Hasan Cemal

Hasan Cemal

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Türkiye Marksist solunun eşitlik ve "zgürlük sorunları üzerinde düşünmediğini "ne sürmek, tarihi boyunca eşitlik ve "zgürlük isteğini savunduğu için hep 'tepesine inilmiş' Türkiye soluna 'bühtandır' ve bir okur - yazar için bunu s"ylemek en azından ayıptır."Haklı Ahmet Oktay.šlkemizde Marksisti dahil bütün sol her zaman eşitlik ve "zgürlük istedi. Adalet ve dayanışma ilkelerinin geçerli olduğu devlet ve toplum düzenini savundu. Bu yüzden başına birçok bela geldi.Doğru.Ama bir doğru daha var:Eşitlik, "zgürlük, adalet ve dayanışma nasıl gerçekleşecekti? Hangi yol ya da yollar açılıyordu b"yle bir düzene?Bu bakımdan en "nemli konu hiç kuşkusuz ekonomiydi. Çünkü ekonomiyi büyütmeden, üretimi belli bir düzeye çıkarmadan, yani maddi refah tabanını oluşturmadan eşitlik ve "zgürlük de, adalet ve dayanışma da lafta kalırdı.Solun çıkmazı buydu.Geçen yirminci yüzyılda bu temel sorunu ç"zemedi sol. Ayrıca, "zgürlük derken "zgürlüğü tepelediği birçok trajik "rnek de verdi.Ancak Türkiye'de solun - bence bugün de ş"yle ya da b"yle devam eden - kafa karışıklığı ekonomide düğümlendi. Ekonomiyle siyaset arasındaki bağı yerli yerine oturtamadığı için de, ekonomide devletçilik varken siyasette demokrasinin gelişemeyeceğini g"remedi. G"rebilen, sezen kimileri de kabullenmedi.Sol çok uzun yıllar ekonomide rekabetçi yapıları reddetti. Devletin, devlet mülkiyetinin ve merkezi planlamanın her derde deva olacağını sandı.Sonra düş kırıklığına uğradı. İlya Ehrenburg, benim kuşağımın kitaplarından tanıdığı Komünist bir gazeteci, şair ve romancıdır. Ayrıca, Sovyetler Birliği'nde Stalin d"nemini atlatabilmiş ender aydınlardan biridir.Ehrenburg, İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde, henüz Soğuk Savaş'ın başlamadığı 1946 yılında davetli olarak Amerika' ya gider. Gezi sırasında en çok Amerikan işçilerinin yüksek hayat standardından etkilenir.Alabama'dayken bir fabrikada mola verirler. Ehrenburg, fabrikanın "nünde yüzlerce arabanın bulunduğu otoparkı g"rünce, "Burası otomobil fabrikası mı?" diye sorar. Tekstil fabrikası derler. "Peki bu arabalar kimin?" diye merak eder. "Fabrikada çalışan işçilerin" diye çıkan cevaba da inanmak istemez.Bunun üzerine paydos saatine kadar fabrikanın "nünde beklenir. İşçiler arabalarına binip fabrikadan ayrılmaya başlayınca, Ehrenburg'un inanmak istemediği gerçek ortaya çıkar.İlya Ehrenburg Amerika gezisinden Moskova' ya bir Buick marka araba, bir buzdolabı ve çamaşır makinasıyla d"ner 1946'da...(*)Bugün Sovyetler Birliği yok.Tarihe karıştı on yıl "nce.Amerika ise ekonomik gücüyle dünyada başı çekiyor. Bugün Avrupa'nın hayat standardı bile Amerika'dakinin yüzde 65'ine düşmüş durumda. Hayat standardı açısından Amerika son otuz yıldır Avrupa'yla arayı açıyor.štopya, ABD'de mi gerçekleşiyor?Hayır.™zgürlük, eşitlik, adalet ve dayanışma deyince Amerika mı akla geliyor?Hayır.ABD'nin açıkları elbette çok fazla...Ancak, solun düşlediği yollar da bugüne kadar "zgürlük ve eşitliğe açılmadı. Tam tersine iflas ettiler.Sovyetler ve Doğu Bloku yok bugün. Çin, Komünistler'in elinde ekonomisini çoktan devletin elinden kurtarıp rekabete ve dışa açtı. Türkiye'de devletçilik ve devletin ekonomide ayakbağı olmasına son vermek için "zellikle 1980'lerden beri yoğun bir çaba var. Avrupa sosyal demokrasisi bile, ekonomide 'Amerikan modeli' nin dinamizmi ve Amerikan halkına sağladığı yüksek refah düzeyi karşısında kendi modelini ve bazı sosyal anlayışlarını g"zden geçirmeye başladı. Ahmet Oktay' ın geçen hafta Radikal'in pazar ekinde ilginç bir yazısı vardı. Sola soldan bakalım başlığını taşıyan yazının şu satırları bana düşündürücü geldi: Kafa yormak! Türkiye'de sol, bu bağ ve bu iki yapı arasındaki diyalektik bütünlük üzerinde yeterince kafa yormadı. Demokrasi deyip devletçiliği savunurken çıkmaza soktu kendini. Bunun altında herhalde çok uzun yıllar 'Fransız sol entelektüel dünyası' ndan beslenmiş olması da yatıyor.Her neyse...™zgürlük ve eşitliği, adalet ve dayanışmayı elbette savunmalıyız. Ama hangi yolların b"yle bir düzene açıldığını, geçen yüzyılın deneyimlerinden dersler çıkartarak ve beynimizi bazı klişelerden kurtararak daha çok kafa yormalıyız.Çünkü, solun değişik kesimlerinde kafa karışıklığı - "zellikle ekonomide - bugün hala devam ediyor. Eğer kafasının içini düzene sokamazsa, politikada etkili olabilmesi uzak ihtimaldir.İyi pazarlar!---------------- Demokrasi bir yerde fikirlerin siyaset meydanında serbest rekabetine dayanır. Siyasetteki bu rekabetin işleyebilmesi için, ekonomik alt yapının da serbest rekabete dayanması kaçınılmazdır. Bu da "zünde 'pazar ekonomisi' dir. * Tangled Loyalties, The Life and Times of Ilya Ehrenburg, Joshua Rubenstein, Basic Books, 1996, New York, sayfa 236. h.cemal@milliyet.com.tr