Galatasaray, ezeli rakibinin nefes almasına dahi tavır koyarak başlıyordu, Ali Sami Yen’deki büyük gecesine... Evet... Cim - Bom, Selçuk Dereli’nin başlama düdüğüyle, Fenerbahçe’yi her alanda kontrol altına alıyor, "pres cenderesi" içine kilitlediği Sarı - Lacivertli oyuncuların hiçbirine ve de sahanın hiçbir bölgesinde top oynatmıyordu. Öyle ki, oyun "2 - 0"a gelene kadar, Fener’in tek organize hücuma kalkışı dahi, oyunun gözlem ekranlarına gelemiyordu.
Galatasaray, savunmada çok çabuk çoğalıyor, orta alandaki bütün ikili - üçlü fizik kavgalarının galibi Cim - Bomlu’lar oluyor ve özellikle kısa paslarda çabuk davranan taraf da muhakkak Galatasaraylı kramponlar oluyordu...
Fenerbahçe, niçin bu kadar soluksuz, hatlar arası çok kopuk ve üç pas yapma yeteneğinden yoksundu Galatasaray’ın önünde? Yani Galatasaray’ın ligin ilk yarısındaki tarihi yenilgisi sonrasında, bu maçta da büyük bir "düşünce ve uygulama ihtilali" yaratmak için sahaya çıkacağını hiç mi doğru hesaplamamıştı Oğuz Çetin... Anlaşılan, bu tarihi maçın mana ve önemi, Sarı - Kırmızılı soyunma odasında daha iyi akıtılmıştı yabancı ve yerli Galatasaraylı oyuncuların kulaklarına. Gerçi Galatasaray seyircisi, sahadaki müthiş Cim - Bom ambiansına asla uygun davranmıyor, özellikle korner köşelerine yığdırdıkları pet şişelerle, güzelim galibiyeti adeta sabote ettiklerinin farkına dahi varamıyorlardı...
* * *
İkinci yarıya şoktan çıkmış gibi görünen ve kıpırdama içinde başlıyordu Fenerbahçe... Johnson soyunma odasına bırakılmış ve yerine Hakan Bayraktar ile oynuyordu Sarı - Lacivertli takım... Ancak oyuna ve sahaya hakim oynayan taraf yine Galatasaray idi... Çünkü Rebrov, Vladimir, Tuncay ve özellikle Ceyhun gibi isimler, hücum kavramlarını bir türlü Galatasaray defansını aşacak bir kaliteye çıkaramıyorlar ve de oyunda Fenerbahçe’nin yarattığı bir gol ihtimali dahi gündeme gelmiyordu...
Galatasaray’ın herşeye hakim olduğu gecede, Cihan - Volkan gibi derbi acemisi gençler bile, mükemmel tempoda hiç aksamıyorlar, Galatasaray’ın üç puanlık olağanüstü "futbol ziyafeti"nde tek eksiksiz görev yapıyorlardı...
Uzun lafın kısası; haftalardır bu maçta Fenerbahçe’yi açık favori gösterenler bir kez daha yanılıyorlar ve Galatasaray ilk yarının rövanşını göz kamaştırıcı bir oyunla kapıp alıyordu, ezeli rakibinin elinden...