2001 Şubat ayındaki gibi...Herhalde unutmadınız.2001'in Şubat ayında yaşamıştık böyle bir felaketi. Türkiye bir anda yoksulluk çukuruna yuvarlanmıştı. Milli gelir yarı yarıya azalmış, 300 milyar dolardan 150'ye inmişti. Paramız gerçekten pul olmuştu.Herkes fakirleşmişti. Osman Ulagay dün gazetemizdeki köşesinde o günü anımsatıyordu:"Türkiye yakın tarihinin en derin ekonomik krizine, 19 Şubat 2001 günü, devletin tepesinde yaşanan bir kavganın sonucunda sürüklendi. Krizi hazırlayan koşullar o gün oluşmadı kuşkusuz. Ama devletin borcunu nasıl çevireceğinin sorgulandığı bir günde, Cumhurbaşkanı Sezer ile Başbakan Ecevit arasında yaşanan bir kavganın açığa çıkması krizi tetiklemeye yetti."Hatırladınız değil mi?Ulagay'ın uyarısı yerinde.Çünkü bizim ekonomi kırılganlığını koruyor. Faizler yüksek, cari açık büyük. Bu yüzden, küresel ekonomideki çalkantı halleri bizi çok daha olumsuz etkileyebilir.Bu durumda öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken bir nokta var:Siyasal kriz!Siyaset meydanındaki baş oyuncuların cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla bir kriz ortamı yaratmaktan özenle kaçınmaları gerekiyor. Çünkü politik bir kriz, ekonomik bir krizi tetikleyebilir. Küresel ekonomide bir süredir yaşanmaya başlayan iklim değişikliği bu ihtimali gündeme getirmiş durumda...Bu bir uyarı!İyi de hangi adrese?..Tek bir adresi olduğunu sanmıyorum bu uyarının. Adresler şöyle sıralanabilir:Erdoğan...Asker...Baykal...Genel olarak muhalefet...Bir noktayı açıklığa kavuşturmakta yarar var. Erdoğan Çankaya'ya çıkmasa daha iyi olur. Baştan beri böyle düşünüyorum.Fakat çıkmak istiyorsa, çıkabilmelidir. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını demokrasi oyununun kuralları içinde engelleyecek birşey yoktur, olmamalıdır da... Bu bir.Demokrasiyi eğer içimize sindirmişsek, sorun kalmaz. Meclis çoğunluğu Erdoğan'ı Çankaya'ya gönderir. Böylece Çankaya seçimi bir kriz nedeni olmaz. Demokrasiye evet diyorsak, ekonomik krizi tetikleyebilecek bir politik kriz de çıkmaz.Bu iki.Ama ya Cumhurbaşkanlığı, Çankaya'nın fethi ya da 'devletin son laik kalesi'nin ele geçirilmesi diye görülüyorsa... Bu nedenle asker hükümete 'muhtıra'yı dayarsa, bildiriler yayınlarsa... Askerin de göz kırpması ve Baykal'ın da destek ve alkışlarıyla sözgelimi 'Anıtkabir yürüyüşleri', 'Çankaya yürüyüşleri' düzenlenirse muhalefet tarafından... Bu da üçüncü ihtimaldir.Asıl tehlikeli olan da budur.Özellikle askerin Çankaya konusunda açıkça meydana çıkması, Türkiye'de önce politik krize, sonra da ekonomik krize yol açabilir. Türk ekonomisinde Türkiye'yi yoksullaştıracak bir krizi tetikleyebilir.Bu tehlikenin farkında mısınız?Evet, top Erdoğan'da!Ama sorumluluk yalnız onun değil.Evet, çıkmasa iyi olur.Ama Çankaya'ya çıkışında demokrasiye aykırı bir durum yoktur. Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirse, demokrasi oyunu kuralına göre oynanmış olur, o kadar.Bunu içimize sindiriyorsak, Türkiye yoluna gider, dünya da dönmeye devam eder. Yok bundan dolayı, ortalığı birbirine katar, dünyanın sonuymuş gibi davranırsanız, sorumluluğu üstenmiş olursunuz. Bunun adı da felaket senaryosu olabilir.O kadar karmaşık değil yani. h.cemal@milliyet.com.tr Ekonomik kriz ister misiniz? Borsanın tepetaklak olduğu, paranın pul olduğu, ücretlerin anlamını yitirdiği, işsizliğin patladığı bir ekonomik çalkantıdan söz ediyorum.