Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kulakları çınlasın, Reha Muhtar televizyon haberi okur ve “Devlet nerede?” derdi.
Evet, sevgili Reha’nın isyanı ile bir tutmasa bile, insanın isyanı söyletiyor:
“Devlet nerede?”
Oysa isyan, aynı isyan olmasa da tepkisi aynı oluyor.
Bir haber:
“Türkiye Güreş Federasyonu Yağlı Güreş Yürütme Kurulu Başkanı Ahmet Taşçı, ‘WADA tarafından bize yollanan rapora göre Ali Gürbüz’ün numunelerinde 2 adet yasaklı maddeye rastlanmıştır’ dedi.
Taşçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada son bir saat içinde ellerine ulaşan bilgilere göre 652. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde üçüncü kez üst üste birinci olarak Altın Kemer’in sahibi olan Ali Gürbüz’ün doping yaptığının tespit edildiğini söyledi. Dünya Dopingle Mücadele Komisyonu’ndan (WADA) kendilerine ulaştırılan raporda, Gürbüz’ün numunelerinde 2 adet yasaklı madde tespit edildiğini kaydeden Taşçı, ‘Çok üzücü bir olay. Biz dopingin çayırlara girmesini istemiyoruz. Kış aylarından beri sporcularımızı, güreşlere doğal bir şekilde hazırlanmaları konusunda uyarıyoruz ama belli ki bazı arkadaşlar bizi dinlememiş’ diye konuştu.”
Gelin de Reha Muhtar’ı anmayın:
“Bu nasıl devlet!”
Bir haber daha:
***
“Geçtiğimiz salı günü hayatını kaybeden vücut geliştirme sporcusu Şahin İrencin’in cenazesi Esenyurt Cemevi’nden kaldırılırken, İrencin’in gözü yaşlı ailesi, üzerinde ilaç ismi bile yazmayan doping ilaçlarının Türkiye’de satılmasından şikayetçi. Münevver İrencin, eşi Şahin İrencin’i genç yaşta kaybetmenin büyük acısını yaşıyor. İrencin, ‘Kaybettik, acımız büyük. Kendimizi telaffuz bile edemiyoruz. Üzerinde hiçbir yan etkisi yazmıyor. Hastaneye götürdük, zaten kana karışmıştı. Kasılmalar başlamıştı artık kalbini zorlamaya başlamıştı’ dedi. İlaçların Aksaray tarafında bir spor kulübünde satıldığını belirten İrencin, eşini kaybettiği günü şu sözlerle anlattı; ‘Biz kullandığını biliyorduk ama belirli dozajlarda kullandığını biliyorduk. Yarışma hazırlığı olduğu için biraz daha yüksek almış. Hastaneye gittik, kendisi ilaç zehirlenmesi olduğunu söyledi. Mideye hortum salıp yıkamaya çalıştılar ama olmadı. Çünkü o ilaç vücuda girdiği için ve kasılmalar olduğu için mideden aşağıya inmedi.’ İrencin, eşinin ilacı aldığı kişiyi aradıktan sonra telaşlı bir şekilde hastaneye gitmek istediğini de söyledi.”

***
Buna ne buyrulur?
Yine mi devlet?
Her şeyin başı eğitim ve kültür.
Bir başpehlivan doping yapar mı?
Ya da spor yapan bir genç bu ilacı içer mi?
Kulakları çınlasın Reha Muhtar, istediği kadar “Devlet” diye bağırsın.
“Devlet nerede?” desin.
Sorun insanda...