Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ancak dolar, TL karşısında madara olsa da, euro karşısında onurlu mücadelesini sürdürüyor. Özellikle son beş aydır, başa baş bir mücadele gözleniyor. Son haftaya dek setler eşitti. Ama bu hafta dolar 1 euroyu aşınca avantaj tekrar ona geçmiş oldu.Euro tedavüle çıktığından itibaren değer kaybediyordu. Oysa beklentiler tam aksineydi. Nihayet Eylül 2000de euro en düşük düzey olan 0.83e kadar geriledi. Sonra bir toparlanma dönemi yaşansa da bu uzun sürmedi ve Mayıs 2001de tekrar 0.84e kadar düştü. Yani euro bir türlü belini doğrultamıyordu.Oysa bu yıl başında (2 Ocak 2002) euro 0.86 dolardan nefessiz bir koşu ile tırmanmaya başladı. Temmuz ayına gelindiğinde parite artık eşitlenmişti. Yani euro artık doların krallığına meydan okuyordu. Ancak temmuz ayından bu yana ise krallık her hafta el değiştiriyor. Bir türlü işin galibi ortaya çıkamıyor.Geçen hafta parite 1.005i geçince birçok yorumcu bunun süreceğini iddia etti. Oysa gerçek farklı. Euronun yorulmaya başladığı gözleniyor...Euro - dolar paritesi hakkında tahmin yürütmek elbette hiç kolay değil. Uzmanların yanıldıkları tahminler ise tutturduklarından fazla. Çünkü dünyadaki finans piyasalarındaki gelişmeler yalnızca ekonomik etmenlere bağlı değil. Beklenmeyen siyasal gelişmeler ve iş dünyasındaki çeşitli olaylar da etkili olabiliyor.Yıl başından bu yana dolardaki gevşemenin ardından izlenen faiz politikaları var. ABD Merkez Bankası (Federal Reserve) ülke içinde ekonomik faaliyetler canlı olsun diye sürekli faiz düşürüyordu. Bu da finans piyasalarında doları tahtından indirmeye yetti. Kaldı ki, ABD ekonomisinde net bir canlanma trendi bir türlü gözlenemiyor. Üstelik ABDde çıkan çeşitli skandalların piyasalar ve dolar üzerindeki olumsuz etkileri de malum. Nihayet son zamanlarda dolar üzerindeki Bağdat baskısı da gözleniyor. Bu durumda 1 dolar 1 euroya kadar inebiliyor. Ancak devamı gelmiyor.Çünkü euronun dolar karşısında değer kazanması için Avrupa ekonomisinin ABD ekonomisinden daha canlı olması gerekiyor. Oysa henüz elimize gelen veriler bunu desteklemiyor. Daha doğrusu Avrupa ekonomisinde, özellikle Alman ekonomisinde, gözlenen ağırlaşma euro üzerinde bir baskı yaratıyor. İşin özü şu; euro ortaya çıktığından bu yana (dolar karşısında) ABD ekonomisinin canlılığı yüzünden değer kaybetmişti. Şimdi de ABDde belirsizlikler egemenleşince euro değer kazanır oldu. Yani iş daha çok ABDye bağlı.Euro hızla değer kazanırsa ne olur? Türkiye bundan yararlanır. Çünkü Türkiyeye turist daha çok Avrupadan gelir. İşçi dövizleri euro cinsindendir. Ve Türkiyenin ihracatında Avrupa daha büyük bir paya sahiptir. Ve ithalatımız da dolar ağırlıklıdır. Kısacası, euro güçlenince Türkiye daha fazla gelir elde etmiş olur. İthalatı ise ucuzlar. hgunes@milliyet.com.tr Dün dolar yine yerlerde sürünüyordu. TL artık doları yerden yere vurur hale geldi. Ancak biz bunun yanlış olduğu kanısındayız. Ve uyarıyoruz; TL aşırı değerlendi!