Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BİR Anadolu deyimi:  “Et kokarsa tuzlanır!”  Ya tuz kokmuşsa?
O günleri yaşıyoruz, tuzun koktuğu günleri...
Düşünün, vali muavini yolsuzluk iddiasıyla tutuklanıyor.
Yaşadığımız günlerin nasıl günler olduğunun bundan daha açık bir örneği olur mu?
Elbette olmaz, mezar taşında “Cumhurbaşkanı ve Başbakanlık” olan Turgut Özal “Benim memurum işini bilir!” demişse, bugünlere şaşırmak niye?
*    *    *
ÇOĞUMUZUN ağzında sakız, çiğne çiğne dur:
“Memleket soyuluyor!”
Memleket soyuluyor da “soyulanlar” ne yapıyor?
Devlet memuru olan Abdullah Çağlayan, 1940’larda bakın ne diyor, ne anlatıyor:
“Bir soğan soyulurken yaşarır da gözler
Hazine soyulurken aldırmıyor öküzler.”
*    *    *
ALLAH’ı, Kuran’ı, İslamı, Peygamber’i kimselere bırakmayız....
Peki, Hazreti Muhammed’in kamu haklarına, mallarına el uzatanların cenaze namazını kılmadığını bilir miyiz?
Ya da daha açık yazalım, şöyle bir cümle:
“Hz. Peygamber, kamunun haklarına, mallarına musallat olanların Kuransal deyimle, gulul (kamu malı talanı) suçu işleyenlerin cenaze namazlarını kılmaz. Bu muhammedi tavır, Türkiye’yi yönetenlere, siyasetçilerimize, kamu mevkilerinin su başlarında bulunanlara, ibadetleri şov aracı yapanlara ithaf olunur.”
Kim söylüyor bunu?
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk...
Yedi yıl önce bunu yazıyor...
Başbakan’ın sık sık “Onlara sormalı” dediği ulemanın buna tavrı, tepkisi ne?
En azından çekimserlik, “acaba” diye kuşku...
*    *    *
OYSA Yaşar Nuri Öztürk, sağlam, ciddi, bilimsel kaynaklar gösteriyor ve örnekleri sıralıyor.
“Hz. Peygamber, kamu malından iki dirhemlik bir miktarı çalan Eşcalı sahabisinin cenaze namazını kılmamıştır.”
(.............)
“Bir harp sırasında Hz. Peygamber’e filanca falanca şehit oldu diye tekmil verdiler. O bunlardan biri için şöyle dedi: Hayır! İşte o dediğiniz kişi şehit olmamıştır. Ben onu cehennemin içinde görüyorum. Sebebi de kamu mallarından çaldığı bir giysidir.”
(.......)
“Hayber seferi sırasında ölen birinden söz ettiklerinde Hz. Peygamber şöyle buyurdu: Arkadaşınızın cenaze namazını siz kılın. Bu sözü duyan sahabilerin yüzü renkten renge girdi. Bunu gören Hz. Peygamber dedi ki: O arkadaşınız kamu mallarından bir miktar aşırmıştı. Sebep işte budur. Bunun üzerine sahabiler ölen adamın eşyasını karıştırıp baktılar; bir de ne görsünler, Yahudilerden ganimet olarak ele geçmiş, bir deri pabucu aşırmış.”
Bu örneklerin kaynaklarını Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün “Allah ile Aldatmak” kitabında bulabilirsiniz. (x)
*    *    *
DEVLETİ soyanların cenaze namazını kılmamak...
Ne dersiniz, mezarlıklar, son namazı kılınmamış mevtalarla dolar mı?
Yaşar Nuri Öztürk yedi yıl önce bunları yazınca mırın kırın edip, lafı eveleyip geveleyenler acaba şimdi ne derler?
Ya da “Yağma Sofrası”nın doymak bilmeyen oburları...
“Bütün bu nazlı beylerin, ne varsa ortalıkta say/Hasep, nesep, şeref, şataf, oyun, düğün, konak, saray/Bütün sizin efendiler konak, saray, gelin alay,/Bütün sizin bütün sizin hazır hazır kolay kolay.
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin/Doyuncaya, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin.”
*    *    *
BU sofrayı bırakıp cenaze namazını kim düşünür?
Yiyin efendiler, yiyin!
Mal sizin, mülk de sizin, memleket de sizin, devlet de sizin...
Bizler Nuri Bilge Ceylan’ın “yalnız memleket”inin yalnızlarıyız...
———————
(x) Yeni Boyut, 24. baskı