Birincisi IMF'ye ilişkin. Kimi yazar, Arjantin'in IMF tarafından batırıldığını, kimi de IMF'nin taleplerinin yerine getirilmemesinin sorun yarattığı kanısında. Son yıllardaki krizler g"sterdi ki, IMF sadece iradesini değil, kredibilitesini de yitirmiş. IMF krizlerini "nceden belirleyip engelleyemiyor. Oluştuktan sonra kurtulmakta da pek başarılı değil. IMF'nin borç vermesi yabancı "zel kuruluşlara güvence oluşturmuyor. Yani IMF kredibilite sorunu çekiyor. İradeye gelince; IMF ABD Hazinesinin talimatlarından dışarıya çıkamıyor. (Tabii ki ABD Hazinesi de Pentagon'un) Reçeteler tutmadı mı, bahaneyi bir başka yerlerde buluyor. Kolaylıkla krizdeki ülkeyi yarı yolda bırakabiliyor. IMF'nin eski başekonomistlerinden Michael Mussa, daha "nce yeterince sertlikte uyarılmayarak, Arjantin'e yardım edilmesinin büyük hata olduğunu belirtmiş. Demek ki, IMF'yi sorumlu tutanlar arasında bizzat IMF'liler bile var. IMF bir süredir sabit kurdan çıkarılmasını ve daha fazla faiz - dışı fazla üretilmesini talep ediyor. Ama Arjantin beceremiyor. Çünkü Arjantin'in siyasal yapısı buna uygun değil. MİT'li profes"r Rudi Dornbusch, haklı olarak, kafayı hep siyasetin durumuna takar. Arjantin'deki yolsuzluklar siyasetin kredibilitesini de eritmiş. Açıkçası, krizin ç"zümü siyasette yatıyor.İkincisi, krizlerin çeşitli boyutları olsa bile, en "nemli "zelliği işsizlik ve ekonomik daralmadır. Arjantin'in sorunu sadece borcun "denmemesi değil, bir türlü büyümeye geçilememesidir. Arjantin'de üç yıldır toplam yüzde 7'ye varan küçülme yaşanmakta, artan işsizliğe engel olunamamaktadır. Türkiye'nin tek bir yılda bundan daha fazla daralmasına rağmen, serinkanlılığını koruması da abartılmamalıdır. Bizde de daralma sürse, toplumsal hareketlenmeler oluşabilir. Kuşkusuz krizin süresi de son derece "nemli.šçüncüsü, Arjantin güçsüz bir ihracat yapısıyla kur politikasına girişti. Bu çok tehlikeli oldu. Cari açık (d"viz) sorunu olan tüm ülkelerin bu sorunu ç"zmeden enflasyonla mücadelesinin krizle sonuçlandığı g"rülüyor... Fakat bunun ç"zümü sürekli reel devalüasyon değil, ihracatı güçlendirecek tüm gereklerin yerine getirilmesi. İlginçtir, ülkemizde dalgalı kur birden bire putlaştırılmaya başladı. Her şeyi abartırız. Oysa geçen yıl kura dayalı program uygulandı, ama bizde borç servisi - ihracat oranı Arjantin'le karşılaştırılmayacak kadar olumlu noktadadır. šstelik bizde ciddi bir turizm ve işçi d"vizi geliri de buna eklenir.Arjantin'de yaşanan toplumsal azgınlıkların ülkemizde yaşanmaması hiçbir zaman yaşanmayacağı anlamına gelmez. Açlığın, işsizliğin dini imanı olmaz. Muhalefet güçlü ve tek parça olur ve hele durgunluk sürerse işler değişebilir. Tabii ki Türkiye daha iyi bir noktada. Ama büyümeyi artıracak ve işsizliği azaltacak ç"zümler üretmesi için Ankara'yı yine de uyarmak gerekiyor. hursit@marun.edu.tr Sonunda Arjantin havlu attı. Patlayan ekonomik kriz tüm şiddeti ile siyasete ve toplumsal yaşama yansımış bulunuyor. Yağmalar, "lümler, çaşitli perişanlıklar. Ne yazık ki, toplumun paylaştığı bir siyasal irade oluşmazsa bunlar sürebilir. Zavallı Arjantin moratoryum ve devalüasyon arasında kıvrana dursun, bize çok şey "ğretti.