Harun Uysal

Harun Uysal

harun.uysal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TARIMSAL üretimin belirli miktarda enerji kullanımı gerektirdiğini hepimiz biliyoruz. Bitkisel üretim, büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, ürünlerin kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, tarım ürünlerinin taşınması, işlenme ve değerlendirilmesinde doğrudan enerji kullanılıyor. Dolaylı enerji de, tarımsal mekanizasyon araç ve makinaları ile tarım kimyasallarının üretim, paketleme, muhafaza ve taşınmasında kullanılan enerjiyi kapsıyor.

Çevreyle dost enerji
Son zamanlarda sıkça telafuz edilen “alternatif enerji” ise; doğal kaynakları tüketmeden ve çevreye zarar vermeden elde edilen, çevreyle dost kabul edilen enerji şekli.
Günümüzde alternatif enerji için yenilenebilir kaynaklarda kullanılıyor. Yenilenemeyen kaynakların kullanımının yol açtığı çevresel sorunlar, sadece küresel ısınma ile sınırlı değil. Bu kaynakların çıkarılması, taşınması, kullanılması ve atıklarının depolanma süreçlerinde meydana gelebilen olumsuzluklar da yerel veya küresel ölçekte çevre sorunlarına yol açabi liyor.

Alternatif kaynaklar
Alternatif enerji kaynaklarından tarımda en fazla, güneş, su, jeotermal, rüzgar ve biyokütle hidrojen den yararlanılıyor. Bunlara ek olarak, yer altında ısı depolama uygulamaları da giderek yaygınlık kazanıyor...
Güneşten dünyaya ulaşan enerji miktarı olağanüstü. Dünyanın kömür, yağ ve doğalgaz rezervlerinde depolanan toplam enerji, 20 günlük güneş ışığının enerjisine eşit. Güneşten tarım alan larında ışık, ısı, sıcak su ve elektrik üretme şeklinde yaralanılıyor. Güneş enerjisi; elektrikli çitler, aydınlatma, su pompalarının çalıştırılması, ahırların aydınlatılması, damla sulama ve bunların otomasyon cihazlarının çalıştırılması için uygun bir alternatif. Türkiye, yılda ortalama 2609 saat güneşleme süresine sahip. Yaklaşık yılın yüzde 30’u güneşli geçen bir ülke durumunda. Ancak bundan yeterince yararlanmaya çalışıyor muyuz sizce?
Neden hala çevreye zararları bilimsel olarak ispatlanmış olan, hidroelektrik santrallerin (HES) yapımını destekliyoruz? Doğrudur kalkınma için ülkenin enerjiye gereksinimi var.
Örneğin; bunu güneş gibi, rüzgar gibi farklı kaynaklardan karşılama yolunda gerekli çalışmaları yapamaz mıyız? Böylelikle iklim konferanslarına başımız daha dik gideriz.

Odun ve tezek kullanımı
Başka bir enerji kaynağı olan jeotermal enerji, yerkabuğu derinliklerinden gelen ısının, doğal olarak yeraltı sularını ısıtması ve bu ısınan suyun yeryüzüne ulaşması ile elde ediliyor. Jeotermal enerji dünyada, hayvan barınakları, seralar, toprak ısıtma, ürün kurutma, mantar üretimi ve silaj hazırlama gibi tarımsal faaliyetlerde kullanılıyor...
Rüzgardan enerji elde etme uygulamaları ise yaklaşık 100 yıl öncesine dayanıyor. Rüzgar enerjisinin verimliliği, tamamen rüzgarın hızına ve esme süresine bağlı.
Tarımda rüzgar enerjisinin kullanımının yel değirmenleri ile başladığı söylenebilir. Günümüzde türbinler vasıtasıyla elektrik üretimi, özellikle büyük tarımsal işletmeler tarafından giderek tercih ediliyor. Rüzgar türbinlerinin en önemli avantajı, küçük izdüşüme sahip olmaları nedeniyle çok fazla yer işgal etmemeleri, dolayısıyla da tarım alanlarının içinde kurulabilmeleri.
Diğer bir alternatif enerji olan biyokütle, ateşin bulunmasından beri kullanılıyor. Odun ve tezek kullanımı en eski yöntemler. Günümüzde ise ağaç endüstrisi atıkları, bitkisel atıklar, kentsel atıklar modern yöntemler olarak göze çarpıyor. Ancak dünyada son yıllarda oluşan gıda krizinde, plansız uygulanan biyoenerji politikalarının da etkili olduğu unutulmamalı.
Sonuçta, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile petrolün ortaya çıkardığı çevresel sorunların azaltılması mümkün olabilecek. Çevre ile dost enerji kaynakları kullanımının, sürdürülebilir tarım anlayışı ile desteklenmesi, çevrenin korunması bakımından yerinde olacak.

Haberin Devamı

blog

AYLA SARIOĞLU: Yazılarınızla gerçekleri o kadar iyi dile getiriyorsunuz ki katılmamak mümkün değil. Milliyet EGE’de sadece perşembe günleri değil, diğer günler de bizleri aydınlatmanız dileğiyle...
ÇAĞIN GÜDÜCÜ: Merhaba Harun Bey, yazılarınızı Milliyet’te görmekten mutluluk duydum. Geçen haftaki ithal hayvanlarla ilgili yazınız için tebrik ve teşekkür ediyorum.
MELİSA BAŞOĞLU: Öncelikle Milliyet gibi buyuk bir gazetede sizin gibi değerli insanları görmek çok güzel.Yazdığınız konular ve bizlerle paylaştığınız bilgi birikimleriniz tarım ve gıda sektörüne bakış açımızı tamamen değiştirip işin ciddiyetini kavramamızı, dolayısıyla kendimizi bu konularda daha çok geliştirmemiz gerektiğinin bilincine varmamızı sağlamıştır.İşte tam bu noktada yazdığınız yazılar bize yol gösterici olmaktadır.

Haberin Devamı

GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VEYORUMLARINIZLA YER ALIN