Hasan Pulur

Hasan Pulur

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ÖLÜM kadar acı, soğuk bir kavram yoktur.
Ama ölümsüz de yaşanmıyor ki!
Atasözleri, deyimler, şiirler, ölüm üzerine...
Yahya Kemal "Yaşamak zevki bilmez, ölümden korkan" der.
Bir de yaşayan ölüler vardır, Yahya Kemal onlar için şöyle der:
"Ölmek değildir, ömrümüzün en fec'i işi
Müşkül budur ki, ölmeden evvel ölür kişi"
* * *
HER ne kadar, ölümlerden ölüm beğen diye bir deyim olsa da "milletlere mahsus ölüm usulleri" diye bir şey duydunuz mu?
Hani "İtalyan usulü nikah" diye bir film vardı, meğer "Türk usulü ölüm" de varmış.
* * *
KİM derlemişse derlemiş "e - mail" ile göndermiş...
Bakın "Türk usulü" ölümler, nasıl oluyormuş görün:
"600 tonluk pres makinesinin arasından emekleyerek geçip, 2450 derece fırından sigarasını yakmaya çalışarak..." (Karabük Demir - Çelik)
* * *
"TIRAŞ olurken, berberin, rahatlatır diye müşterinin boynunu aniden sağa sola çevirmesiyle boyun kırılarak." (Erzurum Berber Salonu)
* * *
"YEMEK yerken, yuttuğu sineği midede öldürmek için, ağzına sinek - savarla ilaç püskürterek." (İstanbul, Sultanbeyli)
* * *
"BEŞ kişilik otomobile 11 kişi bindirip, viyadükten aşağı uçurarak." (Molla Gürani Viyadüğü)
* * *
"TAHTAKURUSU, pire ve bilumum haşeratı öldürmek için yatağı iyice ilaçlayıp, hemen yatağa girerek." (Bodrum, Yalıkavak)
* * *
"YOLDA yürürken kafasına balkon düşerek..." (İstanbul, Dudullu)
* * *
"PARA çekmek için girdiği bankamatik kulübesinde, elektrik çarparak." (Bozcaada)
* * *
"TRAFİK kazasından yaralı kurtulup, bindirildiği cankurtaranın yolda kaza yapmasıyla..." (Hemen hemen her yerde)
* * *
"KESKİN virajda karşıdan gelen motosikletli arkadaşını görünce onu selamlamak için, ellerini havaya kaldırıp, kendi motosikletini başı boş bırakarak." (Konya, Meram)
* * *
HELE yine, Türklere mahsus bir ölüm şekli var ki!
"Adamın ayakkabısının içine taş kaçmış, taşı çıkarmak için elektrik direğine yaslanmış, ayağını silkelerken, elektrik çarptığını, onun için titreyip sallandığını sanan bir başkası, kurtarmak için kalası kafasına indirerek..."
Bunun nerede olduğunu merak mı ettiniz?
Şöyle bir düşünün bakalım nereye, hangi bölgeye yakışıyor?