Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Nihayet beklenen para programı dün sabah Merkez Bankası (MB) tarafından açıklandı. Program son derece önemli. Çünkü 2001 yılı boyunca hayli aşama kaydedilse de, enflasyon bilinçli olarak göz ardı edilmişti. Şimdi artık iki hedef bulunuyor; büyüme ve enflasyonla mücadele.
Enflasyonla mücadele çağdaş ekonomilerde MB'leri ana görevi. Geçen programda MB enflasyonla mücadeleyi kur çapasıyla sürdürüyordu. Bu programda ise enflasyon hedeflemesi planlanıyor. MB şimdiye dek bu görevine sarılamadı. Sürekli ertelendi. Çünkü piyasalar istikrarsızdı, güvensizlik egemendi. Tabii bir de ağır kriz sonrası MB'nin kredibilitesini geri kazanması gerekiyordu.
2002 para programında göze çarpan çok nokta var:
* MB bir süredir, dalgalı kurdaki tutumuna ilişkin izlenimlerin yanlışlığından şikayet ediyor. Demek ki, asimetrik bir durum var. Bu olsa olsa bir enformasyon eksikliğinden kaynaklanır. O halde gerek açıklanan metin, gerekse 20 Aralık 2001 tarihli makalemize atfen Süreyya Serdengeçti'nin yolladığı mektup bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışmış oluyor. Yanlış izlenimler sürerse aynı sorumluluk sürdürülmelidir.
* MB 2002 yılında,
dövize müdahale gereksiniminin düşeceği inancıyla kademeli olarak, döviz - efektif piyasalarından çekiliyor. Dalgalı kurun ruhuna uygun biçimde, iki ay içinde kısmen, eylülde de tamamiyle piyasaları terk edecek. Yani aşırı dalgalanmalar dışında, bankalara TL karşılığı döviz, yahut da döviz karşılığı TL sağlamayacak.
* MB yalnızca enflasyon hedeflemesi değil, aynı zamanda dar tanımlı parasal hedeflemeyi de sürdürecek. Hatta ilk ondan başlayacak. Hedef para tabanı; yani dolaşımdaki para ve MB'deki karşılıklar. 1992 yılında yaptığımız ekonometrik çalışmalarda bu parametre enflasyonla yakın ilişki göstermiyordu. Ama, hem dalgalı kur sistemine geçildi, hem de o çalışma eskidi. Umarız yeni nedensellik testleri yapılmıştır.
* MB Net Uluslararası Rezervleri (NUR) hedef (performans kriteri) haline getirmiş durumda. Bu da gayet normal. Kur hedefi yoksa ve rezervlerin korunması isteniyorsa, NUR hedefinin olması doğaldır. Kaldı ki, dış borçların ödenmesi konusunda IMF duyarlılığını da unutmamak gerekir.
* Programda MB kasım krizi konusunda adeta apologist (özür dileyici) bir tutum sergiliyor. Sorunlu bankalara olası likidite krizlerinde sınırsız ölçüde likidite sağlama güvencesi veriyor. Böylece, MB yeniden en son borç veren konumuna (lender - of - the - last resort) kavuşuyor. Yani Demirbank'a yapamadığını şimdi, yeterli teminat (yani bono) sağlandığında, taahhüt ediyor. Kasım krizinde Demirbank'ın elindeki bonoların yarısı değil, beşte biri kadar likidite verilseydi, ortalık likiditeye boğulurdu...
* Bir başka nokta, parasal araç olarak kullanılacak kısa vadeli faizlerin geçmiş enflasyona göre değil, gelecekteki enflasyona bağlı olarak belirleneceği. Bu da çok doğal. Program bekleyişler kavramına fazlasıyla önem vermekte.
Kuşkusuz, programda en haklı nokta, bütçedeki faiz - dışı fazla ile bankacılık reformunun tüm bekleyişleri belirlediği. Bu alandaki irade korunduğu sürece de başarı sürecektir.