Alaçatı’nın gözbebeği TUVAL

Uçuşan beyazlar, maviler, sardunyalar, pırıl pırıl masalar, köy duvarlarına asılı şıklık ve sevimlilik taşıyan aynalar, aplikler, nefis bir ortama serpiştirilmiş avizeler... İzmir’in soluyabileceğiniz en hoş atmosferindesiniz. Burada öncelikle alacağınız servis, “ortamın güzelliğidir.” Özenle ve sanatçı bir zevkle döşenmiş mekandasınız, dahası sizi memnun etmek için “kuş sütü” aranıyor, mönüden seçtiğiniz her yemek tabakta bir tablo görüntüsünde sunuluyor. Burası Tuval. Alaçatı’nın gözbebeği. Alaçatı’ya bugünkü hareketliliğini getiren kıvılcım.
Hediyelik eşya mağazası ile yola çıkan Tuval, 2002’den itibaren restoran işletmeciliği ile ön plana çıktı. Hem de ne çıkış!!!
İçinde yalağıyla, ahır olarak kullanılan bir Alaçatı evinin avlusunu temizleyip, odalarda biriktirilen beş kamyon dolusu tezeği attıktan sonra, bu mekanı cennetten bir köşe haline getirme fikri Semra Erdoğan’a ait.

Sokakta akşam sefası
Önceleri pastane ürünleri, makarna ve salata satışı derken mutfakta üç kişi, mekanda 8-9 masa ile başlayan Tuval, bugün 75 kişilik personeli ile Alaçatı’da 210, Çeşme Marina’da 140, Beach Club’da 300 kişiye servis verebilecek kapasite ile Tuval zincirini ve markasını oluşturdu. İlk üç yıl sadece avluda faaliyet gösteren Tuval’de zamanın Belediye Başkanı Remzi Özen’in teşviki ile sokağa masa koyma fikri oluşmuş. Ardından yol trafiğe kapatılmış. Semra-Nejat Erdoğan Çifti 2003 Haziran’ında Ertuğrul Özkök’ün Tuval ile ilgili yazısı sonucunda, işletmelerinin İstanbulluların da ilgisini çektiğini ve Türkiye’nin önde gelen isimleri ile buluştuğunu belirttiler.

Başarı deyince
Başarının ipuçlarını sorduğumda, istikrarlı bir şekilde aynı kalitedeki servisin devamlılığı cevabını aldım. Aşçıdan servisteki personele kadar, Tuval bünyesindeki herkes ile bir uzun yol arkadaşlığı düşünülmüş. Burada hiçkimse gelip geçici değil. Personele yatırım yapılıyor.Türkiye’de ot konusunu en iyi bilen gurmelerden Gökçen Ada, İngiltere’den gelen uzman aşçılar, Çeşme Otelcilik Okulu’ndan ve Doluca, Kayra gibi şarap markalarının uzmanları işletmeye eğitim vermekteler.

Alaçatı korunmalı
Tüm yoğunluğuna rağmen kalite ve müşteri memnuniyetinin devamlılığını sağlayan, önemli bir yaklaşım dikkat çekici; kişiye özel hizmet; sevdiğiniz yiyecek, içecek ile ilgili kayıt tutuluyor. Rezervasyonunuzu yaptırdığınızda, mutfakta sizin tercihlerinize özel hazırlık yapılıyor. Ne özen değil mi?
“Bakkalı, köylüsü, ipte asılı şalvarı, mavi saksıda sardunyaları, sokakta oynayan çocukları, kapı önünde muhabbete dalmış güzel Alaçatı insanını muhafaza edelim” diyen Semra Erdoğan, artık bu bölgeye tek bir ruhsat dahi verilmemesi gerektiğini, inşaat yasağının zaruri olduğunu belirtirken, bölgeyle ilgili ciddi endişeler taşıdıklarını gözlemledim.
Sevgiyle kalın...


Uzun vadeli projeler şart
Belediye ve işyeri sahiplerinin, turistik beldede her türlü projeyi uzun vadeli düşünerek uygulamaları gerektiğine değinen Nejat Erdoğan, kısa süreli, günlük fikirlerin artık Alaçatı’yı yorduğunu ve her uygulamada istikrar ve ileriye dönük düşünülmesi gerektiğini vurguluyor.

Çeşme Marina’ya tutulacaksınız
Ah... Aşık olacaksınız... Son yıllarda gördüğüm en güzel marina. Salih Çeçen’in işine olan ilgisi, detaylara gösterdiği özen, Tuval yönetiminin de burada bulunma hevesini artırmış. Mutlaka gidin, görün ve keyfine varın. Bazı yerler yazılarak değil, daha çok yaşanarak anlatır kendisini. Tuval gibi... Görmelisiniz, orada nefes almalısınız, nefis yemekler ve çok güzel müzikler eşliğinde, dudaklarınızda bir tebessüm, kendinizi, “Yaşamak ne güzel şey” diye düşünürken bulacaksınız...