Ört ki, ölem!

MAKRO ekonomi, mikro ekonomi, liberal ekonomi, dolar, döviz, kur, çapraz kur, iç finansman, dış finansman, konsolidasyon, moratoryum...
Geçin bunları bir kalem!
Bütün bu laflar, bu laf kalabalığı, yutturmacadır.
Merakımız zaten iri iri laflara olduğu için, bunlarla, başımıza getirdikleri belayı örtbas etmek isterler.
İşin doğrusu şu...
Devletin parası yok, devlet yatırımlara da, harcamalara da para yetiştiremiyor, memurunun aylığını bile zor veriyor, devlet borcunu ödeyemiyor.
* * *
OYSA yıllar yılı hep devletten geçinmeye, devleti tırtıklamaya alışılmış...
Kimi vergi kaçırır, kimi banka soyar, kimi ihalede kazık atar, kısacası giren de, çıkan da devletedir.
* * *
İŞÇİ zam ister, memur zam ister, köylü taban fiyatını yüksek ister, müteahhit para ister, soyulan bankanın müşterisi hesabını ister, okul ister, yol ister, hastahane ister.
Velhasıl ister oğlu ister.
* * *
ALIŞILMIŞ, düzen öyle, düzen devletin soyulması üzerine kurulmuş...
Devlet aciz; devletin gücü, yazana, çizene, düşünene; kendisini soyana değil, vergi kaçırana değil!
* * *
BU durumda devlet ne ister?
Para ister.
Kimden?
Hem içeriden, hem dışarıdan...
Dışarıyı bir kenara koyalım, içeriye bakalım.
Devlet bono çıkarır, tahvil çıkarır, bunları satışa kor:
"Ey vatandaşım, gel bunları al, sana çok iyi faiz vereceğim!"
Faiz ödeme zamanı gelir, devlet borcunun faizini ödemek için yine vatandaşın önüne çıkar, el açar:
"Aman biraz borç ver, sana iyi faiz vereyim!"
* * *
BU hikaye böyle gider, sonunda devlet vatandaştan aldığı borcu ödeyemez hale gelir.
Burada minicik bir soru:
"Devlete borç verenler" acaba "hanım teyzeler" midir, "bey amcalar" mıdır, yoksa "bankalar" mıdır?..
* * *
SİZ bu soruyu düşüne durun, biz gelelim Vehbi'nin kerrakesine...
Bugün Türkiye'nin iç borcu 92 katrilyon lira...
Devlet "hanım teyzeler"e de, "bey amcalar"a da, bankalara da değil borcunun tamamını, faizini bile ödemekte zorlanıyor.
Bu faiz nasıl ödenir?
Devletin, muhterem pederinden kalan hazinesi yok ya, alabildiği vergiden ödeyecek.
* * *
Buyurun size, tarihimizin altın sayfalarına girecek bir haber...
Devlet, bu yılın ilk altı ayında, 16 katrilyon lira vergi toplayabilmiş, bunun 15 katrilyonu da faize gitmiş...
Topladığı vergiyi, borcunun faizine yatıran devlet, iflah olur mu?
Şimdi neyin peşindeler?
Dışarıdan borç alıp, iç borcun faizini kapatacaklar.
Ya 114 milyar dolar dış borç, ne pahasına, nasıl ödenecek?
* * *
SİZ, halini, ahvalini iyi görmeyen Erzurumlunun, ne deyip, yorganı başına çektiğini bilir misiniz?
"Ört ki ölem!"