Erol Yaraş

Erol Yaraş

ege@mil­li­yet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bilerek büyük harfle yazıyorum ki, iyi görülsün ve okunsun...
“ZEYTİN YAĞI İTHAL LOBİSİ” yine yaptı yapacağını ve ithal yağlar İzmir kapılarına dayandı. İzmir Gümrüğün deki yaklaşık 300 tonluk ilk parti zeytinyağı raflardaki yerini almak için gün sayıyordu ki; ithalcilerin beklemedikleri bir olay başlarına geldi ve Tarım İl Müdürlüğü ithal yağlar için kalitesiz raporu verdi.
Lobi şimdi ikinci bir tahlil ve analiz için çalışmalar yapıyor. Olumsuz çıkan ilk tahlillerin bir başka anlamı da bu yağlar kalitesiz. Yani ithal lobisi İspanyol’un yemediği kalitesiz yağları Türk tüketicisine reva görmüş.
Sektörün gerçek temsilcileri bu ithalata iyi niyetli olarak bakmıyorlar. Amaç, zeytin üreticisinin üzerinde tedirginlik yaratarak, piyasaları kırmak! Yoksa ortada ithalatı gerektirecek hiçbir mücbir sebep yok. Yağ-murlar iyi gitti ve ağaçlar çok güzel çiçek-lendi. Tahmin-ler bu yılki re-koltenin hem iç, hem de dış pazarın ihtiya-cını çok rahat kar-şılayacağı yönünde.
Zeytin üretimi Türkiye’nin doğru düzgün ayakta kalmış tek tarım ürünü. Geleceğin altını hatta ondan da değerli... Bu ithalat söylemleri ve eylemleri üreticinin hem yeni fidanlar dikmesini önlerken, hem de gelecekte zeytin üretiminde dünyada iki numara olmayı hedefleyen Türkiye’nin ayağına çelme takmaktadır.
Ege Tv’deki Haftalık programında da çok söylemiştim “su uyur ithal lobisi uyumaz” diye. Uyumadıklarını yine gösterdiler.
Şimdi bende merakla bekliyorum. İlk tahlillerde “kalitesiz” raporu alan ve bizim standartlarımıza uymayan bu İspanya menşe ili yağlar ikinci tetkiklerde nasıl bir not alacak. En çok merak ettiğimde şayet ittirme ve kaktırmayla bu yağlar Türkiye ye girerse hangi marka altında satılacak ve etiketinde “İspanya’dan ithal edilmiştir” yazısı bulunacak mı?


Özgener’e açık mektup
Bu mektuba başta Mahmut Özgener’in sevgili eşi Ayşe ve kayınpederi Kemal Çolakoğlu çok alınıp belki de bana kızacaklar ama yazmazsam da içim içimi yiyecek! Türk futbolunun geleceği için şu anda en doğru isim benim sevgili kardeşim Mahmut Özgener‘dir.
Ayşe’yi kızım gibi severim. Kemal ile de arkadaşlığımız ve dostluğumuz her zaman saygı, sevgi çerçevesinde çok iyi düzeyde olmuştur.
Mahmut, her genç kız babasının çok çabuk kabullenebileceği ideal bir damat adayı tipi, her genç gelin adayının da hayalinde tanışmayı arzu ettiği beyaz atlı bir prenstir.
Mahmut çok iyi bir baba, karısını çok seven, ona sonsuz saygı duyan çok müşfik bir eş tir.
Ailesi onun için her şeyden önce gelir. Çocukları Can ve Cem ile geçirdiği zamanlar onun için dünyanın en keyifli anlarıdır. O anın maddi ve manevi değerini ölçmek mümkün değildir.
“Ayşe” der, başka bir şey söylemez. Her zaman karısının gözlerinin içine bakar. Onu incitmemek ve üzmemek için elinden gelen her şeyi yapar.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bile eşine ve ailesine olan bu aşırı tutkusunu bilir ve ara sıra ona bu konularda takılır.
İşte karısına, çocuklarına bu derece düşkün Mahmut Özgener şimdi tarihi bir karar aşamasında! Bir dört yıl daha Futbol Federasyonu Başkanlığı veya eve kesin dönüş. Çocuklarıyla ve canından çok sevdiği Ayşe‘siyle daha fazla zaman geçirme ve beraber olma.
Tüm bunları çok yakından bilen bir ağabeysi olarak ben Mahmut Özgener’in bir dönem daha başkanlığa aday olmasını istiyorum.
Bu isteğimi 20 Mayıs 2011 tarihli “Utanmaz Spor Yorumcuları” yazımda açık ve net bir şekilde dile getirmiştim. Türkiye’nin en dürüst ve tarafsız adamı tekrar başkan olmalı ve Türk Futbolu adına yarım kalan işleri bitirmeli, en önemlisi de bu sektörde kalmış son asalakları da temizlemelidir.
Bu günlerde geçen sezon ona en karşı olan kulüp başkanları bile aday olarak ortaya çıkan isimleri gördükçe yeniden Mahmut Özgener demeye başladılar. Şunu çok iyi anladılar ki “gelen gideni aratacaktı.”
Bu satırları yazan ben de Mahmut la en büyük hobimiz olan balık avı arkadaşlığımızı 4 yıl daha erteleyebilirim. Bu günlerde çok kullanılan bir söz var ya. “Söz konusu vatansa gerisi teferruat” bu bizim içinde geçerli. “Söz konusu Türk futboluysa gerisi teferruattır.”

Kelimelerini değiştir
Bugünlerde internette çok izlenen tıklanma rekorları kıran, bir dakika kırk üç saniye süren, çok anlamlı bir film var adı “Kelimelerini Değiştir”
Tam 25 milyon kez izlenmiş... İsterdim ki her gün meydanlarda birbirlerine demediklerini bırakmayan parti başkanlarımız bu filmi izlesin ve kelimelerin insan yaşamında ne kadar önemli bir rol oynadığını görsün. Vaktiniz olursa internete girin, arama motoru google’a “Kelimelerini Değiştir” yazın ve izleyin!