CHP’nin 32. Olağan Kurultayı’nda Genel Başkan Baykal konuşmasında ikili bir yol ayrımından bahsetti. Akıllarda laiklikle ilgili yol ayrımı kalsa da, Baykal konuşmasında ekonomik sorunlara da yer ayırdı. Malum ekonomik program açıkça, bir süredir tökezliyor.
Dün de CHP’nin Parti Meclisi (PM) belli oldu. Kulislerde CHP’de eski DPT Müsteşarı ancak sağ kökenli İlhan Kesici’nin Parti Meclisi’ne gireceği konuşuluyordu. Fakat Baykal bunun yerine eski bir planlamacı olan, Kemal Derviş’in de Hazine Müsteşarlığı’nı yapan, aynı zamanda aileden CHP’li Faik Öztrak’ı kadrosuna aldı. Bu arada, Prof. Esfender Korkmaz da PM’ye girdi. Tabii emektar Algan Hacaloğlu da yerini korudu.
Son zamanlarda Baykal’ın konuşmalarında ekonomik konulara ağırlık verdiği gözleniyor. Geçen hafta Meclis grubunda birçok rakam vererek ekonomik sorunlara geniş bir yer ayırmıştı.
Anlaşılan Baykal son zamanlarda ciddi bir danışmanlık desteği de alıyor. Aslına bakılırsa ekonomik bunalımın giderek yoğunlaştığı bir dönemde ana muhalefetin ekonomik konulara ağırlık vermesi siyasal olarak son derece önemli. CHP bundan kârlı çıkabilir. Ancak bunun sürdürülmesi şart.
İki önemli yol ayrımı
Önceki gün kurultayda Baykal konuşmasının ilk kısmını yine ekonomik konulara ayırdı. Türkiye’nin iki önemli noktada (laik cumhuriyetin korunması ve ekonomik sorunlar) yol ayrımında olduğunu belirtti.
Baykal artan dış borçlara dikkat çekerken, son beş yılda yaratılan dış borcun cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yaratılandan daha fazla olduğunu vurguladı. Gerçekten tek başına seçim kazandırabilecek bir vurgu! Ama sürdürmek kaydıyla!
Baykal son yıllarda göz ardı edilen ancak son aylarda önem kazanan tarımsal sorunlara da bir hayli değindi. Malum geçen yıl tarım yüzde 7 küçülmüş ve hükümet bunu küresel kuraklığa bağlamıştı. Ancak tarım 2006 yılında da topu topu yüzde 2,9 büyümüştü. 2002 yılından bu yana tarımda ortalama büyüme oranı nüfus artış oranının altında seyrediyor. Ama hükümet de bu durumu seyrediyor!
Nüfusun yüzde 35’i hâlâ tarımla geçiniyor. Ancak milli gelirdeki payı yüzde 11’e düşmüş durumda. CHP sadece bu konunun üstüne gitse AKP’nin oy deposunun içine el bombası koymuş olur.
Çünkü köylü aslında çok şikâyetçi. Hububat ve diğer gıda fiyatları dünyada hızla artıyor ama tarımdaki verim düşüşü nedeniyle göç hızlanıyor. Tabii işsizlik de aynı zamanda tırmanıyor.
Tarımdaki çöküş vurgusu
Baykal konuşmasında GAP’ın tamamlanamaması, daha doğrusu sulamanın bitirilmemesi konusuna da değindi.
Gerçekten sulama tamamlansa tarımda üretim açığı kapanabilir. Kamunun özelleştirme gelirleri hızla arttı. Özel kesimin dış borçları arttı. Ama devlet bir GAP’ı tamamlayamadı!
Baykal konuşmasında tarımdaki sorunlara girdiler açısından değindi. Gerçekten tarımda girdi maliyetleri hızla yükseliyor. Üstelik doğrudan destek de azalıyor. Son yıllarda işgücünün tarımdan daha hızlı kopmasının ardında bu olgu var. Kopan işgücü de işsizliği besliyor.
Gerçi işsizlikte işgücüne katılım oranını yetersiz bulan Baykal, işsizlik verilerinin de düşük çıktığını savundu. Baykal’ın TÜİK’e yönelttiği eleştiriler yenilir yutulur değildi. Enflasyonda, işsizlikte verilerin çarpıtıldığını savundu.
Özetle, Baykal ekonomi vitrininde bir miktar yenileme yaptı. Vurgusunu da artırmış görünüyor. Bunu sürdürürse kazançlı çıkar.