Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Mükemmel bir kupa yarışmasının son derece kaliteli düşünce, gol ve ayak izleri vardı dün geceki üstün oyunda... Fenerbahçe, sahasında olmanın da verdiği emniyet duyguları ile önce mükemmel bir defans şuuruyla yarışıyor, kısa veya uzun ama muhakkak pas hatası "sıfıra yakın" dikkatle kendi oyun biçimini kurgulamaya çalışıyordu. Ayrıca golü bulmak için doğru zemini ve zamanı çok dikkatle de kovalamaktaydı. Gençler ise, bu maçın gelecek yılki Avrupa'ya çıkış adına "olmazsa olmaz" bir yarışma olduğunun bilincinde, deplasmanda, hele hele Kadıköy'de "ateş çemberi" gibi hava yaratan Fenerbahçe seyircisi önünde kazanmanın ne denli bir zorluk olduğunun da hesabını yaparak, karşı koyuyordu zorlu rakibi önünde.
İşte bu dikkatli oyunun sayısız pozisyon lezzetleri tribünleri sarıp sarmalıyor, ancak Türkiye'de şu andaki en zirve futbol grafiğine oturmuş iki takım da az hatasız oynadıkça da, maçta önemli gol pozisyonları doğmuyordu ilk yarıda öyle kolayca... Gerçi Nobre'nin, Hooijdonk'un atakları bazı pozisyon korkuları doğursa da, Gençlerbirliği savunması atik davranıp, çabucak kapanmada beceri gösteriyordu. Hooijdonk, Nobre, Aurelio, Tuncay gibi isimlere karşıt Gençler'de de Youla, özellikle sağda Ali Tandoğan, Mustafa Özkan gibi iki takımın da gole yakın isimleri, daha topla buluşmadan ağır, ama faulsüz pres darbeleriyle boğuşmak zorunda kalıyorlardı... Evet, golsüz akıp giden dakikalarla birlikte Ali Tandoğan gecenin en flaş çıkışlarını sağ kulvardan yaptığı müthiş deparlarla sergiliyor, ama onu göğüslemekle güdümlü Kemal'in ise bu oyuncu karşısında "hafif kaldığını" izlemeye başlıyordu maçı dikkatle takip eden gözler... Zaten ilk yarının son dakikalarında Kemal'in topun üstüne basıp, Ali Tandoğan'a kaptırması ve Tomas'ın ters müdahalesi ile doğuyordu Fenerbahçe'yi elenmeye götüren ilk hayati gol sayısı.
İkinci yarı iki takım da işi uzatma ve penaltılara bırakmamak için olağanüstü güç harcıyorlar, birçok pozisyon hebasına rağmen futbol olarak fırtına hızında karşılıklı hücumlar yaşanıyordu. Yine Ali Tandoğan, yine Petkov kanadından zıpkın gibi çıkış ve Skoko'nun ikinci sayısı Fenerbahçe ağlarını buluyordu.
Bu gol Fenerbahçe için adeta "alarm" çanı oluyor, maçın gitmekte olduğunu gören Sarı - Lacivertliler bütün hatlarıyla yükleniyordu. İşte Tuncay'ın golü böyle bir karşı saldırıda geliyor, böylece Fenerbahçe sonucu kendi lehine çevirmek için bütün saha imkanlarını seferber ederek zorluyordu güçlü, genç ve çabuk rakibini... Ancak oyun disiplini de oldukça bozulan Fenerbahçe, sadece atacağı gollerin hesabına düşünce, bizim gözlerimizde karşı kontratak pusularına yatmış gecenin kahramanı Ali Tandoğan, Deniz, Serkan, Youla ve Skoko gibi isimlere takılıyordu Sarı - Lacivertliler hücum hesaplarını sürdürmekteyken... Sonrası malum, Gençlerbirliği'nin dün Kadıköy'de Fenerbahçe ile oynadığı müsabaka Türk futbol tarihinde yerini almalıdır kanaatimce... Futbol bir oyundur dostlar, ayaklar konuşur, düşünceler akar gider, toplar direklerde patlar ve sonuçta galip gelen taraf alkışlanır. Ama ben bu geleneği dün adına değiştiriyorum, Fenerbahçe'yi müthiş mücadelesi için alkışlıyor, Gençlerbirliği'ni de adına çok layık bir 90 dakika yarattığı için içtenlikle kutluyorum.




SPOR


FUTBOLU GÖRDÜNÜZ MÜ: 2-4
At yarışları
Avrupa Ligleri
Efes emaneti aldı: 72-70
İkinci Lig Puan Durumu
Cleveland coştu
Galatasaray Fener'e çalıştı: 3-1
Hazırız hocam
Fener'e çifte şok
Tüm adaylar kazandı
MODA BORDO MAVİ: 0-2
Ulusoy kolları sıvadı
Askerden Olimpiyat atağı
İngiltere'deki gururumuz
Engellilere müjde
Namoğlu'ndan bir ilk
İki Cansun, bir Canaydın
Haber turu...
Geçmiş olsun kaptan
Sadece 30 dakika
Potada ilk final
Kazanan da, elenen de, muhteşem