Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ŞÜPHE, yargı demek değildir, lakin gazetecilikte şüphe esastır, eğer bir konudan şüpheliyseniz, bir adamdan şüphelendiyseniz, araştırırsınız, incelersiniz, şüpheniz doğruysa, yazarsınız.
İspat edilemeyen her şüpheyi de kafanızdan silip atmak zorunda değilsiniz, şüphenizi söylemek zorunda da değilsiniz ama, sakladığınız için de, kimse sizden hesap soramaz.
* * *
BİR okurumuz, geçtiğimiz cuma günkü yazımıza takılmış:
"Yani siz, Amerika’nın Türkiye’deki savaş çığırtkanlarına dolar ayırdığına inanıyor musunuz?"
Haşa!
İddiayı "Yeni Şafak" gazetesi ortaya attı, ispatı delili yok, Başbakan Gül de, bu iddiayı teyit edecek sözler söylemediğini açıkladı, o halde buna "Doğrudur!" demek mümkün mü?
Değil!
Biz de öyle demişiz, ama içimizdeki şüpheyi de kimseyi hedef göstermeden eklemişiz:
"Lakin AB temsilcisi Karen Fogg’un ‘e - mail’ mektuplarını okumuşsanız, üstelik bir de Selim Edes’in, rüşvetin belgesi mi olur pezevenk! lafını unutmamışsanız...
Ahhh, o şüphe denilen duygu!"
* * *
NEYMİŞ şüphelerimiz?
Karen Fogg’un e - mail’leri...
Niye?
Merak eden kaynak yayınlarından çıkan, Doğu Perinçek’in "Karen Fogg’un E -postalları" kitabını alır, okur, belki, okuyanlardan, bizim gibi, içine şüphe düşecek olanlar da çıkabilir.
* * *
İKİNCİ şüphemiz, işadamı Selim Edes’in verdiği rüşvetin, Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan’ın inkar etmesi üzerine hırslanıp bağırması:
"Rüşvetin belgesi mi olur pezevenk!"
Nasıl, hala Başbakan Refik Saydam’ın "Türkiye’de işler A’dan Z’ye kadar bozuk" lafı unutulmamışsa, nasıl, Demirel’in "Yollar yürümekle aşınmaz!" lafı hafızalardan silinmemişse, Selim Edes’in bu lafı da "bir memleket gerçeği değil midir"?
* * *
BUNDAN yedi - sekiz ay önce biri kalkıp "Şu AB temsilcisi Karen Fogg denilen kadının, Kıbrıs’ta bazılarını ayaklandırıp sokağa dökeceğinden, bunların da Ecevit ve Denktaş’a hakaret edeceklerinden şüpheleniyorum" deseydi, ne olurdu? Kıyamet kopardı...
* * *
OYSA o şüpheler bugün gerçekleşti, şüphe duyanlar haklı çıktı.
Sevgili Mehmet Ali Kışlalı, geçen yılın mayıs ayının onuncu günü "Radikalödeki yazısında "Karen Fogg, bir grup seçkin kişiye, Kıbrıs Türklerinin Türkiye’ye karşı ayaklanmasını söylemiş" diyor ve mahut kadının neler söylediğini de tırnak içinde veriyordu:
"Kıbrıs’taki Türkler, Türkiye’ye bağlı kalmak istemiyor. Bir koloni olarak yaşamak istemiyor. Bunun için mücadele etmeli, bağımsızlıkları için, Türkiye’den kurtulmak için gerekirse yollara dökülmelidirler."
Sekiz ay önce Karen Fogg’un kışkırtıcılığından şüphelenenler, bugün haklı çıkmadı mı?
* * *
BIRAKIN insanlar, istedikleri gibi şüphelensinler, dokunmayın şüphemize...
Tevfik Fikret der ki:
"Şüphe bir nura doğru koşmaktır."