Telefonda bir okur:
"25 Haziran 1974 tarihli yazınızı kesip saklamıştım, bugünlerde sırası geldi, hatırladım; ikinci kitabınızın 150. sayfasında..."Açtık kitabı, bulduk yazıyı:
"Ecevit'in Şiiri ve Birkaç Ayıp!"Hemen hatırladık, Ecevit'in Türk ve Yunan insanının dostluğunu, yakınlığını, benzerliğini anlatan şiiri;
"Yunanlıyla kardeş olduğunu / Sıla derdine düşünce anlarsın" diye biten şiir...
O günlerde bu şiiri, mal bulmuş, mağribi gibi eline geçirenler, Ecevit'i
"Gavur Yunan'ın dostu!" gibi seviyesiz bir düzeyde eleştiriyorlardı, neredeyse
"Vatan haini!" ilan edeceklerdi...
Bunların kim olduğunu çok iyi hatırlıyoruz ama, adlarını yazıp Ecevit'le dostluklarını (!) bozmak istemeyiz.
* * *
25 yıl önce, Ecevit'i
"Gavur dostu" olmakla suçladılar, şiirde Ecevit şöyle diyordu:
"Önce bir kahkaha çalınır kulağına,Sonra, rum şiveli Türkçeler
O Boğaz'dan bahseder
Sen rakıyı hatırlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
Sıla derdine düşünce anlarsın"
İşte, biz o gün bu şiire ve şaire yapılan haksız sadırılara cevap vermiş ve
"Ayıptır!" demiştik.
"Ama gel de bu ayıbı çirkin politikacıya anlat!"Biz, 25 yıl önceki yazımızın altına bugün de imzamızı atarız, Ecevit'i ve şiirini savunuruz.
Ya Ecevit'e, o gün
"Gavur dostu" diyenler, bugün neredeler?
Biz değişmedik!
* * *
ESKİ defteri açınca, bir başka yazımız çıktı ortaya.
1980,
"12 Eylül"e çeyrek var, CHP karışık, partiiçi muhalefet etkili, Ecevit, CHP'nin halinin basına yansımasına çok kızıyor ve grupta bir konuşma yapıyor.
"Basın, asıl görevlerini yapacak yerde kaçış göstererek CHP'nin iç sorunlarına yönelmektedirler. Öyle ki, bizim U - 2 uçaklarının uçuşuyla ilgili önemli çıkışlarımız olduğu halde, buna hiç ilgi göstermediler, aldırış etmediler. O günlerde bile CHP'nin iç sorunlarına yöneldiler. Basın tam bir kaçış psikozu içindedir."* * *
BİZ de Ecevit'e
"Aynaya kızmayın!" diyoruz:
"Aynaya bakmazsanız, aynaya bakmaktan korkarsanız, ya da aynaya bakıp, kendine değil de aynaya kızarsanız, aynanın günahı ne?Yanılıyorsunuz Sayın Ecevit yanılıyorsunuz.
Hem de fena yanılıyorsunuz.
Siyaset tarihi hep böyle yanılgıya düşen, evham kumkumalarıyla doludur."
* * *
VE Ecevit'e bir hatırlatma...
"Solcular, Hilton Oteli'ne de karşı çıkmışlardı" diyorsunuz.
Daha öncesi de var...
Solcular, Amerikan savaş gemisi Missuri İstanbul'a gelince, Amerikalı denizcilere yaranmak için, Beyoğlu'nda, kerhanelerin bulunduğu, Abanoz sokağındaki evlerin badana edilmesine de karşı çıkmışlardı; eğer rahmetli
Doğan Nadi'yi de solcu sayarsanız, o da
"Güleriz ağlanacak halimize!" diye unutulmaz bir küçük fıkra yazmıştı.
Yazara E-Posta: h.pulur@milliyet.com.tr