Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları

Hasan Pulur


BU yazı bile bile geciktirilmiş ve de ısrar üzerine öne alınmış bir yazıdır.
Aylardan beri, Fenerbahçeliler bir araya gelince, "Ne olacak bu memleketin hali?" muhabbetinden önce "Ne olacak bu Fener'in hali?" muhabbetine geçerdik...
Her muhabbetin sonunda da, herkes "Yahu şu konuştuklarımızı yazsana!" der, biz de "Durun yahu, takım şampiyonluğa gidiyor, Allah korusun, bizim yazıdan sonra takılırsa, vebali ağır olur!" derdik...
Ama Trabzon'daki şanlı mağlubiyet(!) ve Kocaeli karşısındaki şerefli beraberlikten(!) sonra Galatasaray'la aradaki puan farkı 8'e çıkınca, yazmayı düşündüğümüz yazıyı öne aldık...
* * *
EŞ, dost, arkadaş ısrarla "Şunları Ali Şen'e sor!" diye bastırıyor, sanıyorlar ki biz soracağız da Ali Şen'i zora düşürüp, sıkıştıracağız!
Heyhat, bu memlekette hala Ali Şen'i tanımayanlar var!
Ali Şen bu, hiç gürültüye papuç bırakır mı?
Gelin, kendisiyle "hayali" değil, "tahmini" bir söyleşi yapalım...
* * *
"OĞUZ'la Aykut'un takımdan uzaklaştırılması doğru muydu?"
"Yanlıştı! Onlar Clinton ve Yeltsin'den sonra benim en iyi dostlarımdır! İnanmazsanız Sansal'a sorun!"
* * *
"PEKİ, takımı şampiyon yapan Brezilyalı antrenör Parreira'yı neden postaladınız?"
"Postacıların kabahati, onlara kandık! Parreira, Pele'den sonra, en iyi dostumdur."
* * *
"ŞENES Erzik'e taktınız, hakemleri berbat ettiniz, Türkiye'de, Fenerbahçe'ye dost kulüp bırakmadınız, düşmanlar yarattınız?"
"Şenes, De Gaulle'den sonra en candan dostumdur, hakemler bana tapar, istesem başbakan da olurum, herkes beni sever! İsterseniz Ziya'ya sorun!"
* * *
"FENERBAHÇE'yle bütünleşmiş, Can Bartu gibi bir futbolcuyu, haysiyet divanına verdiniz, Lefter gibi bir sembol için, o bizim paralı futbolcumuz, dediniz..."
"Yanlış, yanlış! Can, Pavarotti'den sonra en iyi dostumdur. Lefter'i ise bana, büyük dostum, toprağı bol olsun, Venezilos tanıştırmıştı... Gidin Sansal'a sorun!"
* * *
"DURMADAN mesele çıkardınız, sanki bugünlerin bahanesini hazırlar gibiydiniz. Kaleci Rüştü meselesi neydi? Milli takımda oynamayacak, Amerika'ya gidecek, diye tutturdunuz..."
"Yanlış, yanlış, ben çok milliyetçi bir insanım, hiç öyle yapar mıyım? Amerika'nın eski Cumhurbaşkanı dostum Reagan, Ali Şen, bir gün başın sıkışırsa bana başvur, demişti. Baktım Reagan'ın bacanağının torunu doktor olmuş, Rüştü'yü ona gönderdim! İsterseniz Sansal'a sorun!"
* * *
"GİDERAYAK bir de havuz diye tutturdunuz!"
"Tabi tuttururum, 25 milyon Fenerlinin bir havuzu yok, nerede yüzecek bu çocuklar? Havuz lazım havuz! İsterseniz Sansal'a sorun! Yok yok, vazgeçtim o şimdi kanal değiştirdi, siz onu Can Tanrıyar'a sorun, aramızdan, hava bile geçmez!"
* * *
"O kadar övüp getirdiğiniz, Lazzo'yu atıp yerine, hayatı boyunca futbol oynamamak için (!) üstün gayret gösteren Rıdvan'la, Atina'da işsiz güçsüz pinekleyen Veysel'i getirmenizin kerameti nedir?"
"Fenerbahçe çok büyük kulüptür, at yarışlarına meraklı milyonlarca taraftarımız vardır, Veliefendi'yi, Dereağzı'na taşımakla ne kadar isabetli bir iş yaptığımızı Ziya size anlatsın... Zaten yarışların yapıldığı yere adını veren Veliefendi de benim kadim dostumdur!"
* * *
"PEKİ, Ali şen, bu sene şampiyonluk uçmuşa benziyor. Gelecek yıl 25 milyon Fenerbahçeli, ne diye bağıralım?"
"Hep bir ağızdan, yine Ali Şen Başkan, Fenerbahçe şampiyon, diye bağırın! Kör Hulki'ye sordum, o da öyle söylüyor..."
* * *
"İSTANBULSPOR maçında, Oğuz'u tutmadı diye Bülent'i takımdan atmak doğru mu?"
"Hiç doğru olur mu? Bülent bana, büyük dostum Bülent Ecevit'in yadigarıdır, ona laf söyleyen beni karşısında bulur!"
* * *
EVET, bu "hayali" ve "tahmini" bir söyleşidir.
Ama hayallerin hakikat olduğu, tahminlerin de tuttuğu görülmemiş bir şey değildir ki!