Hasan PULUR
HİCİV yazanlara heccav denilir, ama nedense, aradan bunca yıl geçmesine rağmen hala şair Eşref'in, ya da Neyzen Tevfik'in düzeyini tutturanlar çıkmıyor. Elbette Namdar Rahmi Karatay, Ümit Yaşar Oğuzcan, Abdullah Çağlayan gibi heccavlar çıkmış ama, onlar kadar ünlü olamamışlar.
Şair Eşref'in, Neyzen Tevfik'in hicivlerini okudukça, hep şunu düşünmüşüzdür; rahmetliler acaba bugünleri görselerdi, o gün hedef aldıkları, yerden yere vurdukları insanlara haksızlık ettiklerini düşünmezler miydi?
Mesela Eşref şu dörtlüğü kimler için yazmıştı:
"Ahı yelpaze olur ateşine
Ehl - i namusu yakar, hükm - i zaman
Nerede var ise puşt ve pezevenk
Nefes aldıkça alır rütbe nişan."
* * *
ÖLDÜKTEN sonra şair Eşref'in şu hicvine hedef olan acaba kimdi?
"Beyt - i atiyi reva eylese herkes nakarat
Vali paşa, bu gece dar - ı bekaya gitti
Hiç iş görmedi eyyam - ı hayatında habis
Millete, memlekete öldü de hizmet etti."
Kimbilir, Şair Eşref bugünleri görseydi, bunları yaşasaydı, yazdıklarından üzülür, özür dilerdi.
* * *
YA Neyzen Tevfik?..
1940'ta yazmış şu dörtlüğü:
"Asrın yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürs - i liyakat, pezevenk, puşt olanındır."
* * *
NEYZEN 1952'de din adına yobazlık yapanlara kızmış; ya bugünkü din bezirganlarını görseydi:
"Bi - namaz deyip, beni hakdan uzak gören
Sığmaz senin hayaline mihrab ü mübrem
Sen sade beş vakitte ararsın Allahını
Ben her zaman onunla emin ol beraberim."
* * *
YA 1940'larda yazdığı şu dörtlük:
"Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus dediler
Künyeni almak için partiye ettim telefon
Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler."
* * *
NEYZEN Tevfik'in 1940'larda böyle harıl harıl arayıp, sonunda bir partide bulduğu kimmiş acaba?
* * *
ABDULLAH Çağlayan 1943'te bakın ne demiş:
"Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler
Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler."
Abdullah Çağlayan bugünleri görse,
"Haksızlık etmişim!" demez miydi?
* * *
YA laedriler, yani kimin söyleyip yazdığı belli olmayan anlamlı sözler ve yergiler...
Adam kızmış, selamı sabahı kesmiş:
"Ne sizden rüku, ne bizden kıyam
Selamünaleyküm aleykümselam."
Ya şu deyim, altın harflerle, altın çerçeve içine oturtulmalı:
"Tahsil, cehaleti götürür, eşeklik baki kalır."
Sait Paşa ne güzel söylemiş:
"Kesb ile ta, o kadar cehl olmaz
Cehlin ol mertebesi sehl olmaz."
Yani, insan çalışarak bu kadar cahil olmaz, cehaletin bu derecesi kolay olmaz.
Yazara EmailH.Pulur@milliyet.com.tr