“İzmir talihsiz ve şanssız bir şehir” dediğimde bazı dostlar, “İzmir’e haksızlık etme” diyerek düşünceme katılmadıklarını, “İzmir’in önünün çok açık olduğunu” söylüyorlar.
Karamsar bir insan değilim ama gelişmeler beni böyle düşünmeye itiyor.
İşte son örnek: Bir hafta araylayla kentimiz turizmle ilgili iki kaygı verici olay yaşadı.
Birincisi, Almanya’nın en büyük turizm medya grubu FVW, Sun Express’in sponsorluğunda İzmir’de bir workshop düzenledi. FVW medya grubu, Alman turizm pazarının neredeyse yüzde 80’ini yönlendiren bir yapıya sahip.
Turizm Bakanı Sn. Ertuğrul Günay davetli olmasına rağmen toplantıya katılmadı.
Ve yine geçtiğimiz hafta İzmir’de “Turizm Haftası” başladı.
Yine İzmirliler turizm bakanını boşuna beklediler.
Turizm haftasının açılışını, Turizm İl Müdürlüğü’nden memur bir hanım yaptı.
Gözler her iki etkinlikte de turizm bakanını aradı.
İşin düşündürücü yanı da 4 aydır İzmir’e bir Kültür ve Turizm İl Müdürü’nün atanmamış olması.
Düşündürücüden de öte, acı olan da yaklaşık 9 aydır Kültür ve Turizm Bakanlığı koltuğunda oturan Sayın Günay’ın İzmirli turizmcilerle bir toplantı dahi yapmamış olmaması.
Düşünün, bir zamanlar turizm kralı olan İzmir gibi bir şehirde, konunun bir numaralı sorumlusu ile emekçileri bir araya gelemiyor, sorunları ve çözüm yollarını tartışamıyor.
Şimdi bana söyler misiniz?
Bakanın bu kadar ilgisiz kaldığı bir şehri, biz nasıl turizm kenti yapacağız?
Bu bakanın mı İzmir’e şahsi bir tavrıdır, yoksa bakanlığının mı?
Kral olduğu bir sektörde artık uç beyi olarak bile anılmayan İzmir, turizm ile ilgili sıkıntılarını, dertlerini kiminle paylaşıp önündeki engellerin kaldırılmasını isteyecek?
Türkiye’nin 3. büyük kenti ve turizmdeki önemli merkez olduğunu söyleyen İzmir’deki Turizm Haftası açılışına bakan katılmayacak da hangi toplantıya gelecek?
Bir kentin kendini güçlü hissetmesi için kararlı ve etkin politikacılara sahip olması gerekir.
İşte İzmir’de eksik olan bu!
Siyaseten Ankara’da fazla bir varlık gösteremeyen bir İzmir; turizm gibi konular başta olmak üzere her alanda sıkıntı yaşar.
EXPO sürecinde koyduğu hedeflere varması istenen bir İzmir; siyaseten güçlü olmazsa yerinde saymaya devam eder.
Başbakan 2009’da almayı düşündüğü İzmir’e bakanlarının ilgisini bir kez daha sorgulamalıdır.
Bu işe de önce, bizzat turizm bakanından başlamalıdır.
Sayın Günay, bakanlığı süresince kaç kez İstanbul’a ve Antalya’ya gitti, kaç kez İzmir’e geldi?
Verilecek cevabı ben de merak ediyorum...
İzmir, turizmde etkili bir kent olmayı yeniden hedef almıştır.
Bu hedefe de yürümeye kararlıdır.
Ama şimdiki bakanla veya biraz sabırla gelecekteki bakanlarla...
Turkcell’e yakışmıyor...
Cep telefonum Turkcell hatlı.
Ne zaman Çeşme sahillerine gitsem, özellikle de Çiftlikköy bölgesinde ekranda Yunan şebekesine geçtiğimi görmek beni sinir ediyor!
Belli bir zaman sonrada tekrar “Türkiye’ye hoş geldiniz” mesajını almak beni düşündürüyor.
Aynı şikayetler yaz boyunca Foça ve Karaburun sahillerinden de geliyor.
Yaptığı reklamlarla dünyada adını duyurduğunu söyleyen Turkcell’in, Ege kıyılarına hakim olamamasını aklım almıyor.
Sakın beni arayıp da şebeke sabitlemeyi önermeyin!
Marifet, şartları zorlamadan müşteriyi memnun etmekten geçer.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025