BM Güvenlik Konseyi’nden Irak’a ilişkin çıkan son karar elbette ABD’nin işini bir hayli kolaylaştırmış bulunuyor. Kısacası ABD uzun süredir gösterdiği çabanın meyvesini toplayacak duruma geldi.
Kısacası, bir süredir silahlarının namlusunu parlatan ABD artık son savaş hazırlıklarını yapıyor. Bu durumdan da gerek dünya, gerekse ülkemiz finans piyasalarının ciddi biçimde etkileneceği biliniyor.
Irak’a müdahale siyasal açıdan son derece sakıncalı. Bu savaş ileride Türkiye’ye büyük sıkıntılar yaşatacaktır. Ancak ekonomik anlamda da hasar büyük olacaktır. Birincisi, kamu maliyesindeki dengeler ciddi biçimde sarsılacaktır. Daha önceki yazılarımızda bu konuya değinmiştik. Savaş kısa sürse bile, 8 milyar dolar civarında bir finansman yükü gelecektir. Nominal faizlerin yükselmesi ve iç borçlanmada vadelerin kısalması 2003 bütçesini daha da sıkıntılı hale sokacaktır. Tabii Türkiye savaş batağına saplanmazsa. Çünkü o takdirde program filan da kalmaz!
Ancak daha önemlisi oluşacak ekonomik hasar. Yani milli gelirde oluşacak kayıplar. Bu konuda çeşitli araştırmalar ve hesaplar yapılıyor. Örneğin İdris Adil ve Talip Aktaş isimli iki araştırmacı 1991 yılındaki Körfez Savaşı’nın neden olduğu kaybın 9.5 milyar doları bulduğunu öngörüyor. Bilinen hasarın ise son 10 yılda toplam 45 milyar dolara ulaştığı kanısındalar. Alternatif maliyetler de hesaba katıldığında rakam 100 milyar doları bulabiliyor. Araştırmaların 2003 savaşı hasar beklentisi ise (aynı yönteme göre) 14 milyar doları aşıyor. Önümüzdeki 10 yıllık birikimli zararın ise 70 milyar dolara ulaşacağı kanısındalar.
Araştırmacılar savaşın uzun sürmesi halinde ise hasarın boyutunun 2 milyar daha fazla olacağı öngörüsünü yürütüyorlar. Bu tahminler küçümsenmemeli. ABD geçen savaşta 61 milyar dolar harcamıştı. Böylesi bir rakam ABD’nin milli gelirinin (10 trilyon dolar) yüzde 0.6’sı ile sınırlı kalmakta. Oysa Türkiye’nin milli geliri en iyimser tahminle 200 milyar dolar olduğundan, ortaya çıkacak kayıp yüzde 81’i bulmakta.
* Mevcut verilere göre olası kayıplar.
** İhracatta geçmişte yaşanan kayıpların üzerine birikimli kayıplar.
Benzer bir hesabı biz de yapmaya çalıştık. Çıkan rakam daha da vahimdi. 18 milyar doları bulan hasara ulaştık. Yani milli gelirin yüzde 9'una!
2003 yılında oluşacak bu astronomik savaş kaybının kısa vadede telafisi mümkün değil. Bu durumda kayba neden tarafın bunu tazmin etmesi gerekmez mi? Yani ABD’nin. Hem de peşinen! Kaldı ki, yukarıdaki rakamlar sadece bir yıla ait. Bazı kayıplar ise daha sürecektir. Mesela turizmde müşteri kaybeden sektör ciddi fiyat indirimleri yapacak ve bu fiyatların tekrar aynı düzeye gelmesi birkaç yıl bekleyecektir.
Tam da güçlü bir iktidarla siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığı bir anda bu savaşın çıkması ne talihsizlik! Kuşkusuz bu savaş ekonomik programa çok büyük darbe vuracak.
Özetle, AB’ye tam üyelik için koşuştururken, AKP’nin diğer taraftan da ABD’yi savaştan caydırması gerekiyor... ABD bu işten caymıyor mu, proforma fatura hazır; Buyrun 18 milyar dolar lütfen!