Zorunlu Genel Sağlık Sigortası başlayacak.
Sosyal güvencesi olmayanlar araştırılıyor.
Fakir, fukara, gariplere soruyorlar:
“Yemeği tezekte mi, tüp gazda mı pişiriyorsun?”
Amaç; nasıl yaşadığını öğrenmek.
* * *
İzmirli bazı sendikacılar ayağa kalktı.
“İnsanı rencide eden soru!”
Tezekte yemek mi pişermiş?
Hayvan dışkısıyla, insan beslenmesi bir araya mı gelirmiş?
Lafın sahipleri sanki uzayda yaşıyorlar.
* * *
Tezek, Türkiye’nin sosyal yaşam gerçeğidir.
Geçin Sivas’ı, Mersin’i...
Görün Güneydoğu, Doğu Anadolu köylerini.
Bahar, yaz aylarında çoluk-çocuk hepsi seferberdir.
Ellerinde tenekeler, inek, öküzün ardında dolaşır, dışkısını takip ederler.
Daha taze, sıcak iken toplanacak ki...
Üzerine saman döküldüğünde bütünleşecek.
Önce ayakla yoğrulup kıvamı bulunacak;
Sonra elle topaklayıp...
Duvara kurumak üzere yapıştırılacak.
Kışa hazırlık böyle başlayacak.
Tezeğin iyi ve kalitelisi ağır çekmez, kendini bırakmaz, .
* * *
Tezeğin diğer adı Mayıs’tır.
Çiçek diyen de vardır.
Henüz bilim resmen kabul etmese de, en güzel bioyakıttır.
Doğu’nun çilekeş insanının, ısınma-pişirme nimetidir.
Sobaya, fırına, yer tandırına atılır, odun-kömürden fazla enerji alınır.
Öyle kokusu da yoktur.
Koyun dışkısından yapılanları, Ağa takımı kapar.
Marabalar, büyükbaş hayvanın tezeğini yakar.
Kendin üretmedin, dışarıdan almaya kalksan; tonu 400 TL’den aşağı bulamazsın.
Dikkat edilecek noktası; kurumuş tezeğe su serpilmiş olmasın!
* * *
Bundan birkaç yıl önce Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik, “Okullarda tezek yakılmayacak” talimatı vermişti.
Ama...
Okullara ödenek gitmediğinden, sınıflarda hiç eksikliği hissedilmiyor.
Her gün bir öğrenci, evden iki tezek getiriyor.
Isınma sorunu imeceyle hallediliyor!
* * *
Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan da, nükleer enerji karşıtlarına “Kardeşim, istemiyorsun ama neyle enerji üreteceğiz.
Tezekle mi?” diye kızmıştı.
Tezeği küçümsemişlerdi.
Oysa...
Tezek, konvansiyel yöntemle gerçekleştirilen biokütle gazlaştırma faaliyetinin en önde gelenidir,
Modern dünyanın kabul edemediği, en harbi bioyakıttır.
* * *
O nedenle...
Uğraşmayın tezekle.
Kimseyi ne rencide eder, ne üzer.
Doğalgazı köylere getirip, evlere bağlayıp, tencereyi kaynatabiliyor musun?
O zaman hakkınızdır, helal olsun.
Sözünüz dinlenir, eliniz öpülür.
* * *
Ve ne istersiniz fakir, fukaradan?
Bir tek tezek konforu var.
Sanki kıskanır gibi...
Yok etmeye çalışırsınız!