YazarlarHangi Hizbullah ya!

Hangi Hizbullah ya!

21.01.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hangi Hizbullah ya!

Hangi Hizbullah ya


       Önce diyalogdaki kişiler:
     ÂSoner Yalçın bu "karanlık" iÅŸlerin üzerine sabırla ve didik didik ederek giden bir gazeteci...
       Sorularını cevaplayan ise, bu görüşmeden kısa bir süre sonra öldürülen, eski binbaşı, Güneydoğu'da "örtülü faaliyetler"de bulunmuş olan ve "Jitemci" olarak tanınan Cem Ersever.
     Â
Soru: Geçen yıl (1992) MİT Müsteşarı Teoman Koman'ın emekli olmadan önce (MİT Müsteşarlığı'ndan sonra Jandarma Genel Komutanı olmuştu) basına bir yemeği olmuştu. Hizbullah'ı sormuştuk. Şöyle bir açıklamada bulunmuştu: "Hangi Hizbullah? Bir İran'daki Hizbullah vardır. Bir de PKK'nın baskınlarına karşı kendini koruyan, dini inançları kuvvetli vatandaşlar vardır." Siz Hizbullah'ı nasıl değerlendiriyorsunuz?
     ÂErsever: Koman PaÅŸa'ya katılıyorum. DoÄŸru söylemiÅŸ. Hizbullah falan yok. Herkes birbirini öldürüyor. Bazıları bu cinayeti iÅŸleyenlere Hizbullah diyor.

       . . .

     ÂYalçın'ın "Binbaşı Ersever'in Ä°tirafları" adlı kitabının daha sonraki bölümlerinde Ersever ile yaptığı bir baÅŸka görüşme yer alıyor:
     Â"Ersever'in anlatmasını istediÄŸim bir diÄŸer konu, 1991 yılından beri bölgede yüzlerce kiÅŸiyi öldüren Hizbullah örgütünün nasıl kurulduÄŸu, devletle iliÅŸkisinin ne olduÄŸu, tetikçilerinin kimler olduÄŸuydu. Daha önceki konuÅŸmalarımızda bu soruyu hep geçiÅŸtirmiÅŸti. Adem Yakın'ı anlatırken birden konu Hizbullah'a geldi."
     Â
Binbaşı, eski PKK'lı, itirafçı Yakın'ın adını Milletvekili Cemal Sincar'ı öldüren tetikçi olarak anıyor ve şunları anlatıyor:
     Â"Hizbullah ile baÄŸlantılı iki kiÅŸi Alaattin Kanat ile Adem Yakın'dı. Bunların bize söylediÄŸi hep ÅŸu olmuÅŸtur: 'Hizbullah PKK'nın düşmanıdır. Düşmanımın düşmanı benim dostumdur. Güvenlik güçleri Hizbullah ile uÄŸraÅŸmasın, onun yolunu açsın.'
     ÂAdamların dediÄŸi de oldu. Güvenlik kuvvetleri Hizbullah'ı koruyup güçlendirmiÅŸlerdi. Hizbullah'ın tetikçilerinin çoÄŸu itirafçıdır."

       . . .

       Şimdi, hep birlikte izliyoruz. Devlet; İstanbul'da, Ankara'da, Konya'da toprağı kazıyor, işkence edilmiş, katlanmış, çürümüş cesetler çıkarıyor.
       Kanlı, irinli, karanlık bir mazi bugün hortlayıp ceset ceset karşımıza dikiliyor.
       Güneydoğu'da hangi birini kazacak, hangi yüzle yüzlerce ceset çıkaracaksınız ki?
       Ne demiş, o günün MİT Müsteşarı, sonrasının "Jitem yok" diyen, bu karışık işlerde hep adı geçen general Veli Küçük'ü koruyan Jandarma Genel Komutanı, daha sonrasının "nedense" Cavit Çağlar'ın hortumlanan Interbank'ının Yönetim Kurulu Üyesi Koman?
       "Hangi Hizbullah?.. PKK'nın baskınlarına karşı kendini koruyan, dini inançları kuvvetli vatandaşlar."
       Buyrun Paşam, burdan yakın!

       . . .

       Susurluk denilen cerahat dolu dosyanın tüm yönleriyle yeniden açılmasının tam zamanı şimdi.
       Öyle ya, Abdi İpekçi cinayeti davasında devletten, MİT'ten, Emniyet'ten istenen "Yalçın Özbey" ifade tutanağının önce kaybedildiği...
       Ancak, sanık Oral Çelik delil yetersizliğinden beraat ettikten sonra bu hafta ortaya çıktığı ülke değil mi burası?
       Kimbilir kimler, daha neler örtüp durdu?

       . . .

       Sadece tetikçi, vahşi katillerle yetinemeyeceğimiz, bunlara yol veren, yol gösteren, teşvik eden, koruyan, kollayan "tarihi" kişilerin de ortaya çıkarılıp yargılanmasını talep etmemiz gereken bir "bataklık" bu.


Yazarlar