Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İzinden dönenlere sorarlar: “Yediğin, içtiğin, senin olsun, gördüklerini anlat!..”
Ne gördük anlatacağız, katliamın görüntüleri, sıcaklar, hastalıklar, telefon muhabbetleri, Allah TV’den razı olsun...
***
Geçen akşam bir televizyonda Sayın Başbakan Erdoğan konuşuyordu...
Hem de ne laflar...
Galileo’ya kadar uzanarak:
“O Galileo ki, ölüme meydan okudu, dünya her şeye rağmen dönüyor!”
***
Bu örnekten bazıları hoşlanmayabilir, “Galileo da kim oluyor” diyerek.
Onun da cevabını biz verecek değiliz, gidip Genel Başkan’dan sorsunlar.
***
Lakin tavsiye etmeyiz, bugünlerde biraz sinirli, görüyorsunuz, Rize’de bakanıyla, valisini çağırıp ne güzel okşadı.
Sayın Başbakan’ın kızgınlığı, bugünlerde Ezher Üniversitesi’nin şeyhine kadar uzandı... Ezher’in rektörüne “Bunu sana yakıştıramadım” demiş, zira adam darbeden yana:
“Darbeye nasıl alkış tutarsın, orda ilim bitmiştir. İlim adamı da bitmiştir.”
Hele, bazı Arap devletleri var ya!
Başbakan onları silip atmış, adam askeri darbeyi alkışlıyor, para dağıtıyor.
***
Sayın Başbakan’ı kuzu kuzu dinlerken bir uyandık, gözümüzü açtık:
“Bana diktatör diyenin vay haline!”
Kimin haddine düşmüş!
Güzel bir üslup oyunu biz şaşırdık; Sayın Erdoğan diktatör olmadığına göre! Ona diktatör diyenin vay haline!
***
Başbakan’ın bir kuralı vardır:
“Gel sandığa, hakkını hukukunu orada ara!”
Doğru, demokraside sandık vardır. Sandıktan çıkanın ne yapacağından kuşku duyulur, endişelenilir!
Niyet ne, kısmet ne?
Sandıktan yana bir endişemiz yok da, içinden çıkanın ne yapacağı belli olmaz, ya beklediğimiz gibi çıkmazsa!
O zaman bekle...
Ömür biter, sandık bitmez.
Başbakan yakında Ortadoğu’daki... Araplara biraz... giydirecek, herhalde haklıdır da...
Oysa burası Ortadoğu...
***
Kurbağa karşı sahile geçecek, akrepten yardım istemiş:
“Beni karşıya çıkarır mısın?”
“Hay hay atla!”
Suyun ortalarında akrep kurbağayı sokmuş, kurbağa dert yanmış:
“Hani anlaşmıştık, beni sokmayacaktın, beni soktun ama, benimle birlikte sen de öleceksin!”
Akrep kıskacını çıkarmış:
“Kusura bakma, burası Ortadoğu!”
—————————-
Düzeltme:
Okurlarımızdan Feyyaz Sağlam, geçenlerde değindiğimiz “Kin” şiirindeki iki dizenin Mehmet Emin Yurdakul’a değil Emin Bülent Serdaroğlu’na ait olduğunu bildirmiştir.
Düzeltilen mısralar Mehmet Emin Yurdakul’un değil, Emin Bülent Serdaroğlu’nundur.