Şurası bir gerçek:Amerika bugün artık Kürtleri sevmeye başladı. Özellikle Irak'ta en güvenilir güç olarak Kürtleri görüyor. Oysa soğuk savaş yıllarında, 1991'deki Birinci Körfez Savaşı'nın hemen ertesinde Irak Kürtlerini yüzüstü bırakmış, katledilmelerine gözünü kapatmıştı.Sonra koşullar değişti.Amerika, Irak'ın kuzeyinde Kürtleri Saddam Hüseyin rejimine karşı korumaya aldı. Türkiye'nin de onayıyla Adana'daki İncirlik Üssü'nde konuşlanan Çekiç Güç, sonraki adıyla Kuzeyden Keşif Harekatı'yla Kuzey Irak'ta Kürtler için yeni bir dönem açıldı. Irak Kürtleri bu dönemde kendi kendilerini yönetmeye başladılar.Bir başka deyişle:Kendi başlarının çaresine bakmaya koyuldular. Irak'ın kuzeyinde kendiliğinden bir devlet organizasyonu oluşmaya başladı. İki Kürt liderin Celal Talabani'yle Mesut Barzani'nin kafalarında ve gönüllerinde Kürt devleti var mıydı bu süreç işlerken?Elbette vardı.Amerika'nın var mıydı?Elbette.Türkiye bunların farkında mıydı?Elbette.Oyun birlikte oynandı. Ama taraflar karşılıklı olarak çekilen çizgileri aşmamaya özen gösterdiler. Çıkarların karşılıklı dengesi kollandı.Türkiye için öncelik Kuzey Irak'ın PKK tarafından üs olarak kullanılmasını önlemekti. Bu arada Talabani'yle Barzani'yi göz altında tutmaktı.Ankara şunun da farkındaydı:Kuzey Irak'ta istediği gibi at koşturmak için Amerika'nın desteği şarttı. Kürt liderler ise kazanımlarını ilerletmek için zamana oynamayı ve Türkiye'yle iyi geçinmeyi benimsediler.Amerika da hem Kürtleri kolluyor, hem Türkiye'nin duyarlıklarını göz önünde tutuyordu. Ankara ne zaman 'Kürt devleti'ne karşı olduğunu belirtse, Washington da Irak'ın 'toprak bütünlüğü'nden yana olduğunu açıklıyordu. Amerika'nın bu tutumu, 1999'da Apo'nun Türkiye'ye postalanmasını da kapsadı.Irak Savaşı'na böyle gelindi.Şimdi değişen, değişmeyen nedir?Iraklı Kürt liderlerin kafasında, gönlünde hiç kuşkusuz Kürt devleti ideali yatmaya devam ediyor. Amerika'nın da senaryolarından biri bu. Ancak Türkiye de, İran da, Araplar da buna karşı olmayı sürdürüyorlar.Bunun içindir ki Talabani ve Barzani'yle Başkan Bush yönetimi hep bir ağızdan Irak'ta bölünmü değil, demokratik federasyon istediklerini belirtiyorlar. Aynı zamanda Kuzey Irak'ın Türkiye'ye karşı PKK - KADEK tarafından bir üs olarak kullanılmasına karşı olduklarını yineliyorlar.Böyle deyip tersini yapabilirler mi?Olabilir tabii.Ancak, kısa vadede bu mümkün görülmüyor. Kürt devleti ilan etmenin, PKK - KADEK'i desteklemenin bugün için Iraklı Kürt liderlerin de, Amerika'nın da çıkarlarına hizmet etmeyeceği açık.Türkiye'nin oyun planı ne olmalı?Soğukkanlı düşünelim:Amerika'yla çatışmak mı Türkiye'nin Kuzey Irak'la ilgili çıkarlarına hizmet eder? Irak Kürtleriyle düşmanlık mı Türkiye'nin çıkarlarına hizmet eder?Saddam döneminde, ne çatıştık ne de düşmanlık yaptık. Doğru olan buydu. Saddam döneminde yapmadığımızı şimdi mi yapacağız? Saddam döneminde çatışmadığımız Amerika'yla, düşmanlık yapmadığımız Talabani ve Barzani'yle şimdi mi çatışacağız?Sanmıyorum.Ankara'da 'akıl tutulması'nın bu boyutlara varacağına ihtimal vermiyorum. Karşı tarafın, Kürt liderlerin, Amerika'nın Kürt devletine kadar varan oyun planları, öncelikleri sonralıkları geçmişte olduğu gibi bugün de olacak.Ama şu söylenebilir:Onların çıkarları da bugün için Türkiye'yle çatışmaktan geçmiyor. Türkiye için de durumun farklı olduğunu sanmıyorum. Bağırıp çağırmadan, birtakım provokasyonlara gelmeden düşünürsek:(1) Amerika'yla çatışmak yerine işbirliği... (2) Iraklı Kürtlerle düşmanlık yerine yakınlaşma ve iyi ilişkiler... (3) Kürt kökenli Türk vatandaşları için demokratik hukuk devleti içinde huzurlu yaşantı...Türkiye bu üç açıdan doğru olanı yaparsa, dışta Kuzey Irak sorun olmaktan çıkmaya başlar, içte istikrar kapısı daha çok açılır.Yeni duruma adaptasyon şart!Siyasette hamasete değil, soğuk hesap kitaba yer olmalı! h.cemal@milliyet.com.tr Amerika'nın Kürtler için ne gibi senaryoları var? Irak Kürtleri hakkında ne düşünüyor? Bağımsız devlet... Federasyon... Türkiye Kürtlerine, PKK - KADEK'e nasıl bakıyor Washington?..