YazarlarHe demişlerdi

He demişlerdi

14.09.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

He demişlerdi

He demişlerdi

Umur TALU


NE yazdığımı unutmasam da zamanını unutmuşum. Epey oldu. Kenan Evren'in bu ülkeye yapacağı (belki de) en büyük hizmetin bahsettiği yeni kitabı olacağını, mutlaka yazması gerektiğini söylemiştim.
Şimdi Milliyet'te yazı dizisi olarak başlayan, pek yakında da piyasaya çıkacak bu kitap netekim tamam.
"Paşa"yı kutlarım.
Milliyet'te izlemeye başlamışsanız (Dünkü başlığı "Basın yanımızdaydı" formülasyonuyla aslında iki kelimede kitabın ve tarihin özetini vermişti), kitabın adıyla amacı, "Ne demişlerdi? Ne dediler? Ne diyorlar?" şeklinde özetleniyor.
Kısacası, 12 Eylül 1980'den önce kim ne yazmıştı, 12 Eylül askeri darbesi olunca kim ne yazdı, sonra da aynı kişiler neler yazıp durdu...
Elbette bana düşmez ama, kitabın başlığı şöyle de olabilirdi:
"Bakmayın arada bir demokrasi filan diye yazıp çizdiklerine... HE DEMİŞLERDİ. HE DEDİLER. HE DİYORLAR."
...
Neyse...
Ben, anlaşılan emekliliğinde okuduklarına sinirlenerek bu yüzleştirmeyi kafasına koyan Evren'in eserinin örnek teşkil etmesini diliyorum.
Keşke böyle tepesinin tası atan birçok kişi çıksa aramızdan da, her mevzuda sıralanıverse, "Ne demişlerdi? Ne dediler? Ne diyorlar?" diye.
Mesela siz sayın okurlarıma ve muhterem medya camiasına buradan müjdelemek isterim:
Efendim bendeniz de böyle mütevazı bir yakın tarih çalışmasının hazırlığı içindeyim.
Naçizane, benim ilgi alanım "Çiller familyası".
Yanlış anlamayın, Hanım'la Uçuran Bey'in neler filan demiş olduğunu hatırlatarak durduk yerde sizlerin sinir uçlarıyla oynamaya kastım yok.
Aynı "paşam" gibi, ben de, ünlü kalem erbabının döktürdükleri üstünde ihtisas yapma gayretindeyim.
Adı geçen familya ve de onun kıymetli siyasi temsilcisi hakkında neler yazmış olduklarının çetelesi bilmem ilgi çeker mi?
"Günlük yazı uçucudur" derler ya, kendi çapımda bir "erozyonla mücadele" başlatarak, o kıymetli yazıları, daha doğrusu onları nurtopu gibi doğuran medyatik hissiyatı, kalıcı, hatta ölümsüz kılmayı arzulayıp durmuşumdur.
En azından, bu ülkenin her şeyi, basın tarihimizin yüzakı, medar - ı iftiharımız muharrirlerin bizzat kendileri, yüksek fikirlerinin ve eşsiz yazılarının dürüst, doğru, tutarlı dünyası içinde, böylesi iddiasız bir antoloji denemesinden biraz mes'ut ve bahtiyar olabilirler diye umud etmekteyim.
Açıkçası, "paşam"ın Marmaris'ten fışkıran eseri de başlık konusunda ilham vermiyor değil.
Misal, "Ne halt etmişlerdi? Ne halt ettiler? Ne halt ediyorlar?" desem... Ya da "Ne yemişlerdi? Ne yediler? Ne yiyorlar?"...
Fakat bir yandan da endişe ederim ki, onların "yedikleri" haltların yanında bizimki hafif kalabilir.
O muhterem ve muhteşem imzalara layık bir "book" olmalı kitap.
...
Hele onu bitireyim, aklımda bir tane daha var ki, şimdiden söyleyip keyif kaçırmayayım. (Sizinkini değil, sayın okur.)
Bir ipucu vermek gerekirse, yine "medya"yla alakalı olduğunu söyleyebilirim.
İçim içime sığmıyor.
"Paşam"ın izinden nereye el atsam hakikaten yeni bir "book" çıkacak gibi.
Ne mutlu bize ki, "yazar paşalarımız" da var, "paşa, maşa yazarlarımız" da!




Yazara Emailumur.talu@milliyet.com.tr

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler