Bir haftada birbirine hayli uzak tam beş kenti dolaştık. Önce Denizliye sonra, tam aksi yöne, Antakyaya hareket ettik. Oradan Adanaya, iki gün sonra da Trabzona geçerek birer konuşma yaptık. Ve nihayet geçen hafta Bursadaydık.Seçimler öncesinde yaptığımız bu tur, bize gelişmeleri yerinde izleme fırsatı verdi. Geçtiğimiz iki yılda izlenen politikaları, gözlenen performansı ve seçim sonrası senaryoları anlattık. Yüzlerce kişiye hitap ettik. Bir sürü soruyu yanıtladık. Birçok insanla beraber olduk. Ve rakamlarda görülmeyen havayı bizzat algılayabildik.Anlaşıldığı kadarıyla; göreli canlanmaya vatandaşlar katılıyor. Ama hala tedirginler. Olumlu gelişmenin ne kadar süreceği veya nereye ulaşacağı konusunda kimse emin değil.Öte yandan, herkes seçim sonrasına odaklanmış vaziyette. Alışverişler bile seçim sonucuna göre ayarlanmış. Seçimlerden arzulanan istikrar çıkmazsa, piyasaların da olumsuz etkileneceği anlaşılıyor. Ancak yeni bir hükümetle bu belirsizliklerin hepsi ortadan kalkacaktır.Enflasyon konusunda şu anda bir patlama beklenmiyor. Üstelik mali piyasalardaki çoğu uzman yıllık hedef olan yüzde 35in tutturulacağından gayet emin. Ama sade vatandaş buna pek akıl sır erdiremiyor. Mutlaka bir gün enflasyonun tekrar hortlayacağını düşünüyorlar. Haklılar da. 25 yıllık kronik hale gelmiş bu belanın başının ezilmesi pek kolay değil.Vatandaşın tasarruf eğiliminde de değişimler gözleniyor. Repo artık eskisi kadar revaçta değil. Borsa hakkında sorular sorulsa da kimse borsaya paldır küldür dalmak istemiyor. Döviz ise tahtına kurulmuş. Belli kentlerde "kur çökecek" bile deseniz dövizin itibarı sarsılmıyor. Antakyada da, Denizlide de çoğu vatandaşın dövizci olduğu gözleniyor.Bu tür toplantılarda dikkat çekmek için bol bol kur tahmini yapmak gerekiyor. Herkesin bir tahmini var. Sizinkiyle karşılaştırıp ona göre pozisyon alıyorlar. İlgimi çeken bir başka nokta da, vatandaşın giderek Hazine bonosuna olan ilgisinin artması. TLcileri repo veya B tipi fon kesmeyince anlaşılan bono seçenek oluyor.Dikkat çeken bir başka nokta, sade vatandaşın televizyonlardaki ekonomik programlara olan ilgisi. Mesela Eko - diyalog mensupları halkın gözünde neredeyse televizyon yıldızı haline gelmişler. Kriz sonrası bu arkadaşlarımızın aldıkları tepkiler de sona ermiş.Iraka müdahale bir hayli tedirginlik yaratıyor. İlginçtir, seçim sonuçları o denli ilgi çekmiyor. Bunu anlayabiliyoruz. Artık vatandaş hangi iktidar gelirse gelsin işlerin çok fazla değişmeyeceği kanısında. Politikacılardan medet umulmuyor. Ama Irakta savaş olursa, bunun yaşamı olumsuz etkileyeceği biliniyor.Anadolu turlarımız sürecek. Şimdilik izlenimlerimiz vatandaşın tedirginliğinin sürdüğü yönünde. Varoşlardaki tepki birikimi ise merkezde tedirginlik ve umutsuzluk yaratıyor. hgunes@milliyet.com.tr Geçtiğimiz dönemde orta ölçekli bir banka için çeşitli kentlerde ekonomi konferansları verdik. Hızlı bir Anadolu turu yaptık. "Yorulmadık desek" yalan olur. Gerçi keyifli de oldu. En azından Ankaradaki entrikalardan uzaklaşmış olduk.