Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Hasan Pulur ağabeyimizi, Fenerbahçe sevgisinin ağır bastığı geçen günkü yazısında, Sarı - Lacivertli yazarların insafsız eleştirilerine karşı biraz kırgın gördük. Hasan ağabeyin ne denli yürekli ve köklü Fenerbahçeliler'den olduğunu iyi bilerdeniz. Ancak Fenerbahçe'nin, Hasan Pulur gençliğindeki, orta yaşlılığındaki Fenerbahçe olmadığını, olamadığını üstad iyice düşündü mü dersiniz ? Vazgeçtik Cihat Arman'lı, Lefter'li, Fikret Kırcan'lı, Selahattin Torkal'lı zamanların unutulmaz Fenerbahçesi'ni daha altı - yedi yıl önceki Oğuz Çetin'li, Aykut Kocaman'lı, Rıdvan Dilmen'li "102 golle şampiyon olan" Fenerbahçesi'nden eser yok şimdilerdeki takımda... O zaman biz çok kötü bir 90 dakikayı, nasıl makyajlayıp da, "güzel bir Fenerbahçe yazısı" haline çevirebiliriz ki ?
Fenerbahçe'de transferleri yöneticiler yapıyor, bir tane Sarı - Lacivertli forma giymiş eski usta futbolcu fikri alınmıyor. Büyük dolarlarla yanlış futbolcular transfer edilirken, Ortega'ya 11 milyon dolarlık teminat mektubu veriliyor. Sonrasında adam kaçıp, gidince, şimdilerde mektubu kurtarmak adına büyük bir panik yaşanıyor kulüpte... Evet, Aziz Yıldırım ve ekibi sosyal tesisler ve stadyum için yıllardır çırpınıyorlar... Bizler de hararetle alkışlıyoruz bu çabalarını... Ama Hasan ağabey, başta sizler olmak üzere hepimizi Sarı - Lacivertli formaya aşık hale getirenleri bir düşününüz... Bu oyuncular bildiğimiz eski, tahta tribünlü toprak sahada harikalar yaratıyorlardı... Hem de futbol ayakkabılarının parasını da ceplerinden ödeyerek... "Geçti oğlum o devirler" dediğinizi duyar gibiyim... İyi ama ağabey, sahada oynadığı futbolla tribünleri de, ekran başındakileri ayaklandıracak bir takım ve futbol yoksa sahada, güfte yazarının dediği gibi, "Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı, içine koyacak yar olmayınca" durumları doğmuyor mu ?..
Neyse biraz da son haftalara dönelim dilersen ağabey... Samsunspor, Türkiye Kupası tur sonrası bütün kalemlerin ucundan bal damlıyordu sanki sayfalara... Hele hele Trabzon maçındaki tempolu kolektif anlayışa dayalı ve de bayağı kaliteli geçen oyun ve galibiyeti sonrası yazılarına bir bakarsak, Fenerbahçe maçını değerlendirmeye gidenlerin çok objektif olup, "gördüğünü yazanlar" sınıfından olduklarını kolayca anlarız... Ağabey, dileriz ki Trabzon maçı, Fenerbahçe'nin bu yılki lig yolculuğu adına bir "milat haftası" olur da, gelecek oyunlardan daha lezzetli yazılar geçebiliriz sizlere.



SPOR


PEK YAKINDA İSTANBUL'DA
At yarışları
Avrupa Ligleri
Telekom'a İsralli rakip
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Zaza'nın gecesi
Eczacı'ya piyango: 2-3
İlhan'da mutlu son
Pierre taca koşuyor
Florya'da kader anı
Sıra Ali Eren'de
Shakedown Solberg'in
Can Artam el üstünde
İslam Baba'yı yarın anıyoruz
Haber turu...
Yoksa 'men kafa' mı gibiyiz biz?
Milat haftası mı?