Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge Ancak yanlış anlaşılmasın. Fiyatı artan tek varlık altın değil. Tüm varlık fiyatları artıyor. Dünyada artık gelir dengeleri değişiyor. Asya'da kişi başına düşen gelir hızla artıyor ve bu, dünyada birçok fiyat dengesini değiştiriyor. Bununla beraber, altının fiyatı diğer değerli madenlerden hızlı arttığına göre, burada küresel olguların dışında etmenler rol oynuyor. Önce arz-talep dengesizliğinden bahsedelim. Fiyatın artması için ya arzda bir azalma olması gerekir ya da talepte artış. Altının arzında özel bir azalış yok. Talep tarafında iki yönlü artış gözleniyor. Birincisi, altının kullanımındaki artış. Malum, altın bir değerli maden olarak mücevherde kullanılıyor. En büyük tüketicisi de Hindistan, Türkiye de büyükler arasında yer alıyor. Ve son yıllarda kullanım bu ülkelerde artıyor. Bu hafta altın fiyatları yine bir rekor daha kırdı ve onsu 923.40 dolar oldu. Öteden beri altının fiyatının 1000 doları geçeceğini yazıyorduk. Bunun iki nedeni var; birincisi, ortada bir spekülasyon olgusu bulunuyor. İkincisi de arz-talep dengesizliği oluştu. Fakat daha önemli bir talep alanı uluslararası rezervler. 2000'li yıllarda başta Almanya olmak üzere rezerv kullanımında dolar varlıklar yerine daha fazla altın tutulduğu görülüyor. Bu da altının fiyatını yeniden yükseltmeye yetiyor. Hele Çin'in de altın talebi başlayınca fiyatların büsbütün tırmandığı gözleniyor. Fakat asıl fiyatlardaki uçuş son bir yıldır oluyor. Geçen yıl bu zamanlarda altının ons fiyatı 600 dolar civarındaydı. Hızla buralara tırmandı. Yani yüzde 50'den fazla arttı. Kimileri bunu varlık fiyatlarındaki aşırı artışlara bağlasa da bu tam olarak doğru değil. Çünkü New York hisse senedi piyasası (Dow-Jones) ile altın fiyatları arasında bire bir ilişki yok. Örneğin 1982'de Dow Jones endeksi 1000 düzeyindeyken, altının ons fiyatı 700 dolardı. Sonra borsa gevşedi ve endeks 776'ya düştü. Altının ons fiyatı da 298 dolar oldu. Dolar yerine altın Yine endeks 2722'ye çıktığında, altının fiyatı da 497 dolara çıktı. Ancak 1999 yılında endeks 11 bini aştığında altının fiyatı sadece 253 dolardı! Demek ki, altın 2000'li yıllarda yeniden yükselişe geçtiğinde bunun farklı, özgün nedenleri oldu. Şimdi merak edilen konu bu yükselişin nereye kadar süreceği. Bize kalırsa, altındaki fiyat artışının son kademelerine gelindiği yönde. Bunun da nedenleri var. Birincisi, artık dolardaki hızlı iniş sürecinin sonuna gelindiği anlaşılıyor. Dolar bazında altın fiyatı uçsa da euro bazında artış daha sınırlı oluyor. İkincisi, ABD'de ekonomi yavaşlayınca dünya ekonomisinin de yavaşlayacağı biliniyor. Nihayet petrol fiyatları düşünce altına yatırım yapan petrol ihracatçısı ülkelerin talebi de azalacak, bunu diğer cari işlemler fazlası yaratan ülkelerin talebi de izleyecektir.Ancak şu var ki, altındaki fiyat düzeltmesi eski düzeylerine gelmeyebilir. Yahut da bu düşüş hemen ve çok hızlı olmayabilir. Üstelik unutmayalım ki, altın nominal olarak tarihi bir rekor kırsa da 1985'te 825 dolardı ve bugünkü satın alma gücüyle çok daha yüksekti. Mamafih çağların değerli varlığı altın kimi zaman değer kaybetse de hep talep edilecek. En azından bizim ülkemizde hâlâ düğünlerde ya da doğumlarda bir hediye olmayı sürdürecek. hgunes@milliyet.com.tr Fiyat düzeltmesi