Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

13 ARALIK’TA yürürlüğe giren “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” Türkiye’de tüketicilerin gıda alanındaki bir çok kazanımını tersine çevirdi.
Bir yasa düşünün ki; içerisinde hem gıda, hem veteriner hizmetleri, hem bitki sağlığı, hem de yem olsun. Halbuki bunların her biri ayrı bir yasa olarak çıkarılmalıydı. Neden o zaman çıkarılmadı? Çünkü aceleye geldi. İspanya’nın dönem başkanlığı döneminde hiç olmazsa bir başlık açalım acelesiyle yapıldı. AB sürecinde Türkiye’yi destekleyen İspanya, dönem başkanlığını 1 Temmuzda Belçika’ya devretti. Devretmeden önce de Türkiye için en kolay görülen “Gıda güvenliği ve bitki sağlığı” isimli başlığı açtık. Açtık ama ülkemiz koşullarına uyan bir açılım olmadı bu.

Sağlığımız da Allah’a emanet
Yasa gereği bundan böyle, gıda maddesi üreten ve satan yaklaşık 40 bin işletme sorumlu yönetici yani mühendis çalıştırmayacak. Bu rakam Türkiye’deki işletmelerin yüzde 80’ine karşılık geliyor. O zaman üstteki başlığı koymamın nedenini anlarsınız. Evet sağlığımız Allah’a emanet.
Ne yalan söyleyeyim, eski yasa gereği mühendis çalıştıran gıda işletmeleri bu arkadaşlardan yeterince yararlanmadılar. Sadece onların diplomalarını duvarlarına astılar. Ve onlara düşük ücretler ödediler. Halbuki küçük işletmelerin emekleme çağlarında teknik bilgiye ihtiyaçları var. O bilgiyi de onlara mühendisler verecek. AB sürecinde uyum sağlayamazlarsa kapanmak veya kısıtlanmak durumunda kalacaklar.

Küçük esnafın durumu da zor!
Ekonomik sıkıntı içerisindeki bu işletmeler sorumlu yöneticileri istihdam yükü olarak gördüler. Bu yasa çıkarken de siyasi otorite üzerinde bir baskı unsuru oluşturdular. Ve bu yasa ile çabalarının sonucunu da aldılar.
Aslında bunun çözüm var. Çözüm, mühendislik hizmet lerin karşılığı olan ücret ve sosyal güvenlik primlerinin tarım bütçesine konulacak ödenek ile karşılanması. Sözü edilen yöntemin, tarım bütçesinde doğuracağı finansman yükü, yıllık 100 milyon lira. Bu rakam, 5,5 milyar lira olan toplam tarım bütçesinin elli beşte biri. Bu yapılırsa, küçük esnaf hem kamu finansmanı ile mühendis istihdam edecek, hem bu şekilde yüksek okul mezunları iş bulacak, hem de ülkede güvenli gıda üretilecek. Üstelik, gıda güvenliğine bütçe ayırmayan devletlerin, bunun çok daha fazlasını, sağlık harcamalarına ayırmak zorunda kal dıkları da unutulmamalı.

Tarım haftası kutlanıyor
Bütün bu hengamenin arasında iyi şeyler de oluyor. Tarımcılar önümüzdeki hafta “Tarım eğitiminin 165.yılı” nı kutlayacaklar. E.Ü. Ziraat Fakültesi, Ziraat Mühendisleri Odası ve Peyzaj Mimarları Odasının ortaklaşa düzenlediği etkinlik 10- 11 Ocak’ta Konak Atatürk Kültür Merkezinde yapılacak. Özellikle 11 Ocak’taki panellerde halkı ilgilendiren konular seçilmiş. Organik tarım, tarımsal ürünlerde zararlı kalıntılar ve beslenmede doğrular-yanlışlar tartışılacak konular arasında. Bütün İzmirliler bu etkinliğe davetli. Katılanların değerli bilgiler edineceklerini ve etkinlikten mutlu ayrılacaklarını söyleyebilirim.