Fatih Terim sendromu... Lucescu'nun Beşiktaş'ta ortaya koyduğu akıl almaz teknik adam yanlışları Cim - Bom'u Terim'in yerine Hagi'ye bir futbol sihirbazı bulmuşçasına sarılmasındaki akıl almaz hatalar ve Şenol Güneş'i apar topar gönderen federasyonun gösterdiği kabalıktan sonra milli kadronun başına kimin getirileceği sualleri... Ne de "sıcak günler" yaşıyoruz futbolumuzda değil mi ? Bütün bu yapılanların futbolumuzun geleceğine nasıl yansıyacağı, kimlerin doğruya, hangi kulüplerimizin yanlışların içine dalıp gittiğini birlikte izleyeceğiz...
Burada önemli olan başlık Milli Takım'ın başına kimin geleceği ve gelmesi gerektiği gerçeğidir bizce... Ulusal takımımızın bir işletme şeması olduğunu asla unutmamalıyız bence... Yani yeni gelecek teknik patronun senede 5 - 6 maçla yetineceğini yazıp, çizenler büyük bir yanılgının içindedirler bizce... Şu satırların yazarının da içinde bulunduğu, hatta başı çektiği grup, "milli takım teknik direktörü" sıfatını yırtıp, atarak federasyon lugatından çıkarmış ve "milli takımlar teknik direktörlüğü" tarifini koyarak bir araya getirmiştir bütün kademelerdeki milli takımlar çalışmalarını... Unutulmaz başkan Sahir Gürkan federasyonunda başlayan bu yeni uygulama son zamanlarda ne derece sıcak çalışmaktadır, bunu yakından bilemiyorum... Ancak Ümit Milli Takımı'nın nüvesi Raşit Çetiner'in liderliğinde A milli kadroya onlarca futbolcu verip, Türkiye'de artık yenilgilere büyük reaksiyonlar gösterecek kadar gelişmelerin alt yapısını yaratmıştır... Beylerbeyi'ndeki teknik ekip, başta Gündüz Tekin Onay ve Metin Türel olmak üzere, ana kadro zamanımızın dava arkadaşları olduğuna göre, bu çalışmaların aynı titizlikle devam ettiğine inananlardanız... Artık bir Milli Takım baş hocasının "B - A amatör, ümit B - A milli takımlarının tek patronu olup, bütün planlama ve yarışmaları sahipleneceğine göre, ortada bir yılda birkaç yarışma değil, pek çok hazırlık ve resmi müsabakası var demektir milli takımlar bütünlüğünün...
Şimdi milli takımlar sayfası yeniden açılacağına göre, artık bu organizasyonun başına 21. yüzyıl kafasıyla donanımlı, içindeki bilgi ve sezgileri kadar çağın teknolojik gereklerini de eksiksiz kollayan, "ben" demekten öte, çalışacağı geniş kadroya da görevler dağıtarak, "biz" kavramını ortaya koyacak yepyeni bir beyin organizasyonu kaçınılmazdır milli takımlar adına... Bu isim bellidir ve tektir; ERSUN YANAL" ... Ersun ismini Valencia maçı öncesi kullandığı için federasyonun bir zamanlama hatası yaptığı ortadır.. Hayati bir eleme öncesi onun kafasını karıştırmaktan başka bir işe de yaramamıştır bu açıklama...
Ama neyse, "ERSUN HOCA" nın kulüp deneyimleri konusunda eksik kaldığı iddiası da bence afakidir... O futbolda laboratuar çalışmalarını Ankara'da yapmış ve tamamlamıştır... Kalkıp, Ankara'dan üç büyüklerden birine taşınsa, ne kazanacaktır ki bir sürü entrikadan başka... Sanırım bu federasyon "ERSUN YANAL" ile el sıkışmakla en doğru işi yapacaktır... Eğer son 20 yıllarda futbolumuzda olup bitenleri değerlendirdikten sonra Milli Takım için "Acaba yabancı mı olsa?" diye düşünenlerin akıllarından şüphe ederim doğrusu.
SPOR
SON KALE DÜŞTÜ: 2-0
At yarışları
Avrupa Ligleri
Ülker gün sayıyor: 95-72
İkinci Lig Puan Durumu
Bryant ifade aldı!
Eczacıbaşı tam yol
Kartal zehirlendi
Nobre harekâtı
Efsaneler buluşuyor
Doğan'dan uyarı
Toshack'ın kopyası yetmedi
Güneş isyan etti
Biyediç'ten mesaj var
Ödüller baş döndürecek
Minderde çifte şok
Kocaman'dan kart uyarısı
Haber turu...
Katıksız Valencia
Dayanılmaz
O room'a biraz zoom
O direk zaten kırık
Sıcak günler ve Ersun Yanal