Gani Müjde

Gani Müjde

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Ben taraftarıyım diye tutar bu globalizm yerle bir olur diye ödüm patlıyor bu aralar.
       Malumunuz bu sene biraz daha iyi gözükse de takımım Fenerbahçe yıllardır yerle bir...
       İstanbul Belediye Başkanlığı için oy verdiğim CHP meclis dışında...
       İlk kez oy verdiğim ÖDP ise Besim Tibuk’un tek kişilik yunus balıklı partisi ile aynı oyu aldı, çakıldı kaldı...
       Bu sene oyumu MHP’ye mi yoksa Fazilet’e mi versem diye düşünürken bu globalizm karşıtları çıktı karşıma.
       Son yazdığım globalizm yazısından sonra Hürriyet’ten Şermin Sarıbaş arayarak Paris Mc Donalds’ta yaşadığı ilginç tuvalet macerasını anlattı bana.
       Efendim mutlaka beleş tuvaletleri var diyerek övdüğüm global dünyanın yıldızı Mc Donalds’lara nazar değmiş meğerse. Şermin Hanım Paris’te dolaşırken bu Mc Donalds’lardan birine girmiş aynı amaç doğrultusunda. Fakat tuvalet, kapı duvar. Bizdeki Merkez Bankası kasasının kapısına benzer bir kapı yapmış Fransızlar. Değil itmekle, dozer kepçesi ile bile yerinden oynatmak mümkün değil. Fakat Şermin Hanım bakmış bazıları kapının yanındaki şifreli numaralara basıp içeri giriyor. Bir, iki, üç derken dayanamamış birine sormuş, “Kardeşim kaç numaraya basıp ayakyoluna girebiliyorsunuz" diye. Adam Mc Donalds kasa fişlerinin arkasındaki numaralardan göstermiş. Meğer bişey zıkkımlanmadan orada da tuvalete gitmek mümkün değilmiş artık.
       Bu durum globalizme olan inancımı biraz sarssa da son gün okuduğum bir haber nedeni ile yeniden globalist oldum.
       Bizim gazetenin alt köşesinde Prag’da globalizm karşıtlarının attığı sloganı yazmışlardı:
       “Ticaret yapma, aşk yap".
       Emredersiniz...
       Şeye benziyo bu. Adamın biri doktora gitmiş, “Doktor hanım ben seks yapamıyorum" demiş.
       Doktor hemen dayamış ilaçları “on gün sonra gel" demiş bizimkine.
       Adam on gün sonra gelmiş gene aynı laf... “Doktor hanım ben seks yapamıyorum"
       Doktor şaşırmış ama bu kez iki kat fazla ilaç yazmış adama. “On gün sonra yine gel" demiş ama adamda değişen bir şey yok.
       “Doktor hanım ben seks yapamıyorum"
       Sinirlenmiş bayan doktor. Oracıkta soyunuvermiş. “Bir de gözümüzle görelim" diye...
       Fakat adam birden bi canlanmış bi canlanmış anlatamam. Birden Tecavüzcü Coşkun kesilmiş.
       İki saat sonra bayan doktor kan ter içinde sormuş adama. “Hani seks yapamıyordunuz beyefendi bal gibi yapıyorsunuz işte..."
       “Eeee bulunca yapıyoz elbet doktor hanım..."
       HHH
       İşte globalizm karşıtlarının sloganı da bana bunu hatırlattı.
       “Ticaret yapma aşk yap" ne demek kardeşim?..
       Diyelim canım bir kilo peynir istedi ve bakkal Haydar’a gidip bir kilo peynir aldım ne diyecem bizim Bakkal Haydar’a...
       “Haydar abi param yok ama istersen bir kilo peynir karşılığında aşk yapabiliriz..."
       Hadi Haydar Abi neyse de apartman aidatları için ben neden gidip yönetici Hulusi Bey’le aşk yapayım ki?
       Hangi veli çocuğunun okul taksidi için Sıfırcı Hayriye’nin koynuna girmek ister.
       Beş kiloluk bir karpuz için Manav Hayri ile yaşanacak bir aşkın sonunda insanın adı neye çıkar hiç düşündünüz mü?
       Olur mu böyle saçma şey iki gözüm.
       Veririm paramı alırım malımı. ‘Ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın şeyi’ diye bir atasözümüz varken bu globalizm karşıtları da nereden çıktı bilemiyorum yani!..
       Sonra madem ki ticaret yerine aşk yaparak mal mülk sahibi olmak muteber bişey, niye kızıyoruz, pazar eklerine anadan üryan poz veren bazı kapak kızlarına ve televole müptelalarına.
       En büyük anti globalist onlar be...
       İki çıplak fotoğraftan sonra en kral arabaları altlarına çekiyorlar, hiç kaset yapmadan ev bark sahibi oluyorlar.
       “Ticaret yapma aşk yapömış... Tamam belki cümle olarak kulağa hoş geliyor ama ben yarın sayın amirim Yalçın Doğan’ın karşısına çıkıp “Bu ay maaş istemiyorum. Maaşımı Kate Moss, Madonna veya Banu Alkan olarak alabilir miyim" desem ne der bana?

       Günün gene başka bi fıkrası
       Patavatsızın teki genel müdürü ile sohbet ederken sallıyormuş bol keseden. Laf dönmüş dolaşmış, futbola, oradan da Brezilya’ya gelmiş.
       “Sayın genel müdürüm ilginçtir ki, bu Brezilya’dan ya futbolcu çıkıyor ya da fahişe" demiş.
       Genel müdürün kaşları çatılmış, “Benim karım Brezilyalı..." demiş.
       Bizimki hemen toplamış:
       “Öyle mi!.. Hangi takımda oynuyor?"


Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr