BAZEN insan kendine kızıyor, “Ne diye kafanı böyle şeylerle doldurup boşa kürek çektin!” diye.
Eğer TRT gibi bir kurumun spikeri hâlâ hiç inceltmeden “Hakkari” diyorsa, niye bu işlerle uğraştık?
Hele hele atasözleri nasıl da değiştiriliyor.
H H H
BİRKAÇ örnek...
“Ateşten korkan, soğuk suyu üfleyerek içer.” Doğrusu, “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” değil mi?
“İnsana kardeş gibi yar, Irak gibi diyar olmaz.” Doğrusu, “Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz” değil mi?
* * *
ÖMER Asım Aksoy, “Dil Yanlışları” diye bir kitap yayımlamıştı. Neler var? (*)
“Aç ölmez, benzi sararır.” Doğrusu, “Borçlu ölmez, benzi sararır.”
“Adam kılığında keçiye Abdurrahman Çelebi derler.” Doğrusu, “Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.”
“Ağaç dalıyla gürler.” Doğrusu, “Ağaç yaprağıyla gürler.”
“Çeşmeye gidenin testisi kırılır.” Doğrusu, “Su testisi su yolunda kırılır.”
“Kart ağacın kırılması güç olur.” Doğrusu, “Ağaç yaşken eğilir.”
“Kesesine güvenen borazancı başı olur.” Doğrusu, “Nefesine güvenen borazancı başı olur.”
“Açma kutuyu, söyletirsin kötüyü.” Doğrusu, “Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü.”
“Boruda peşrev olmaz; ne çıkarsa bahtına.” Doğrusu, “Zurnada peşrev olmaz; ne çıkarsa bahtına.”
“İt ürür, kervan göçer.” Doğrusu, “İt ürür, kervan yürür.”
* * *
YA deyimlere yapılanlar:
Dilimizde “kulak asmak” diye bir deyim yoktur. “Kulak asmamak” vardır ki, “önem vermemek” demektir. Buradaki “kulak asmak” ise dikkatle dinlemek anlamına gelen “kulak vermek” yerine kullanılmıştır. Buna benzer bir deyimimiz de “kulak kabartmak”tır. Bunların yerine “kulak asmak” biçiminde bozuk bir deyim kullanılamaz.
“Yüzünden dökülen bin parçaydı sanki” deyim, “yüzünden dökülen” diye değil, “yüzünden düşen” diye başlar. Bunu izleyen “bin parça”nın doğrusu da “yüz parça”dır. Nedeni “yüzünden” sözcüğü ile “yüz” sözcüğü arasında bir “söz sanatı”na da yer verilmiş olmasıdır. Yani deyimin doğrusu şudur: “Yüzünden düşen yüz parça.”
* * *
BİR DE anlamına uymayan yerde kullanılan deyimler var:
“.....yakası açılmadık bir sürü sualler yağmuruna tutanlar...” “Yakası açılmadık” deyimi, açık saçık sözlerin ve küfürlerin sıfatı olarak kullanılır. Gazetecilerin soru yağmurunda böyle bir şey bulunamayacağına göre, “yakası açılmadık soru” yanlış bir kullanımdır.
“.....Parti iktidarı, milletin bu çok haklı itirazına göz yummuş, kulak tıkamıştır.” “Göz yummak”, bir kusuru görmezlikten gelmek demektir. Burada ise kusur yok, haklı itiraz vardır. Bundan anlaşılıyor ki “göz yummuş” deyimi doğru anlamla kullanılmamıştır. Söylenmek istenen şey, söz konusu partinin bu haklı itirazı “görmek ve işitmek istememiş” olduğudur. Buna göre “kulak tıkamış”ın kullanılışı yerindedir. Ancak “itiraz”ın görmek ile ilgisi bulunmadığından “göz yummuş” yerine “kapamış” bile denilemez.
—————————
* Türk Dil Kurumu