İğne, çuvaldız ve insanlar...

EN anlamlı yılbaşı kutlamasını "B.G", iletişim pazarlama firması göndermiş; bir çuvaldız ve bir iğne...
Şöyle yazmışlar:
"Hep kırmızı ışıkta geçtiler.
Hep yanlış karar verdiler.
Hep yerlere tükürdüler.
Hep yanlış takım kurdular.
Hep yanlış düdük çaldılar.
Hep ülkeyi soydular.
Hep rüşvet yediler.
Hep takiyye yaptılar.
Hep dini siyasete alet ettiler.
Hep Atatürk'ü istismar ettiler.
Hep tecavüz ettiler.
Hep tecavüzcüleri saldılar.
Hep ülkeyi bölmeye çalıştılar.
Hep ülkeyi paylaştılar."
* * *
EEEE, sonra, ne oldu?
"Her birimiz çuvaldızı hak ettik."
Peki, ne yapacağız?
"İğneyi kendimize batırmaya cesaret ettiğimizde, 2004 yılı daha güzel bir yıl olacaktır?"
* * *
SİZ inanıyor musunuz?
Yani, birilerinin, başkalarına çuvaldızı saplamadan iğneyi kendi bedeninde deneyeceğine inanıyor musunuz?
Hadi bırakın onları, bizler, yani habire çuvaldız yiyenler, iğneyi onlara batırabilecek miyiz?
* * *
HEM söyler misiniz kimdir bunlar?
Çuvaldızın acısını anlamak için, iğneyi kendilerine batırmalarını beklediklerimiz?
"Kimler bunlar?"
Kimler mi?
Buyurun Namdar Rahmi Karatay, onları bize tanıtıyor:
"Pehpehlerle, pohpohlarla çok itleri at yaptık
Uçurduk da göklere alkıştan kanat yaptık.
Hiç yoktan başımıza koca saltanat yaptık.
Üstüne çul vursanız, it onu kanat sanır
Eşeğe gem vurmayın kendisini at sanır."
Tanıştınız mı?
* * *
EĞER daha önceden de tanıyorsanız bükün boynunuzu, katlanın çuvaldıza!
Çünkü onlar...
"İnsanların kimisi uyuz köpek gibidir
Kimisi ayı gibi, kimi eşek gibidir,
Tilkiye doğru olmak, Hak'ka sövmek gibidir."
Ne yazık ki, hala tilkiye kananlar, o artık doğru dürüst adam, diyenler var.