Sunderland’ta büyük heyecan fırtınası vardı. Türkiye, İngiltere önünde eskilerdeki "kolay lokma" olmadığını ortaya koymak adına, büyük emek döküyordu, İngilizler’in evlerindeki maçta... Dikkatli, süratli, sakin ve pas üstünlüğü adına, herkes büyük bir "çimen mesaisi" yemini etmişti sanki.
İngilizler’in ünlü Beckham’ı daha oyunun başlarında ateş gibi yakıcı paslaşmaların ve orta sahadaki kıran kırana geçen pres kavgalarına çok sinirleniyordu. 8. dakikaya kadar yaptığı üç - dört aşırı sertliğe hakem de dayanamıyor ve sarı kartını burnuna yapıştırıyordu Beckham’ın... İngiltere, her türlü atak çıkışları için, bütün maharetleriyle orta alandan gole gitmek istiyor, ancak Alpay, Bülent, Fatih ve Ergün’ün artık klişeleşmiş savunma kimliği önünde çöküp kalıyorlardı. Rüştü kalede nasıl bir "dev adam" olduğunun ispatını, müthiş kurtarışlarla rakibe ve tüm tribünlere işaretliyor, Türkiye, İngiltere’ye taş çıkaran bir futbol bilgeliğiyle götürüyordu oyunu... Gerçi Yıldıray, ortada oyun kurucu olarak biraz vasat kalıyordu. Aslında o bölgede Emre oynasa, iki yan boşluğa çok daha akıllı toplar kullanır ve ataklar yaratır gibi geliyordu bana... Ayrıca İlhan ile Nihat’ın top alıp vermedeki diyalog kopuklukları da, gözlerimize batan ilk yarı çapaklarındandı...
* * *
Soyunma odasında ağır zılgıt yemiş bir İngiltere vardı ikinci yarıda... Beckham, Owen, Scholes, Butt gibi isimler dalgalar halinde bizim kaleye saldırıyorlar, ancak Rüştü ve savunma kalabalığı göz açtırmıyordu gol için çırpınan ünlü rakiplerine... Aslında son yılların berbat İngiltere’si çok da iyi oynuyordu dün. Neden derseniz... Çünkü Türkiye’nin mükemmel bir takım oluşu ve temposu da tahrik ediyordu onları...
Rüştü, Rüştü, Rüştü... Oyun sanki bizim ceza sahası etrafına kilitleniyordu uzun süre. Kornerler, serbest vuruşlar kalemize yağmur gibi yağıyor, ancak Rüştü yine harikalar yaratmaya devam ediyordu. Evet... Yıldıray, Hasan ile değişiyordu 70. dakikalarda... İkinci yarıdaki İngiltere çılgınlığı bitmek bilmiyor, kaybettiğimiz pas üstünlüğü ve İngiltere’nin fizik gücü avantajı, oyunun bütün tehlikelerini bizim alanımıza yığıyordu.. Bizler de "Bu Güneş’e kar dayanmaz" diye düşünce değişikliğine doğru kayarken, Rüştü hâlâ Dünya’ya kalecilik dersleri vermeye devam ediyordu. Ancak savunmada düşen tempo, İngilizler’in amansız bindirmeleri karşısında Vassel’in vuruşunda çok haklı olarak Rüştü de çaresiz kalıyordu.
İlk yarıda bizim, ikinci yarıda İngiltere’nin futbol gösterisi yaptığı oyunda, yine mağlup kalan taraftık. Anlaşılan yıllardır bir türlü yenemeyip, tek gol dahi atamadığımız İngilizler’e yine sayı yapamadan yenik düşmemiz galiba bizim "Makus talihimiz."
SPOR
HAYIRSIZ ADA: 2-0
At yarışları
Avrupa Ligleri
KARTAL EVİNDE KRAL: 82-77
2. LİG puan durumu
Sacramento’dan Detroit’e yardım
Zirvede tek başına: 3-1
NEŞELİ OL Kİ LİDER KALASIN
ROBSON MEST OLDU
Yapı meselesi
‘Nasılsın uşağum!’
Taraftara vize cıktı
TV ve bilgisayar kötü hastalık!
Haber turu...
Rüştü puan alamadı
Siz kimin federasyonusunuz?
Canınız sağolsun
Sigorta attı
Makus talih