlamlı hedefler çizmek yerine, gayri safi yurtiçi hasılamızı nasıl artırabileceğimizle ilgili "müthiş hayal gücü ve yaratıcılık" içeren mesajlar verirler.Oysa bu bakış açısını iktisatçılar bile sorgulamaya başladı. Bu kişilerden biri olan Richard Bronk, piyasalara yeni çıkan "Progress and the Invisible Hand" (İlerleme ve Görünmez El) adlı kitabında, serbest piyasa ekonomisinin de yardımıyla gayri safi yurtiçi hasıla kavramını tanrısallaştırdığımızı vurguluyor. Ekonomik gelirle birey mutluluğu arasında bağlantı bulunmaması, çevre kirliliği, piyasa tıkanıklıkları gibi birçok faktörün günümüzün modası "tekno - iyimserliğe" gölge düşürdüğünü belirten Richard Bronk, özetle, ilerlemenin serbest piyasa ekonomisindeki gelişmelerle özdeşleştirilmemesi gerektiğini vurguluyor.Bakalım daha ne kadar ilerleyeceğiz?Tüketilen ne?Harvard Üniversitesi İşletme Bölümü'nde "Piyasanın Beyni" adlı bir laboratuvar kuruldu. Burada, beyin hücrelerindeki hareketler izlenerek, insanların neleri hangi koşullarda tüketmeye eğilimli olduklarıyla ilgili teoriler oluşturulmaya çalışılıyor. Coca - Cola, Kodak,

Doğu Karadeniz ruhu