Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     İnönü'deki heyecan kasırgası derbi, 90 dakika boyunca kendi özgü sert futbol rüzgarlarından hiç taviz vermiyordu.
Eh kolay mıydı, bir yıllık emek sonucu elde edilen "alınteri ürünü" son puan getirilerini elde ederek, şampiyonluk unvanını geleceğin tarihi adına giyinmek. İlk yarım saatte iki taraf da "tatlı sert" bir futbol heyecanı ile oynarken, çok da doğal olarak "bölge kaybı, kademe hataları" gibi yanlışları düşünüyorlardı tabii... Kolay değildi ki, tarafların her türlü teknik çareleri düşünerek, planlayarak çıktığı oyunda "orta alanı sahiplenmek, kanatlara yayılmak ve de oyunun kontrolünü ele geçirmek" gibi futbolun ana öğelerini kolayca çimene dökebilmek...
Galatasaray kendine özgü, küçük ama can alıcı yerlere kullandığı doğru paslarla, Kara Kartal'ı oyundan düşürerek, gol avcılığına çıkıyordu...
Beşiktaş ise başta Zago, Ronaldo, Ahmet Yıldırım ile Galatasaray'ı ustaca karşılıyor, Pancu, Sergen ve İbrahim ile de ani ataklara çıkarak, gol sayısını bulmak ve şampiyonluk öyküsüne de noktayı erken koymak istiyordu...
Büyük üstad Sergen, az adamla yakaladığı Galatasaray savunmasının üstüne süratle iniyor, Pancu'nun önüne bıraktığı harika gol pasıyla da, ilk yarının en seyre değer fotoğrafını imzalıyordu İnönü'de... Ancak Pancu da, pasın hakkını verip, Mondragon'un arkasında kalan direğe mükemmel vurmasına rağmen topun hızı direkte eriyerek, pozisyon golsüz kalıyordu. On dakika sonra İlhan Mansız'ın kaleci ile karşı karşıya kaldıktan sonra, dışarı attığı vuruş pozisyonuna ne diyelim? Bu hareket bir İlhan Mansız beceriksizliği miydi, yoksa futbol tanrılarının, son aylarda mesleğine önem vermez gibi gözüken İlhan Mansız'a layık gördüğü bir ceza mı?
İkinci yarıda streslerden daha da arınmış, Sergen'in tek başına kurguladığı pas dağıtımları ve baş oyunculuğuna soyunmuş müthiş akıl kullanımları Beşiktaş'ı Kaan Dobra'nın, Giunti'nin hatta ilk yarının özürlüsü İlhan Mansız'ın gayretleriyle Galatasaray'ın üstüne çıkarıyordu Beşiktaş'ın futbol planlarında. Bu arada Galatasaray da Kaptan Bülent'in sağ kenarındaki Sinan Engin ile giriştiği söz ve el hareketi çirkinliklerini 4. hakem, yan hakemler, niçin ısrarla görmek istemiyorlardı bir türlü anlayamadım.
Galatasaray'ın aşırı sinirlilik havasına girmesinden de faydalanan Beşiktaş, Tayfur'un direkte patlayan kafa şutunun da dışarı gitmesini hayretle seyrediyordu.
Evet... İNÖNÜ'deki Sergen resitalinin olağanüstü şık golüyle de süslenince bence Beşiktaş'ın bu yıl ki, büyük şampiyonluğu "Sergen klasiğiyle" eşdeğer anlatılması gereken bir futbol macerasıdır. Çünkü Sergen'in sezon boyu ortaya koyduğu disiplinle ve forma sevgisiyle harmanlanmış "Futbol sanatı" Kara Kartal'ın bu büyük şampiyonluğunun öyküsü içindeki en önemli anlatım ve ibret bölümleridir bence...



SPOR


100'DE 100 ŞAMPİYON
At yarışları
Avrupa Ligleri
BEKLENEN FİNAL: 88-73
2. LİG puan durumu
İlk finalist New Jersey
Gençlere yazık oldu: 1-3
BEŞİKTAŞ KARNAVALI
SESSİZ VEDA: 0-0
Soğuk savaş
Beş dakikada bitti: 1-1
GURURUMUZ EROĞLU
RİZE DE GELDİ
BURSA ATEŞE DÜŞTÜ: 2-2
Elazığspor nefes aldı: 1-0
Altay, Körfez'e patladı: 5-0
Gençlerbirliği gün sayıyor: 1-1
Paris'te tenis zamanı
Malatya'nın UEFA inadı: 4-1
Gaziantep'ten çıkış yok : 4-2
Sociedad koltuğu sevdi
Haber turu...
Tebrikler Beşiktaş
Ter, gol ve gözyaşı
Kartal'a yakıştı
Hurda araba
Şampiyonluk Sergen ile