Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Ligin ikinci yarısında fırtınalı haftalar yaşanacağını geçmiş yazımızda hatırlarsanız adeta ihbar etmiştik sizlere.
Doğrusu ya, bizim tahminimiz geçmiş yıllara göre çok daha ağır hakem eyyamları, üç büyükleri himaye eden düdük silleleri ve de Beşiktaş - Fenerbahçe - Galatasaray gibi dev "firma takımları" nı yönetenlerin etrafı kışkırtacak "beyanat hafiflikleri" ile ortalığın karışacağı şeklindeydi... Yoksa saat gibi işleyen Kara Kartal'daki futbol mesaisinin başta Lucescu olmak üzere böylesine hiç yoktan birkaç sorumsuz futbolcu densizliği ile ve de adeta sabote edercesine daha ilk hafta kargaşaya boğulacağını hiç mi hiç düşünmemiştim doğrusu... Ama Cem Papila'nın maziye hakemlik dersleri verircesine ortaya koyduğu cesaret ve kararlılık örnekleri sanırım hem MHK'nın ikinci devre geleceğini kurtarmış oldu, hem de artık büyük geçinen "dar kafalı" idareci ve teknik adamların kamuoyunu etkileme planlarını yerle bir etmişti...
Arkasından Bülent Uzun'un, Mondragon'un daha oyunun başında Koray Gençerler'e attığı küfürü anında kırmızı kartla cevaplaması, yine ligde futbolun hakkını korumak adına alkışlanacak bir hakemlik doğrusu olarak yeşermiştir Olimpiyat Stadı'nda... Aynı şekilde bu sezonun formsuz ismi Ali Aydın, Gaziantep önünde birçok yerinde kararlarla oyunun temposunu ve zevkle geçen karşılıklı ataklarını asla bozmamış, sadece Ronaldo'nun son adam olarak yaptığı net faulü ve kırmızı kartı doğru bir hakem yorumu ile yerli yerine koyamamıştır... Ama bunlar olacaktır elbette... Önemli olan haftanın ve kapanacak sezonun bütününde hakem kararlarının galip gelmesidir... Yoksa elde olmayan ve iyi niyete dayanan hakem kabahatlerine çoktan razıyız hepimiz...
Bakınız, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarında olanları seyrettikten sonra, Fenerbahçe ve Samsunspor önemli eleme oyunu oynamalarına rağmen, ne de "uslu çocuklar" gibi temiz ve centilmenlik örnekleri ile donanımlı bir müsabaka çıkardılar Samsun'da... İki takım da bütün keskin hareketleri rakibe değil, topa yapıyorlar, böylece hakemi taktir zorluğuna düşürecek hiçbir şaibeli pozisyon da doğmuyordu sahada... Ayrıca yere düşen rakibine el uzatıp, ayağa kaldırmaya çalışan centilmenler, nedense çoğalıvermişti... Şimdi eğer bu başlangıç doğruları ile devam ederse hakem yönetimlerimiz, hem adalet gelecek, hem Anadolu takımlarımız alacakları haklı galibiyetlerle onore olacaklar, hem de futbola soğuk ve kötü gözlerle bakan birçok insanımız bu doğruluklardan etkilenecek ve yine futbol denen oyunun gizemli havasında nefeslenmeye döneceklerdir...
Tabii hafta içi "cart - curt" beyanatlarla kamuoyunu etki altına almaya çalışan genç TV çakalları da bu arada işsiz kalacaklar, teknik kulübede maharet gösterme göreviyle kiralanan "geveze teknik adamlar" da mecburen gerçek işlerine döneceklerdir... Yeter ki hakemlerimiz başladıkları bu otoriter ve tutarlı yönetim biçimlerini bir milat olarak yorumlayıp, elden bırakmasınlar... Bunun arkasından futbolun güzel tarafları bakın nasıl kendiliğinden çorap söküğü gibi gelecektir sporumuzun gündemine.




SPOR


Galatasaray'da kılıçlar çekildi!
At yarışları
Avrupa Ligleri
Muhteşem ikili
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
San Antonio düşüşe geçti
Filede bugün
Luce köşeye sıkıştı
Servet bitti!
Kingston Cim-Bom'da
Trabzon'da para dopingi
UEFA'ya Türk damgası
Federer, finale adını yazdırdı
Ayhan zirvede
Uludağ'da final günü
Huylu huyundan vazgeçmez!
Azerbaycan ekibi belli
Rüştü gözden düştü
Eşleşmeler ateş gibi
Haber turu...
Çanlar
Tekerlekli sandalye tenisi
Bizim hakemlerimiz