Gani Müjde

Gani Müjde

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Profesörler aralarında anlaşmışlar galiba... Hülya’ya sataşanın popüler olduğunu gören akademik personel cübbesini savura savura soluğu kameraların önünde alıyor.
       Hülya Avşar’ın liseli genç kız havalarındaki şımarık tavırlarından, başına gelen her musibeti medyatik hale getirmesinden ben de pek haz etmiyorum ama yaptığı bir espriden dolayı aşağılanmasına hop demek de boynumun borcu.
       Resim sergileri kışla disiplini içinde izlenmesi gereken etkinlikler değildir bu biiir.
       Hülya Avşar oraya gelerek çok marjinal bir kitle içine sıkışmış olan resim sanatının bir etkinliğini öyle veya böyle geniş kitlelere duyurarak resim sanatına o profesörler kadar olmasa da katkıda bulunmuştur bu ikiiii...
       Resim sergilerini gezenlerin resimden anlamaları gerekir diye bir zorunluluk ta yoktuur bu üüüç...
       Ayrıca bir güzel sanatlar hocasının, sağlık bakanı Hipokrat tarafından aforoz edilesice Osman Efendi’den daha çok espriye açık ve hoşgörülü olması gerekmez mi?
       Tabii suç Hülya Avşar’da biraz da...
       Her kavga ettiğin profesörü programına çağırıp dans edersen olacağı budur, bunlar kavga et et bitmezler sonra Hülya Hanım...
       ***
       HÜLYA AVŞAR: Ay bu tablo sarı kırmızı. Bunun enine çizgilisi ve Beşiktaşlı olanı yok mu?
       RESİM PROFESÖRÜ: Bana bak hanfendi. Siz bu tabloyla alay edemezsiniz?
       HÜLYA AVŞAR: Ne alayı amca! Ben espri yaptım.
       RESİM PROFESÖRÜ: Resim sergilerinde espri yapılmaz. Resim sergilerinde kahkaha atmak, kabuklu yemiş yemek ve profesörlere amca demek yasaktır...
       HÜLYA AVŞAR: Yok yaaa... Burası nizamiye kapısı değil. Kadınların askerlik yaptığı bir ülkede de yaşamıyoruz...
       RESİM PROFESÖRÜ: Sen kim oluyorsun da bu resim hakkında böyle espriler yapabiliyorsun?
       HÜLYA AVŞAR: Sen kim oluyorsun peki? Ben seni tanımıyorum.
       RESİM PROFESÖRÜ: Benim resmim bütün ansiklopedilerde var. Hatta Emine S. Beder hanfendinin yemek ansiklopedisine bile girdim. Sen resimden anlamıyorsan konuşma... Biir, ki, üç tıpppp...
       HÜLYA AVŞAR: Tıp mıp anlamam... Beni Kaya susturamıyor sen mi susturacaksın?
       TIP PROFESÖRÜ: Tıp mıp anlamam diyerek tıbba hakaret edemezsin hanfendi.
       HÜLYA AVŞAR: Aaa sen de nereden çıktın?
       TIP PROFESÖRÜ: Annemin karnındaki plasentadan çıktım hanfendi. Ben Hartford Tıp Akademisi Tıp Profesörü Cemil Cingöz efendim. Resim sergilerinde tıbba hakaret edemezsiniz.
       HÜLYA AVŞAR: Yahu bir ki üç tıp başka, tıp başka. Bu bir tekerleme. Edebiyatta bunun çok örneği var.
       EDEBİYAT PROFESÖRÜ: Siz kim oluyorsunuz da edebiyat hakkında konuşuyorsunuz hanfendi. Resim sergilerinde edebiyata yönelik eleştiri yapamazsınız. Bu ne laubalilik?..
       HÜLYA AVŞAR: Ben laubali değilim. Sizsiniz laubali. Ayrıca üç kuruşluk adamlardan fırça yemeye gelmedim ben.
       EKONOMİ PROFESÖRÜ: Üç kuruşluk diyerek ekonomi bilimine hakaret edemezsiniz efendim. Ekonomi uzmanlarının işidir...
       HÜLYA AVŞAR: Yahu ben ne dedim ki!.. İsteyen istediğini söyler kardeşim. Teksas mı burası?
       PROFESÖR OKLİTUS: Hop hop Teksas’a hakaret edemezsiniz?
       HÜLYA AVŞAR: Sen de kimsin be adam!
       PROFESÖR OKLİTUS: Ben Profesör Oklitus. Çelik Bilek ve Rodi’nin çizgi romanlardaki arkadaşıyım. Sizi saygıya davet ediyorum.
       HÜLYA AVŞAR: Şurda tatlı tatlı espri yapıyorduk. Nooluyo size yahu?
       6. ADAM: Siz tatlılarla ilgili espri yapamazsınız hanfendi?
       HÜLYA AVŞAR: Sen de kimsin be adam?
       6. ADAM: Ben de Profum... Adım Profiterol...
       HÜLYA AVŞAR: Aman Allahım bu bir kâbus olmalı...
       KORO: Kâbus değil hanfendi... Türkiye...

       Fenerlist’e notlar ve başarılar...
       Fenerbahçe üzerine yazdığım bir yazıya, espri kültürü herhangi bir yerlerine değmemiş üç beş magandadan tepki gelince bu yazının jurnallendiği Fenerlist sitesine karşı da bir iki haksız cümle ettiğimin farkına vardım.
       Bu siteyi bir iki haftadır izliyorum. Site mensuplarının bir bölümü gerçekten uygar ve çağdaş ölçüler içinde tartışıyor ve Fenerbahçeliler arasındaki iletişimi çok seviyeli bir biçimde sağlıyorlar.
       Aralarına espriden anlamayan üç beş magandanın veya digital amigonun sızmış olması elbette ki hepsini bağlamaz. Fenerlistliler umarım espriden anlamayan bu hoşgörüsüz çürük elmaları aralarından en kısa zamanda atarlar ve bu başarılarını daha da arttırarak sürdürürler.


Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr