Fenerbahçe, Kocaeli önünde de geçmiş haftaların soluksuz ve futbolun özünü anlatmaktan uzaklarda olan bir gece yaşamaktaydı...
Gerçi Rüştü’nün ceza sahası içinden yönetmeye çalıştığı oyuncular ellerinden geldiğince koşuyorlar, top alıyor veriyorlar ve tribünlere "Biz hâlâ ayaktayız" mesajı verebilmek için çırpınıyorlardı zaman zaman... Ancak futbol hepimizin bildiği gibi bir "Komple takım" özelliğine oturmadan sürekli yarışıyorsa eğer, o takımdan tüm taraftarlarını mutlu kılacak yarışma 90 dakikaları beklemek çok da zordur...
Ancak dün Tuncay, son adam bölgesine daha yakın oynayıp, birçok kez "Tek topla" kalınca, hem haftalardır hak ettiği gol sayısına ulaşıyor, hem de birçok kez kaçırsa da yüzde yüzlük gol pozisyonlarıyla başbaşa kalabiliyordu... Öyleyse Tuncay, kendini gelecek yıla şimdiden kafa olarak hazırlamalı ve çok önemli oyun gücünü gereksiz yerlerde eritip bitirmeden hem rakip savunmanın son adamına kollayarak onun arkasına atılacak toplarda aramalıdır gol şanslarını...
Rüştü’nün transfer rüyaları nasıl bir mutlu sonuçla noktalanacak bunu ben de bilemiyorum, Rüştü’nün de bildiğini pek sanmıyorum... Şu bir gerçek ki, eğer Rüştü yine takımında kalacaksa, bu ekibin kaptanlığına da severek ve içinden gelerek soyunmalıdır... Çünkü takımın savunmada verdiği açıkları, en net gözlemleyen kişi Rüştü’ydü dün gece... Görebildiği çatlakları tatlı sert ifadelerle işaretleyip, kademe düzenini yerli yerine koyan da Rüştü’ydü... Öyleyse bu tecrübeli kalecinin Fenerbahçe’deki kaptanlığı da "Transferi dışında" takımda var olduğu sürece asla tartışılamaz... Fenerbahçe gelecek sezona iyi bir takım yapacaksa, bütün bu tespitlerin şimdiden bir bir yazılıp, konuşulması gerekir... Cem Karaca, Fenerbahçe formasını gelecek adına zor sahiplenir. Çünkü hem oyunu karşılarken, hem de kanat çıkışlarında hiç de yorgun Abdullah’ın gençliğinden enstantaneler hatırlatmıyor bizlere... Rebrov’un çalışkanlığı çok net ve açık... Ancak hiçbir yaratıcı özelliği yok. Eğer gelecek yılın teknik adamları çok koşan ve dayanıklı bir ekip haline getirebilirlerse Fenerbahçe’yi Rebrov’dan faydalanabilirler. Yoksa ondan "Takım kurtaran aslan" rolünü beklemek hayalciliktir bizce...
Hakan Bayraktar, Erhan Albayrak kendi eksenleri etrafında arı gibi çalışkan görünerek seyirci kandırıyorlar kanaatimce. Sahanın kontra uzunluklarında bekleyen arkadaşlarına hiçbir uzun pas veya geniş düşünce hareketleri üretemiyorlar. Böylesine kısır düşüncelerin koşuşup durduğu dar alanlardan gol veya goller beklenebilir mi?
Evet tam dokuz haftadır maç kazanamayan Fenerbahçe, seyircisine "Dokuz doğurttuktan sonra" nihayet, "Kadıköy’deki şeytan"ı kovabildi.
SPOR
Fener'den şanlı dönüş
At yarışları
Avrupa Ligleri
Buldozer Ülker: 105-78
2. LİG puan durumu
Kings dağıldı
Fileye dolandık: 1-3
Çalım ustası Ahmet
Bu ne sevgi böyle!
Revivo’ya son mesaj
Mutlu son
Hentbolda yeni çatlak
Matador lider
Gruplaşma
Topu alan Üsküdar’ı geçerse
Jandarma ve TESYEV
Kadıköy’deki şeytan